Güneş Aksüs

En popüler 4 Besin Desteği

10 Ekim 2023 Salı

Yıllardır danışanlara sağlıklı beslenmeyi öğretmeye çalışsam da, en iyisini, en doğalını sağlamak için çabalasam da, mutlaka şu soru gelir: ''Besin desteği almam gerekiyor mu?'' Gerçekten bunun cevabını düşündüğümde, yıllar önce farklı bir cevap verdiğimi size söylemeliyim. Hayır hiç ihtiyacınız yok, doğal ve sağlıklı besinler ile her şey tamam!  Mevsimindeki sebze meyveler çok yeterli... Buna inanmak istiyorum ama gerçekler bunu göstermiyor. Artık bunu söyleyemiyoruz. Daha doğrusu, yıllar boyunca yapılan çalışmalar, çok fazla vitamin-mineral kaybı olması, hazır yiyeceklerin artması, doğal olanın aslında çok da doğal olmaması, sebze ve meyvelerin artık kendi mevsiminde değil de her mevsim olması gibi ilginç durumlar var. Hâlâ şanslı yaşayanların olduğunu biliyorum. Kendi bahçende domatesi sabah dalından koparıyorsun. Mis gibi C vitamini. Yıka ve ye! Maydanozları dalından kopardın ve yıkayıp attın ağzına. Yeşillikler, renk renk sebzeler… Dalından bir elma mı kopardın? Hemen ye! Ahh ne güzeldir onun tadı ve en güzeli de içindeki vitaminler ve antioksidanlar nasıl da iyi gelir sana. Ama bizim dolaptaki elma acaba dalından kaç gün önce koparılmıştı, kaç gün halde kaldı ve kaç gün market rafında? Peki ya buzdolabında? Aradaki farkı anlatabildim sanırım. Siz de şanslı olduğunuzu düşünüyorsanız, besinlerin iyisini, tazesini buluyorsanız tamam. İlk adım tamamlandı diyelim. İkinci adım mı? Acaba sizin bedeniniz bu aldığı vitamin ve minerallerin ne kadarını kullanabiliyor? Evet! Yine aramızdaki farklardan bahsediyorum. Hepimizin sistemi aynı ama detaylar farklı. Hiç et yemeden demiri yüksek biri, veya her gün kırmızı et, yumurta yediği halde B12’si yükselmeyen insanları düşünelim. Emilim kişiden kişiye göre değişebilir. 

Hayat giderek zorlaşıyor. Bedenimiz sürekli bizi korumaya çalışırken daha fazla yoruluyor. Bedenen yorulmasak da hücrelerimizin daha çok yorulduğunu söyleyebilirim. Bedenimiz neler ile savaşıyor? Stres, mutsuzluk, kaygı, kirli hava, yiyeceklerdeki katkı maddeleri, toksik maddeler, sebzeler ve meyvelerdeki zirai ilaçlar, tedavi amaçlı kullanılan ilaçlar, sigara, alkol, kötü kimyasallar içeren her şey, kozmetik, kıyafetler, boyalar... Ne kadar uzun bir liste değil mi? Bedeniniz sürekli sizi bu toksinlerden arındırıp temiz tutmaya çalışıyor ve hasta olmamız için elinden geleni yapıyor. Bunu düzenli yapabilmesi için de kendini kanıtlamış bazı besin destekleri var. Hadi biraz bunlara bakalım…

    1. D vitamini: Artık onsuz bir gün geçmesin diyebiliriz. D vitamininin önemini anlatmaya başlamıştık ki, pandemi ile çok hızlı yayıldı bilgi. Evet artık D vitamininin sadece kemik sağlığı için de değil, bağışıklık sistemi üzerine güçlü etkisi ve depresyona karşı koruyucu özelliğini de biliyoruz. Kan tahlilinizde D vitaminin düşmesini beklemeden günlük dozu her gün almalısınız. Tahlillerde düşük çıkıyor ise günlük doz yetmez, uzman kontrolünde gerekli yüklemeyi yapmak gerekiyor. Yetişkinler için günlük ihtiyacımız 1000 ıu (unite) D vitamini. 

    2. Magnezyum: Son günlerde duyduğunuza eminim. Kas ağrıları için magnezyum en doğal rahatlatıcı mineraldir. Hamileler ve sporcular iyi bilir. Kasılmalar olduğunda magnezyum takviyesi yapılır. Ama şimdi farklı çeşitleri ile karşımızda. Depresyona karşı koruyucu olması, uyku düzenleyici olması, bağırsak sağlığı üzerine etkileri için farklı magnezyum çeşitleri var. Bunun için ayrı bir yazı hazırlayacağım. Çünkü daha çok duymaya devam edeceğiz.

    3. Balık yağları: Omega-3 konusu her zaman umut vermiştir. Kalp sağlığı konusunda çok iyi yayınlar var. Kalp ve damar sağlığı problemi olanlarda ilaçlarına uygun ise omega-3 takviyesini öneriyoruz. Kan sulandırıcılar ile kullanılması uygun değil. Eğer ilaç kullanıyorsanız sizi takip eden uzmana danışarak başlayabilirsiniz. Son dönemlerde ilaçları azaltıp omega-3 takviyesini artıran hekimler de var. Bunu kendi kendinize denemeyin. Çünkü bu kararlar kişisel durumunuza göre değişir. Çocuklarda ve büyüklerde bağışıklık sistemini destekliyor. Sık hastalanma, alerji gibi durumlarda bağışıklığı güçlendirdiği için faydasını görebilirsiniz. Göz sağlığı için omega-3 iyi bir destek. Bebeklikten itibaren öğrenmeyi geliştiriyor. Hafıza, problem çözme, odaklanma gibi konularda iyi bir rolü var. Unutkanlığı önleyebilir, beyin sisine iyi gelebilir. Haftada 1-2 gün balık yemeye özen gösterin. Diğer günlerde ağır metal içemeyen güvenilir bir balık yağı ile destekleyin.

    4. Probiyotikler: Artık hepimiz onların dost bakteriler olduğunu öğrendik. İyiler ve bizim için çalışıyorlar. Çok da kalabalıklar! Bağırsak bu kadar önemli ise, bedenimiz ile ilgili  kararlar neredeyse beyin kadar yoğun bir şekilde bağırsaklardan çıkıyor ise, bağırsak floramıza iyi bakmalıyız. Bu iyi bakteriler bizi neredeyse 200 hastalığa karşı koruyor. Alerjiler, sindirim sorunları, psikolojik bazı hastalıklar, deri hastalıkları, bağışıklık sistemine bağlı olan bazı hastalıklar gibi özet yapabiliriz. Bağırsak florası ve mikrobiyatamızda iyi bakteriler çok olduğu sürece işler yolunda demektir. Probiyotikleri nerelerden alıyoruz? Yoğurt, kefir gibi kaynaklardan alabiliyoruz. Ama bazı durumlarda yeterli olmuyor. Destek gerekiyor ama piyasadaki her probiyotik aynı derecede güvenli değil. Yine uzmana sormadan almayın derim. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları