Mehmet Şakir Örs

Yerel seçimin düşündürdükleri

15 Mart 2024 Cuma

31 Mart tarihi yaklaşırken, yerel seçim sürecinde son dönemece giriliyor. Aslında düşük yoğunluklu bir seçim kampanyası dönemi yaşanıyor. Buna koşut olarak heyecan düzeyi de oldukça alt düzeyde seyrediyor.

Doğrusu bu durum, geçtiğimiz hafta sonu İzmir’e gelen iktidar partisi liderinin mitingine de yansıdı. Ana muhalefet CHP’nin lideri Özgür Özel ise, hafta içinde iki gün İzmir’i turladı.  

İKTİDAR YORGUN, MUHALEFET DAĞINIK

Seçim meydanlarında heyecanın düşük düzeyde kalmasında, yalnızca seçmenin yorgunluğu ve ilgi eksikliği değil söz konusu olan. Aynı zamanda, başta iktidar partisi olmak üzere, genel olarak siyaset dünyasının da yorgunluğu ve bezginliği belirleyici oluyor.

Bu yerel seçim sürecinde, muhalefetin dağınık görüntü sunması, muhalif seçmenin hem moralini bozuyor ve hem de seçime olan ilgisini azaltıyor. İktidar partisi artık seçimlere yönelik tüm tezlerini tüketmiş durumda. Bu nedenle kimlik ve beka siyasetine sarılıyorlar.

KİMLİK SİYASETİNE SON

Ancak öyle görünüyor ki bu kez iktidarın kimlik ve beka siyaseti eskisi kadar etkili olamayacak. Bunun için de elbette muhalefetin, özellikle ana muhalefet CHP’nin; iktidarın çekmek istediği kimlik siyaseti zeminine düşmemesi gerekiyor.

Muhalefetin en temel konusu, özellikle büyükşehirlerde yurttaşların büyük çoğunluğunun yaşadığı ekonomik sorunlar ve geçim zorluğu olmalıdır. Görevdeki muhalif belediye başkanlarının halkı birleştirici ve bütünleştirici ayrımsız hizmet anlayışı da muhalefet için önemli bir referanstır.

SONUCU EKONOMİ BELİRLEYECEK

Başta emekliler olmak üzere toplumun dar ve sabit gelirli kesimlerinin yaşadığı sıkıntılar, özellikle enflasyon; bu seçim döneminin en önemli ayraçlarıdır. Bizce ekonomik krizin en çok hissedildiği büyük kentlerde, seçmen bu sıkıntıların hesabını iktidardan sormak üzere sandığa gidecektir.

Öyle sanıyoruz ki muhalif seçmen, akılcı, gerçekçi ve bilinçli tercihleriyle; hem iktidara esaslı bir ders verecek ve hem de bir araya gelemeyen muhalefeti sandıkta birleştirerek, muhalefete de olması gerekeni gösterecektir.

***

SAMİM KOCAGÖZ’ÜN İSTİKAMETİ

Ege’den yetişen, toplumcu - gerçekçi edebiyatımızın en önemli isimlerinden Samim Kocagöz’ün anısına hazırlanan ‘Mecburi İstikamet’ belgeseli; anlamlı yaşamının önemli durakları olan İzmir’de ve Söke’de seyirciyle buluştu. Bu vesileyle, değerli büyüğümüz Samim Kocagöz’ü bir kez daha andık ve geçmişe doğru adeta bir zaman yolculuğu yaptık.

Belgeseli izlerken; daha gençlik dönemlerimizde, sevgili eşimle birlikte Karşıyaka Çamlık’ta bulunan bahçeli evlerinde ziyaretlerine gittiğimiz ve söyleşiler yaptığımız Samim Bey ve değerli eşi Sevinç Hanımla ilgili anılarımız; adeta birer fotoğraf karesi olup yeniden belleğimizde canlandı... O yıllarda, Samim Bey’in kültür, sanat, edebiyat ve özellikle de siyaset alanındaki düşüncelerini, anılarını can kulağıyla dinlerdik. Kitapları, yazıları, anıları ve anlatımları; bizim için çok değerliydi ve tam anlamıyla yol göstericiydi, istikamet belirleyiciydi. Samim Bey’in bizler adına ve özellikle de o dönemde daha çocukluk yaşlarında olan sevgili kızımız Emek Gülümcan adına imzalayıp armağan ettiği kitaplarını, halen kitaplığımızın en anlamlı köşesinde saklıyoruz. Kocagöz’leri tanımış olmaktan gerçekten büyük mutluluk duyuyoruz. 

‘Samim Kocagöz - Zorunlu İstikamet’ belgeseli ile Samim Bey’in hayat hikâyesi ve istikameti kalıcılaştırılıp yeni kuşaklara aktarılmış oldu. Biz, başta oğlu, değerli dostumuz Şükrü Kocagöz olmak üzere, bu belgeselde emeği geçen herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Bu toprakların kadim yazarı Samim Kocagöz, bizlere bıraktığı anlamlı düşünsel kalıtı ve kitaplarıyla, istikamet belirlemeyi hep sürdürecek.

***

SEVİNÇLİ’NİN 50. SANAT YILI

Araştırmacı - yazar, kültür ve düşün insanı Efdal Sevinçli; titizliğiyle, çalışkanlığıyla ve üretkenliğiyle, her zaman gençlere örnektir. Başta tiyatro ve basın tarihleri olmak üzere, birçok alanda adeta iğneyle kuyu kazarcasına yaptığı çalışmalar ve ortaya koyduğu eserler unutulmaz.

O aynı zamanda ülkemizin zor dönemeçlerindeki tavırları ve ilkeli duruşlarıyla, örnek bir aydındır. Her zaman Cumhuriyet ve demokrasi değerlerinin, aydınlanma düşüncesinin yılmaz savunucusudur. Bu yönleriyle de başta yetiştirdiği öğrenciler olmak üzere birçok genç aydınımız için hep örnek ve esin kaynağı olmuştur.

İşte bu değerli kültür ve düşün insanının 50. sanat yılı, İzmir - Çiğli Belediyesi’nce düzenlenen bir ‘Vefa İstasyonu’ etkinliği ile kutlandı. Y. Bekir Yurdakul’un sunumunu yaptığı etkinlikte, dostları Hayrettin Filiz, Hüseyin Yurttaş ve öğrencisi Semih Çelenk Efdal Sevinçli’yi anlattılar. Ayrıca Ferhat İşlek ve M. Osman Akbaşak’ın hazırladığı zengin bir görsel çalışma da izleyicilere sunuldu.

Biz sevgili dostumuz Efdal Sevinçli’nin 50. sanat yılını yürekten kutluyor ve daha nice yıllar bu ülkenin - halkın aydınlanma mücadelesinde ışık saçmasını içtenlikle diliyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları