Hedef çok kanallı tek seslilik!

15 Kasım 2023 Çarşamba

8 Kasım günü tarihe “hukukun kara çarşambası” olarak geçecek.

Kara çarşambada saat 16.00 sıralarında Anayasa Mahkemesi (AYM) kamuoyunda merakla beklenen Dezenformasyon Yasası’nı iptal etmedi. Oysa raportör yasanın getirdiği olumsuzlukları tek tek sıralamış, iptal edilmesi gerektiği yönünde değerlendirme sunmuştu.

Mahkeme oyçokluğuyla istemi reddetti.

Yazı aramızda AYM’ye kızdık. Yanlış yaptığını, ucu bu kadar açık bir yasanın zaten çok kısıtlı olan ifade özgürlüğünü cendereye sokacağını ifade etmeye çalıştık.

Aradan iki saat geçti, saat 18.00 sıralarında Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin AYM’yi topa tutan açıklaması geldi.

Bu dönemde hiçbir şeye şaşırmamak gerekiyor ama bu kadarı da herhalde olmazdı, olamazdı.

Haberi yeniden okuduk. Olmuştu... Bu kadarı da olmuştu.

Dakikalar önce kızdığımız AYM’yi Yargıtay’dan korumak gerekiyordu!

***

Haberi ikinci kez okuyunca doğal olarak şöyle düşündük:

- Böyle bir açıklama ancak arkanızda AYM’ye hükmedecek bir gücünüz varsa yapılabilir!

İlerleyen dakikalarda AKP’nin şaşırmış gibi yapmasından, MHP’nin Yargıtay’ın arkasında durmasından durumu biraz daha net görme olanağı oldu.

Yaşananlar gösteriyor ki bütün yüksek mahkemelerden daha yüksek bir Saraytay var. Saraytay’la bütün yapılacakları önceden planlayan bir Karartay var.

Bu tablo yerel seçimlere dek yargı üzerinden bir planın yapıldığını ortaya koyuyor.

Gölgede kalan Dezenformasyon Yasası, gazeteci arkadaşımız Tolga Şardan’ın tutuklanmasıyla kamuoyunun gündemine bir kez daha gelmişti. Yasa öylesine belirsiz ifadeler içeriyor ki içini nasıl doldurmak istersen doldur... Dibi yok!

Halkı yanıltıcı bilgi ne?

Halk arasında korku ve paniğe neden olacak haber eğer yalansa bu zaten suç. Mevcut yasalarda bunu düzenleyen maddeler var. Neden ayrıca yasa çıkarıp Türk Ceza Yasası’nın içine sokuyorsunuz?

Gerçekdışı bilgi derken bu “gerçekdışılığa” kim karar verecek?

Bu ve benzer tonlarca soru çengelli dururken AYM, bu yasanın uygulanmasına yol verdi.

Elbette, “AYM, Yargıtay’daki sert hazırlığı gördü, bu nedenle Dezenformasyon Yasası’nı iptal etmedi” demiyoruz. Ancak yaşadığımız kara çarşambayı da unutmuyoruz. AYM’nin kendini korumaktan aciz olmayacağını düşünmek istiyoruz.

***

Yasa geçen yıl ekim ayında TBMM’den geçtiğinde zaten İletişim Başkanlığı bünyesinde Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) kurulmuştu.

Bu merkez adeta ayrı bir mahkeme gibi iktidarın hoşlanmadığı haberlere ve bilgilere hemen müdahale ediyor. Önce haberle ilgili “iktidar bilgisi” halka duyuruluyor. Ardından haberi yapana, yayana, mümkünse okuyana gerekli ceza planlanıyor.

Orwell’in 1984 romanını aratmayan günlerdeyiz.

Sosyal medya kullanıcılarını da adeta bir yayın organıymış gibi cezalandırmak, susturmak istiyorlar.

Amaç şu: Çok kanallı tek seslilik!

Yüzlerce, hatta binlerce yayın organı olacak. Çağın en ileri teknolojileri kullanılacak. İsteyen istediği bilgiyi istediği kadar yayacak.

Bir şartla: İktidarla ters düşmeyecek?

Bir kez daha anımsatalım: Bu mümkün değil. Toplumun bir bölümünü susturabilirsiniz ama tümünü asla.

Aslında Saray yanlış bilginin ne olduğunu 10 Kasım günü açıkladı. Dedi ki:

“Eskiden gardırop Atatürkçüleri vardı, şimdi sosyal medya Atatürkçüleri var...”

Sözü uzatmayalım...

Gerçekdışı diye gerçekleri saklayamazsınız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları