Bu seçimin önceliği vicdandır!

25 Nisan 2023 Salı

Siyasetin klasik kuralını yeri geldikçe vurguluyoruz. Halk seçime üç ana duygu ile gider: umut, öfke, korku! 14 Mayıs seçimlerinde vicdan her üçünün de önünde duruyor. Halkımız 20 yılı vicdan terazisinde tartıp ona göre karar verecek. Bu kez sadece son bir aya bakıp “Eldeki bir mi, daldaki iki mi” dengesine dayalı bir karar verme süreci görünmüyor.

İktidar kirli gömleğin üzerine yenisini giyip halkın karşısına çıkmak ve sadece son görüntüye dayalı karar vermesini sağlamak istiyor.

Ancak vicdan aynı zamanda derin bir hafızadır. O nedenle halk 20 yılı yan yana dizip bugünle toplama çıkarma yapacak.

Vicdan dış etkilere karşı yalıtılmış mahremiyet içerir. O nedenle yoğun baskılar çok işe yaramaz.

Bu seçimin önceliği vicdan olacak.

***

Hangi sağduyulu yurttaş, cami avlusunda miting yapılmasını akla ve vicdana sığdırır? Üstelik böyle bir ortamda söylediklerinin büyük çoğunluğu doğru değilse.

Hangi sağduyulu yurttaş, düz bir devlet memurunun bile milletvekili aday adayı olabilmesi için mutlaka istifa etmesi gerekirken o memurun en üst yöneticisi durumundaki bakanın istifa etmemesini vicdani bulur? Üstelik o bakanlar, seçim çalışmasını bakanlıkta, bakanlık gücüyle ve elemanlarıyla yapıyorsa!

Hangi sağduyulu yurttaş, Yüksek Seçim Kurulu’nun iktidardan gelen tüm istemleri kabul edip muhalefetin tüm istemlerini reddetmesini vicdani bulur? Üstelik o kurul üyeleri Yargıtay, Danıştay gibi ülkenin asırlık kurumları tarafından buraya gönderilmişse!

Hangi sağduyulu yurttaş, salgın döneminde bile önceliği halka değil, elektrik dağıtım şirketlerine vermiş bir iktidarın seçime haftalar kala bir ay bedava doğalgaz veriyorum demesini vicdani bulur? Üstelik o şirketler altyapı için gerekli yatırımları bile yapmamışken!

Hangi sağduyulu yurttaş, kontrolü altındaki Radyo ve Televizyon Üst Kurulu aracılığıyla; kendisini eleştiren, gerçekleri söyleyen yayın organlarına akıl almaz cezalar verip kendi medyasına sınırsız özgürlük verilmesini vicdani bulur? Üstelik kendi medyasına her türlü ilan ve reklam desteğini verirken!

Hangi sağduyulu yurttaş, milyonlarca kişinin yüreğinden kopan yardımlarla büyüttüğü Kızılay gibi bir kurumun iktidar holdingi haline gelmesini vicdani bulur? Üstelik bu kurum kan ve çadıra bile ticari meta gözüyle bakarken!

Hangi sağduyulu yurttaş, kamuya eleman alımında KPSS sonrası mülakat yapılmasının torpilin daniskası haline gelmesini vicdani bulur? Üstelik bunu iktidar sahipleri de son düzlükte kabul edip kaldıracağız demişken!

***

Herkesin gözü önündeki bu örnekleri artırmak mümkün. Bir de halkın gözünden kaçırılanlar var...

Türk Telekom örneğinde olduğu gibi Cumhuriyetin en önemli birikimleri maliyeti topluma yüklenerek satılırken el değiştiren servetin tümünün şirketlere gitmediği, iktidar oligarşisinin bütün servet paylaşımlarında aslan payını aldığı herkesin bildiği bir sır!

Büyük ihaleleri alanların maliyetleri şişirdiği, bunun kontrollü ve onaylı olduğu, şişen bölümün ayrıca paylaşıldığı herkesin bildiği sır!

Devlet kurumlarının kamuya değil de partiye ait hale getirilmesi, valilerin fiilen il başkanı gibi hareket etmesi herkesin bildiği sır!

Soruyoruz:

Hangi vicdan bunları kabul eder?

14 Mayıs’ın önceliği vicdandır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları