17 Ocak 2021 günü bu köşenin başlığı şöyleydi:

Ş-ahlanış!

Erdoğan’ın yine bir şahlanma dönemi gelmiş, üstüne basa basa “Şahlanışa geçiyoruz” demişti. Neden 2021’de şahlanışa geçildiğini de şöyle açıklamıştı:

“18 yıllık hazırlık dönemi bitti!”

Demek ki 18 yıldan sonra 2 yıl daha hazırlandılar ve yeniden şahlanışa geçmeye karar verdiler. Erdoğan partisinin 29 Mart’taki son grup toplantısında seslendi:

“Türkiye için şimdi diyerek yeni bir dönemi başlatıyoruz. Bu dönemin adı şahlanış dönemidir.”

Erdoğan farklı zamanlarda da ara ara şahlanmıştı. 14 Mayıs seçimlerine doğru yine yeniden bir şahlanış yapmaya karar vermiş.

***

Saray açısından bakınca şahlanma hevesi hiç de fena bir hedef değil. Bunca yıllık refahı korumak, mümkünse artırmak, faturayı da halka kesmek ne güzel olur. 

Saray ve çevresindeki yüksek bürokrasi, yüksek siyaset ve yüksek ihale ekibinden oluşan oligarşi bu dengenin bozulmasını istemiyor. Bu aşamadan sonra Erdoğan istese de onlar istemez!

İktidar çok zenginlerle çok fakirleri kendisine bağlayan bir yapı oluşturdu. Zenginleri daha da zengin edip paranın sahibi değil, esiri haline getirdi. Şimdi onların önemli bir bölümünü iktidarla paylaştıkları ihale sisteminin sürmesini istemek zorunda. 

Çok fakirlerde de şöyle bir korku inşa edildi:

Ya daha fakir olursak!

Onlar da ekmeğin esiri haline getirildi.

Çok zenginler paranın esiri...

Çok fakirler ekmeğin esiri...

Tek ortak noktaları iktidarın esiri haline gelmeleri...

Aslında iyice ezilmiş orta sınıfın yanında bu iki uç da değişim istiyor.

Bu gerçeği gören ancak kabul etmeyen iktidar 14 Mayıs’a doğru tam bir seçim ekonomisi uyguluyor. Son anda, sandık kapıya dayanınca gelen her çözüm gibi çözüm yerine düğüm ürettiler. En sıcak örnek EYT’liler. İki aydır bütün EYT’lilere umut verdiler. Yasayı çıkarırken tırpan üstüne tırpan attılar. Şimdi çözüm bekleyen 2 kesim daha meydana getirdiler:

Emeklikte prime takılanlar (EPT) ve emekliliği kıl payı kaçıranlar (EKK)...

Elektrik ve doğalgaz indirimi de yine seçim sayacına bağlandı. Süre 50 günün altına inince yüzde 15-25 indirim geldi. Yıllarca zammı bindir bindir, seçim yaklaşınca indir!

Hep dağıtım şirketlerine çalıştılar. Şimdi kârdan biraz kısacak bir indirime gittiler.

***

Şahlanışa gelirsek...

Nereye doğru şahlanacaklar? 

İktidarlarının ilk yıllarında bir AB hedefi vardı. Her şeyin kılıfı oydu. Eldiven ve merdiven olarak kullandılar. Şimdi merkezi Paris’te olan Uluslararası Tahkim Mahkemesi, Türkiye’nin yıllarca Kuzey Irak’tan kaçak petrol ticareti yaptığını saptayıp 1.4 milyar dolar ceza kesti.

Batıda şahlanacak yer kalmadı.

Kuzey kendi derdiyle meşgul. O da güneyde Suriye’de benim dediklerimi yaparsan iyi olur diyor.

Memleketin içi enkaz yeri, sel yeri, yangın yeri...

Şahlanacak ne yer kaldı ne yön!

Dün İYİ Parti İstanbul İl Başkanlığı’na sıkılan 2 kurşunun kötü şeylerin habercisi olmamasını dileyelim. 

Genel görünüm ortada:

Halk ahlanışta...

Saray şahlanışta!

Değişim geliyor, değişime kurşun işlemez!