Yapay zekâya ehliyet

21 Şubat 2016 Pazar

Kovboy filmlerinde benzer sahneleri izlemişsinizdir. Kovboy, bir ıslık çalar, atı koşarak yanına gelir. Zoro filminden öyle bir sahne anımsıyorum mesela.
Peki, aynı şeyi arabaya yapsak? Bir ıslık çalsak, araba yanımıza gelse. Elbette ıslık çalmak yerine anahtarlıktaki bir düğmeye de basılabilir.
Ya da şöyle bir sahne düşünün: Cihangir’de misafirliğe gitmişsiniz. Park yeri yok tabii. Sokaklarda habire dolanıp park yeri aramaktansa arabadan inip yapay zekâya “Haydi evladım, sen kendine bir park yeri buluver” diyebilsek... Arabadaki yapay zekâ programı kendi park yerini kendi bulsa... Nasıl olur?
Yakındır. Sürücüsüz arabalarla ilgili ilginç gelişmeler yaşanıyor.
Geçen yıl ekim ayında Amerika’da Tesla’nın Model S arabalarını kullananlar küçük bir sürprizle karşılaştılar. Sabah arabalarına bindiklerinde, baktılar ki arabaları akıllanmış. Bir gecede otomatik sürüş yeteneğine kavuşmuş. Sürücülerin şaşkınlığını YouTube’dan izledik. “Haydi eller havaya” sahnelerini. Öyle ya, direksiyonu tutmaya gerek kalmamıştı.
Tesla geçen ay ikinci sürprizini yaptı. Araba, otomatik park etme özelliğine kavuştu.
Evinizden çıkarken anahtarlığa basıyorsunuz, Tesla arabanız, garajın kapısını açıp yanınıza geliyor. Ya da eve geldiğinizde tam tersini yapıyor. Kendi kendine garaja giriyor.
YouTube’da “Tesla parking” diye arama yaptığınızda bu sahneyi gösteren yüzlerce film var.
Uygulamanın “şimdilik” bazı sınırlamaları var. Araç saatte 8 kilometre hızla en çok 12 metre uzağa gidebiliyor. Fakat Tesla CEO’su Elon Musk çok iddialı. İki yıl içinde arabaların gerçek anlamda sürücüsüz çalışabileceğini söylüyor. “Siz New York’tayken, Los Angeles’taki arabanızı yanınıza çağırabileceksiniz” diyor.

***

Google ve ABD Ulusal Trafik Güvenlik İdaresi (NHTSA) arasında bir süredir süren görüşmeler nihayet sonuçlandı. İdare, Google’ın sürücüsüz otomobilindeki bilgisayarın “sürücü” olarak nitelendirilebileceğini kabul etti. Önemli gelişme.
Bu durumda Google’ın yapay zekâsı bir süre sonra ehliyet alabilecek demektir.
Birkaç yıl sonra yollarda sürücüsüz taksiler de görebiliriz. Ya da sürücüsüz otobüsler.
Düşünün ki bir işadamı “yapay zekâya” sahip 100 arabalık bir filo kurmuş, İstanbul’da taksi hizmeti vermeye başlamış. Telefonla arıyorsunuz, taksiler gelip sizi evden alıyor ve istediğiniz yere bırakıveriyor. Hepsi sürücüsüz.
Ya da bindiğimiz otobüsler şoförsüz çalışmaya başlamış. Nasıl olur? Google’ın, Kaliforniya eyaletinde trafikte sürüş izni alan araba sayısı 73. Mercedes Benz, BMW, Honda, Volkswagen, Delphi, Bosch, Nissan ve Cruise Automation sürücüsüz arabalarını trafikte sürekli test ediyorlar.
Yine de yapay zekâyla çalışan arabalar konusunda alınacak epey yol var.
Örneğin arabayla yolda giderken karşınıza pusetli bir kadın çıktı. Kadına ve pusete çarpmamak için diyelim ki tek çare, yol kenarındaki ağaca çarpmak. Ne yapardınız? Çocuk arabalı kadını ezer miydiniz, yoksa yolun sağındaki ağaca mı çarpardınız?
Peki, arabayı kullanan yapay zekâ ne yapar?
Bir başka soru: Sokağa aniden dört çocuk fırladı. Arabada sadece sürücü var. Ölüm ve yaşam hakkında karar vermek durumunda kalırsa, yapay zekâ nasıl hareket eder? Dört çocuk mu, bir sürücü mü?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları