Ergenlik ciddiyet ister

24 Şubat 2024 Cumartesi

Mikronezya’yı beton kabuklara gömen Şeş Taahhüt Kumpanyası’nın ikinci büyük müteahhidi Mikron Mikropiç çok dertliydi. 

Biricik oğlu Senkron, ergenlik çağına girince sapıtmıştı. Okuldaki tüm notları paraşütle düşerken özellikle matematik paraşütsüz çakılıyordu. 

Oysa Senkron, zehir gibi akıllı bir gençti. Ama sakalı bıyığı çıkınca Mikronia’daki yoldaş yolcu çocuklarına özel Papaz Rahip Yollular Lisesi’ni beğenmez olmuştu. 

Neden beğenmediğini soran velilerine, “Kız yok yahu, kız yok! Sizin Ulu Çoban’da da beyin yok. Hem ahaliye sınırsız cima ve pudra şekeriyle kafa bulma özgürlüğü tanıyor hem de okullarda erkeklerle kızları ayırıyor. Ne yapalım biz, gençler? Uçana kaçana, kovuk deliğine, damacana deliğine ya da birbirimize mi bindirelim?” yanıtını verecek kadar derin bir krizdeydi. 

Anne Varaka Mikropiç, onun abuk sabuk düşünceleri yüzünden yemekten içmekten kesilmişti. 

Oğlunu Mikronezya’nın gelecekteki Ulu Çoban’ı görmek hayalleri ufalanan baba Mikron, uzun uzun düşündükten sonra bir karar verdi. Genç Senkron’u, en iyi okullara sahip Germania’ya gönderecekti. 

Yol Partisi istibdadının yandaş yoldaşı olarak oğlunu laik bir Hauptschule’ye yazdıramazdı ama Protestan papazların bilimsel eğitim verdiği bir okul olurdu. Nitekim öyle oldu. 

Komşu ada Germania’daki yatılı Protestan Lisesi’ne postalanan Senkron Mikropiç’in ilk karnesi geldiğinde Varaka Hanım’la Mikron Bey havalara uçtular. Zekâ küpü oğullarının tüm notları yükselmiş, özellikle matematik 100 üzerinden 90’lara fırlamıştı.

Mikron Mikropiç, tatilde eve dönen Senkron’u bağrına basıp merakla sordu:

“Oğlum ne değişti de bu kadar başarılı oldun?”

Senkron Mikropiç, başını eğdi.

“Okula gittiğim ilk gün, girişteki artı işaretine çivilenmiş adamı görünce işin ciddiyetini anladım, baba!”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kızgın Boğa 21 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları