Kentkırım!

12 Ekim 2023 Perşembe

Hamas’ın İsrail’e yönelik 7 Ekim’de başlayan saldırısı, İsrail’in tüm Filistin halkına karşı saldırısı olarak bütün şiddeti ile devam ediyor. 

Savaşlar artık canlı yayın eşliğinde, kullanılan silahların adeta reklamının yapıldığı kanlı gösterilere dönüştü. 

Aklın yerini hırs ve intikamın aldığı...

Beraber paylaşmanın yerini kıyasıya paylamanın aldığı...

Doğudan batıya petrolün, batıdan doğuya silahın, kentlerinde de kanın aktığı bir Ortadoğu’dayız...

Bütün savaşlarda sağlık kuruluşlarına dokunulmaz, bugün Gazze’de ilk hedef!

Bütün savaşlarda en büyük zararı kadınlar ve çocuklar görür ama temel ilke sivilleri hedef olarak seçmemektir. Bugün İsrail-Filistin’de başlıca hedef masum insanların yaşadığı bölgeler...

***

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız tablonun gerisinde iki taraf var:

İsrail halkının tümünü temsil etmeyen Netanyahu ve Filistin halkının tümünü temsil etmeyen Hamas!

İsrail’de 2022’de yapılan son genel seçimlerde 120 sandalyeli meclisin 32 sandalyesini Binyamin Netanyahu’nun lideri olduğu Likud Partisi aldı. Dörtte bir! Likud’un içinde olduğu sağ ittifak toplam 64 sandalye aldı ve hükümeti kurma hakkını elde etti. Netanyahu aylardır İsraillilere bile “Neden yahu?” dedirtiyor. “Yargı reformu” adı altında getirmeye çalıştığı değişikliklerin ana unsurları şunlar:

- Meclisin yasalarını denetleyebilen yüksek mahkemenin yetkilerinin azaltılması.

- Yargının bazı yetkilerinin meclise verilmesi. 

- Yargıdaki atamalarda meclisin daha etkin olması.

- Başbakanın görevden alınmasının zorlaştırılması.

Bunun bir adım sonrasını düşünün! İsrail halkı buna karşı aylardır direniyor. Hamas saldırısı Netanyahu’ya yeni bir gündem yaratma fırsatı verdi.

Filistin’de ise efsane lider Yaser Arafat’ın 2004’te ölümünden sonra yarılma yaşandı. Bugün Arafat’ın partisi el Fetih ile İslami Direniş Hareketi (Hamas) iki ayrı anlayışta “Filistin benim” diyor. Ülkede son seçim 2006’da yapılmıştı. Bu seçimde el Fetih yüzde 41, Hamas yüzde 44 almıştı.

Hamas’a göre hedef hedeftir, asker-sivil ayrımı olmaz. O nedenle kaçırma, rehin alma gibi eylemler meşrudur. Başta AB ve ABD olmak üzere pek çok ülke Hamas’ı terör örgütü olarak görüyor. Hamas temelde Mısır kökenli Müslüman Kardeşler örgütünün buradaki uzantısı. 

***

İşte bu siyasi tabloda ülkelerinde en şahin olanlar en güçlü görünme yarışında.

Hamas’ın başlattığı, Netanyahu yönetiminin daha vahşi biçimde arkasını getirdiği şiddet, hedefine koyduğu her şeyi yok etme amacında. Gazze görüntüleri şunu söyletiyor:

Bu bir kentkırım!

Bir kenti, insanlarıyla, binalarıyla, araçlarıyla, sağlık kuruluşlarıyla, altyapısıyla toplu halde bitirmek. 

Bu gerçekten bir tufan!

Hamas operasyona “Aksa Tufanı” adını verdi. Tufan sözcük anlamı olarak da Nuh Peygamber merkezli anlatım olarak da yeryüzünün sele boğulması demek.

Tarihteki tufan, yağmur sularından kaynaklı idi.

Bugünkü tufanda kan akıyor.

Akan kan insanlığı boğuyor.

Bu tabloda hâlâ haklı taraf, haksız taraf arayışı var. Ülkesel bir taraf yok. Şiddeti seçenler ve şiddetin kurbanı olanlar var.

Nereden gelirse gelsin, hedefi ne olursa olsun, kim başlatırsa başlatsın, kim misliyle karşılık verirse versin, şiddetin, terörün her türlüsüne hayır diyecek güçlü, yüksek, küresel seslere ihtiyaç var.

Aksi halde? 

Al sana küre-selleşme!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları