Miyase İlknur

Emir ebedi Başkomutan’dan

23 Aralık 2023 Cumartesi

Kamuoyu gündemine ilk olarak Veryansın TV’nin getirdiği “teğmenler olayı” önce sessizce geçiştirilmek istendi. Ancak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in deyişiyle “yakasına takması gereken fotoğrafı” takmayan teğmenle, onu uyaran ve kapısına Atatürk posteri asan teğmenler hakkında aynı suçlamanın yapılarak soruşturma açılması üzerine olay büyüdü.

MSB’den yapılan açıklamadan sonra her alanda olduğu gibi kamuoyu bu konuda da ikiye bölündü. Geçmişte FETÖ’ye sahip çıkan ve 15 Temmuz’dan sonra kendileri dışında herkesi FETÖ’cülükle suçlayan çevreler, Atatürk resmini yakasına dalga geçer gibi “Toplu iğne bulamadım” bahanesiyle asmayan teğmene tepki gösteren devre arkadaşlarını “cuntacı teğmenler” diye yaftaladı.

Şaşırdık mı?

15 Temmuz’dan önce ordunun tüm kademelerini ahtapot gibi saran FETÖ’nün, Atatürkçü subayları “Bunlar darbe yapacak” diye cuntacılıkla suçlamasına alkış tutmuşlardı. Sonuçta, kim cuntacı çıktı? FETÖ’cüler.

İçlerinden bazıları da “Efendim, Atatürk resmini asmayan teğmene komutanı devreye girerek resmi astırmış ya? Daha ne...” diyerek olaya müdahale eden teğmenleri disiplinsizlikle suçluyor.

Öyle ya komutanları varken bu teğmenlere ne oluyor?

Harp Okulu’nda ayakkabısını boyamayan, dolabını düzeltmeyen öğrencilere disiplin cezası verilirken, yakasına bu ülkenin kurucusunun resmini “İğne bulamadım” gibi osuruktan bahane ile takmayan teğmene bir de iğne bulma derdine düşülmesi hazindir.

Kaldı ki bu öğrencinin mensup olduğu dini yapılanma hakkında gerekli bilgilendirme de üstlerine yapılmasına karşın hiçbir adım atılmamış.

KOMUTAN GEREĞİNİ YAPMIYORSA

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in konuyla ilgili açıklaması da oldukça hazin. Şöyle diyor MSB Güler:

“Bir öğrenci subayımız, yakasına takması gereken fotoğrafı takmıyor ve ‘Toplu iğnem yok onun için takamadım’ gibi bir gerekçe ortaya sürüyor. Ona tepki gösteren başka öğrencilerle aralarında tartışma yaşanıyor.”

Takması gereken resim?

Yani Atatürk resmi. Geleneksel Harbiye yoklamasına bütün öğrencilerin ayağa fırlayarak “içimizde” diye haykırdığı ebedi Başkomutan’ın resmi.

Resmi takmayan öğrenci, odasının kapısına Atatürk resmi asıldığında ne yapıyor peki?

Resmi indiriyor ve arkadaşlarıyla tartışmaya giriyor. Ardından da hastaneye koşup darp raporu istiyor. Darp olayı tespit edilemediğinden rapor verilmiyor. Yine durmuyor, bu kez savcılığa koşuyor. Tipik bir tarikatçı tipolojisi ile karşı karşıyayız.

Oysa Atatürk’le ve kurucu ideoloji ile sorunu olmayan bir asker, arkadaşlarını odasına davet eder ve “Arkadaşlar bu tepkiniz yersiz. Benim Atatürk’le bir sorunum yok. Törende olan olay, bir hataydı. Oldu bitti” der arkadaşlarını sakinleştirirdi.

Komutanlarını aşarak teğmenin odasının kapısına Atatürk resmi yapıştıran teğmenleri disiplinsizlik olarak değerlendirmek ve askeri hiyerarşiyi çiğnemekle suçlamalara katılmak mümkün değil.

Üstlerine bildirdiği halde komutanlar gereğini yerine getirmiyorlarsa ne yapacaklar?

O zaman ebedi Başkomutan’ın emirlerine göre hareket edecekler. Neydi ebedi Başkomutan’ın emri?

“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

...Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aldı sazı Erdoğan 27 Nisan 2024
Kelle İsterük! 20 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları