Jale Özgentürk

Liralaşma masalları

31 Mart 2023 Cuma

Hükümetin dövizi kontrol altında tutabilmek için keşfettiği kur koruma mevduatın (KKM) faturası yavaş yavaş ortaya çıkıyor. 

2022’de uygulanmaya başlanan KKM hesapları için Hazine 94.5 milyar TL, Merkez Bankası da resmen açıklanmasa da 89 milyar TL kur farkı üstlendi. Yani toplam 181.8 milyar TL. 

Ekonomist Uğur Gürses’in dediği gibi her 8 doların 1’ini devlet ödemeyi taahhüt ediyor. 

Yapılan hesaplara göre vazgeçilen vergiler de dahil edildiğinde bu rakam 200 milyar TL’yi buluyor. Bugünkü kurla yaklaşık 10 milyar dolar. 

Bu büyük keşif, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “nas” temeline dayandırdığı faiz indirimi kararlarının ardından dövizdeki yükselişi durdurabilmek için geliştirildi. 

Bu sisteme göre TL ya da döviz mevduatı sahibi TL cinsinden faizini alıyor, kurda yaşanabilecek yükselişi de kaçırmıyor. Dövize endeksli mevduatın kur farkını da devlet ödemeyi taahhüt ediyor. 

VAHŞİ TRANSFER 

Kerim Rota eski bir bankacı. Gelecek Partisi ekonomi politikaları başkanı. KKM’yi “vahşi bir sermaye transferi” olarak yorumluyor. 

Nedenini de şöyle açıklıyor: 

- Merkez Bankası’nın liralaşma iddiası tamamen yalan. Kendi paramızı dövize endeksleme stratejisi bu. TL’yi dövize endeksleyip kur farkını da kamunun üzerine yıkıyorlar. 

- Geçen yıl aralık ayında başladığında ekonomi yönetimi Hazine’ye hiçbir yük getirmeyeceğini açıklamıştı. Bugün bu yük 200 milyar TL oldu. 

Hazine ve Merkez Bankası kaynaklarından taahhüt edilen bu kaynak aslında vergilerimizden ödeniyor. 

Rota, bu parayla neler yapılacağını şöyle sıralıyor: 

- Tarıma verilen destek 40 milyar TL. KKM için ayrılan kaynak bunun 5 katı. Bu para üreticiye verilse yurttaş bugün 300 TL’ye kıyma, 250 TL’ye peynir yemek zorunda kalmazdı. 

- Bu kaynakla büyük deprem beklenen İstanbul’da riskli binaların hepsi güçlendirilebilir. Böylece muhtemel can kayıpları önlenirdi. 

- Ya da deprem bölgesinde evleri yıkılan depremzedelere evleri krediyle değil hibe olarak verilirdi. 

Bu adaletsiz sistemi Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu “liralaşma” stratejilerinin başarısı olarak açıklıyor. 

“KKM, Merkez Bankamız için bir rezerv oluşturma kalemlerinden biri olduğu için bize herhangi bir yükü yoktur” diyor. 

GÜVEN KALMADI 

Bir bankacı ise “Türkiye Ekonomi Modeli”ne ilişkin şu yorumu yapıyor: 

- İzlenen yol hem bankaları hem vatandaşı, şirketler de dahil seçimlere kadar dövizden uzaklaştırmak. 

- Ancak bu gibi konular zorla ve baskı ile düzenlenemez. Güven bir kere zayıflamıştır, tekrar kazanılması bu tür politikalarla sağlanamaz. 

KKM hesapları 24 Mart haftasında 1 trilyon 673 milyar liraya ulaşmış, giderek artıyor. Bu da devlete 80 milyar dolarlık bir kur riski demek. 

TL’yi dövize endeksleyen Merkez Bankası, liralaşmayı değil dolarizasyonu desteklemiş olmuyor mu? 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları