Litaratüre “Ali Dibo düzeni” olarak geçen olay, Hatay ve ilçelerindeki kamu ihalelerinin rüşvet karşılığı AKP’li bakan, milletvekili, il, ilçe başkanları, belediye başkanı ve müteahhitlerin “adi ortaklık” kurarak paylaştığı düzenin adıydı. Hangi ihalenin kime ve bu ihale için kimlere ne kadar rüşvet verileceği şimdi bir muhalefet partisinde siyaset yapan bir eski bakanın elyazısı ile ortaya saçılmıştı. Çete üyeleri deşifre olunca aralarından itirafçılar da çıkmıştı. Bu itirafçılardan Harun Özkan, kapalı zarf usulü ihalelerde bile kamu yöneticilerine baskı yapılarak zarfların açtırıldığını ve en düşük teklifi öğrenerek kendilerinin de buna göre teklif vererek işi aldıklarını açıklamıştı. AKP il yöneticilerinin kendisine kurdurduğu Özgök İnşaat şirketine 198 ihale verdiğini belirten Özkan, rüşvetlerden AKP genel merkezine de yüzde 20 pay ayrıldığını belirtiyordu.

Ayrıca eski CHP Hatay Milletvekili Gökhan Durgun telefon tapelerinden oluşan CD’yi basın toplantısıyla kamuoyuna duyurmuştu. Bu CD’deki tapelerden birinde Hatay Gençlik ve Spor İl Müdürü Ali Rıza Tütüncüoğlu, karşısındaki başka bir bürokrata Hatay Havalimanı ihalesini alan şirketin sahibini AKP İl Başkanı İsmail Kimyeci’ye ve eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e kendisinin götürdüğü halde ödediği rüşvetten kendisine pay verilmemesinden yakınıyordu.

Rüşvetle altyapı ihalesi verilen Hatay Havalimanı depremde yıkıldı. Havalimanı yıkıldığı için sadece Adana Havalimanı kullanılabildi ve yardımlar gecikti. Yarılan pistin ihalesini alan şirket İntaş AŞ. Tapelerde kendisine pay verilmediğinden yakınan bürokrat, dönemin belediye başkanı ve milletvekilleriyle görüşmesine aracılık ettiği İntaş şirketinin sahibi Ertin Elçi’den alınan 85’er bin lirayı bizzat kendisinin götürdüğünü söylüyordu.

Hatay Havalimanı’nın kurulduğu alan daha başından yanlıştı. 1975’te Amik Gölü kurutularak açılan alana havalimanı yapılamayacağı konusunda çevre örgütleri, mimar ve mühendis odaları, CHP il meclisi üyeleri gerekli uyarıları yaptı. Ancak dönemin valisi Yener Rakıcıoğlu, Hatay Havalimanı’nı buraya yapmaya ant içmişti sanki. TEMA projenin iptali için dava açtı. Bu dava Adana İdare Mahkemesi’nde görüldü ve ÇED raporu iptal edildi. Sonra bir el devreye girdi ve yeni bir ÇED raporu daha hazırlandı ve projeye onay verildi.

ŞİRKETİN SİCİLİ BOZUK

Peki bu ÇED raporunu hazırlayan şirket kimdi?

Dokay Mühendislik.

Biz bu şirketi bir yerlerden tanıyoruz sanki değil mi?

Hatırlamamak ne mümkün. Akkuyu Nükleer Güç Santralı’nın olaylı ÇED raporunu da bu şirket hazırlamıştı. Hani şu, ÇED raporunda sahte nükleer fizik mühendislerinin imzasının kullanıldığına ilişkin tartışmalardan. Şirket, her ne kadar imzaların sahte olmadığını belirterek iddiaları yanıtlamış olsa da TMMOB, ocak ayında işten ayrılmış bir mühendisin ekim ayında hazırlanan ÇED raporunda imzasının kullanıldığına dair belgeleri paylaşmıştı.

Birkaç yıl önce açılışı yapılan ve AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın “Yaparsa AKP yapar” diye müjdesini verdiği o otoyol çöktü. Bu arada yakınlarını depremde yitiren Yayman’a başsağlığı diliyoruz.

Hatay AFAD binası da çöktü yahu!

Tuzun kokması bu olsa gerek. Çöken AFAD binasını yapan Silahtaroğlu şirketi, çöken Tarsus-Adana-Gaziantep otoyolu ile AFAD’ın Ankara’daki genel merkez binasını da yapan şirket. Eyvah ki ne eyvah!

Hatay Polisevi iki yıl önce yapılmış. Dönemin valisi ha bire inşaatı denetlemeye gitmiş. Sıvalarına ve seramiklerine bakmış herhalde.

Adıyaman Belediyesi’nin yeni binası da çökmüş iyi mi?

Eh Ali Dibo çetesi sadece Hatay’da yok ya?

İçiniz rahat mı Ali Dibocular?...