Devlet darbesi teknikleri, varan bir...

07 Ocak 2024 Pazar

Fransız Devrimi’ni hazırlayan Aydınlanmacı düşünür ve yazarlardan Denis Diderot, “Canını vermekten korkmayan bin kişi, servetini yitirmekten korkan on bin kişiden daha güçlüdür” der.

Türkiye’de fazla tanınmayan düşünür ve yazar Curzio Malaparte ise Diderot’yu haklı çıkaran örnekleri sıralar...

İki dünya savaşına subay olarak katılan Curzio Malaparte, “Devlet Darbesi Teknikleri” kitabında Troçki’nin Bolşevik Devrimi sırasında tarihteki en başarılı darbe tekniğini kullandığını ve bu tekniğin daha sonra İtalya, Almanya ve Çin’de aynı sonucu verdiğini anlatır.

1917 yılında, Menşeviklere karşı ayaklanmaya hazırlanan Lenin ve adamları arasında görüş ayrılığı vardır. Bolşevik kurmayları ikiye ayrılmış, iki farklı planda kutuplaşmıştır. 

Aralarında Stalin’in de yer aldığı Sovyet komisyonu, işçi kitlesiyle asker kaçaklarına dayanan geniş tabanlı bir halk ayaklanmasının hükümeti devirip devleti ele geçirmelerini sağlayacağı görüşündedir. 

BİN KARARLI ADAM

Yalnızca 1000 adamı olan Troçki ise kendisine ölümüne bağlı ve kararlı bu küçük toplulukla devleti ele geçirdikten sonra hükümetin işini bitirmeyi savunmaktadır. 

Yani Bolşevikler kitlesel bir güç mü kısıtlı bir güç mü kullanılacağı, önce hükümeti sonra devleti mi, yoksa önce devleti sonra hükümeti mi yıkmalı seçenekleri arasında bölünmüş, her kafadan bir ses çıkmaktadır.

Görünürde her şey ve Sovyet komisyonundaki çoğu üye, halk ayaklanması kuramının en iyi seçenek olduğuna işaret etmektedir. 

Oysa Troçki’ye göre “devlet darbesi” yapmak için halka gerek olmadan çok az insanla da devrim başarılabilir.

Sonunda Lenin, ağırlığını Troçki’nin planından yana koyar.

SÜRPRİZ SALDIRI ÜSTÜNLÜĞÜ

24 Ekim 1917’de Troçki’nin 1000 adamı, güpegündüz harekete geçerler. Antonof Ovseyenko adlı eski asker, yüksek matematikçi ve satranç oyuncusu bir mühendisin komutasında; gün gelince yapacakları eylemleri aylardır hiç çaktırmadan ve herkesin ortasında yüzlerce kez tekrarlamışlardır. 

Harekât emri verildiğinde Petrograd (St. Petersburg) kentine birkaç saat içinde hâkim olurlar. Tehlikeli gördükleri kişileri, bulundukları yerde basıp öldürürler. 

Troçki’nin adamları darbe yaparken, Menşevikler devleti ele geçirmenin hükümete saldırmaktan geçtiğini düşünerek tüm polislerini ve sadık askerlerini bakanlıklar, vilayet konakları vb. gibi stratejik mekânların önüne yığmıştır. 

Oysa saldırı bu noktalara yönelik değildir. 

PERUKA ÇIKARTTIRAN ZAFER

Troçki’nin adamları ve Dibenko’nun kent dışında emir bekleyen denizcileri, yalnızca ertesi gün armut toplar gibi toplarlar hükümet üyelerini.

Kerenski iktidarının sığındığı Kış Sarayı devrimci gruplar tarafından basılırken Lenin ve Troçki muzaffer adımlarla Smolny Enstitüsü’ndeki Sovyet Komite toplantısına girmektedir. 

Lenin, gizlenmek için aylardır taktığı perukasını herkesin önünde çıkarır. 

Darbe yapılmış, devrim ancak darbeden sonra başlamıştır.

Malaparte, bu “devlet darbesi” tekniğinin Menşevikler tarafından başlangıçta “bir dizi suikast” sanıldığı için “görünmez” niteliği kazanarak başarılı olduğunu anlatır. 

TEPSİDE SUNULAN TÜRKİYE

Stalin yönetimindeki eski SSCB, İkinci Dünya Savaşı’nın bitimi 1945’ten 1953’e kadar süren bir itişmede, Kars ve Ardahan’ı Türkiye’den koparmakla tehdit etti. Bu tehdit, o zaman da bugünküler kadar cahil, vasat ve çıkarcı olan siyasal erkin yoz liderleri Celal Bayar ile Adnan Menderes’in hem hükümet hatta hem de ordunun yularını ABD’ye teslimiyle sonuçlandı. 

ABD, Batı emperyalizminin amiral gemisidir. NATO’dur. Sömürdüğü yeri silip süpürür, kemirir bitirir. Elbette bir planı vardı, Asya ile Avrupa’nın kavşağındaki stratejik topraklar için. 

O gün bugündür Türkiye’miz “sürekli darbe” tekniğiyle yönetildi ve hükümetleri susta durduran; haşhaş, tütün ekimini ve sonunda ata tohumlarının satışını yasaklayan tarım yasaları çıkarttırmaktan, ülkemizi sığınmacı çöplüğüne dönüştürmeye kadar her darbenin arkasındaki küreselci Batı’nın komutanı ABD devletimizi ele geçirmedi, içten çökertti!

SÜREKLİ DARBE TEKNİĞİ

Sorarım size, hangi özgür ve bağımsız ülkenin yüz yıllık tarihinde üç askeri darbe, bir askeri darbe girişimi vardır? Hangi özgür ve bağımsız ülkede, tam da askeri ve sivil darbeler öncesi cehalete karşı mücadele eden bunca aydın, bunca profesör, gazeteci, asker ve Emniyetçi suikastta öldürülür? 

Hangi özgür ve bağımsız hukuk devletinde bunca aydın ve politikacı yıllardır hapis yatar?

Bütün askeri ve sivil darbelere, kumpas ve suikastlara tanıklık eden benim kuşağımdan birinin Türkiye’de uygulanan “sürekli darbe” tekniğini irdelemesi gerekiyordu.

Varan bir. Başlıyorum... İzleyin.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kızgın Boğa 21 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları