Ne olacak bu Bağ-Kur’luların hali?

25 Kasım 2023 Cumartesi

Sosyal güvenlik sistemimizde sigortalısı ve emeklisiyle belki en çok mağdur edilenlerin başında kendi nam ve hesabına çalışanlar yani Bağ-Kur’lular geliyor. Bağ-Kur sigortalı ve emeklilerinin sorunları ve talepleri şöyle özetlenebilir:

KİMLER BAĞ-KUR KAPSAMINDA SAYILIYOR?

En son, 2008/Ekim ayı itibariyle yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunuyla 1479 sayılı Kanunun sigortalı sayılmaya ilişkin maddeleri mülga edilmiş ve Bağ-kur sigortalıları 5510 sayılı Kanunun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; 

-Köy ve mahalle muhtarları, 

-Ticari kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefi olanlar, 

-Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar siciline kayıtlı olanlar, 

-Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,

- Tarımsal faaliyette bulunanlar 

-6132 sayılı At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler. 

CUMHURİYET BAYRAMI İKRAMİYESİNİN ÖDENMESİNDE BAĞ-KUR EMEKLİLERİ YÖNÜNDEN YAŞANAN SORUNUN KAYNAĞI NEDİR?

7464 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 98. Madde ile Kurumca 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca 2023 yılı Ekim ödeme döneminde gelir veya aylık ödemesi yapılanlara dosya bazında 5.000 TL tutarında bir defaya mahsus olmak üzere ödeme yapılması öngörüldü. Anılan maddede ikramiyenin ödenmesiyle ilgili olarak Bağ-Kur emeklileri hakkında “…bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamına girecek şekilde faaliyette bulunanlar ile …bu madde uyarınca ödeme yapılmaz…” hükmü getirilmiştir. Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere esas olan sigortalılık değil faaliyette bulunma olgusudur. Dolayısıyla SGK tarafından sigortalı sayılmadıkları halde faaliyetine devam eden Bağ-Kur sigortalılarına ikramiye ödemesi yapılmadı. 

Bağ-Kur sigortalı veya emeklilerinden hem vergi mükellefi hem de esnaf sicil veya ticaret siciline kaydı olanlar için ikramiye ödemesinde sorunlu durumlar ortaya çıktı. Faaliyetinden dolayı hem vergi mükellefi hem de esnaf sicil ve ticaret sicil kaydı bulunanlardan, faaliyetleri sona erip vergi kayıtları kapatıldığı halde sicil kayıtlarının silinmemesi ve devam etmesi nedeniyle bu durumda olan Bağ-Kur’lular “faaliyetlerine devam ediyor.” şeklinde değerlendirilerek 5 bin liralık ikramiyeden yararlanamadı. Yaşanan kaos ve haksızlık nedeniyle yapılan yanlıştan dönüldü. Cumhurbaşkanı ERDOĞAN tarafından yapılan açıklama neticesinde, Cumhuriyet Bayramı ikramiyesinin tüm emeklilere çalışma durumuna bakılmaksızın ödenmesine ilişkin yasal düzenleme yapılacağı belirtildi. 

BAĞ-KUR’LULARIN MAĞDURİYETLERİ BİTMİYOR!

1- Emekli aylığına hak kazanma koşulları 

Bağ-Kur sigortalıları emekli aylığına hak kazanma koşulları yönünden zorlanıyor. Bağ-kur’lular emeklilik için 8/9/1999 öncesi için kadın ise 20 yıl (7200) erkek ise 25  yıl (9000) prim gün sayısını tamamlamak zorundalar. 

9/9/1999 tarihinden sonra sigortalı olan Bağ-Kur’lular için prim gün sayısı kadın ve erkek ayrımı yapılmaksızın 9000 gün olarak belirlenmiş. İleri yaştaki Bağ-Kurlular için ise 5400 gün olarak devam ediyor.

Bağ-Kur sigortalıları sık sık yaşanan ekonomik krizler nedeniyle bu prim ödeme gün sayılarını tamamlamakta sıkıntı çekiyor ve emeklilikte;

- 9/9/1999 sonrası için 9000 gün olan prim ödeme gün sayılarının SSK’lılarda olduğu gibi 7000 gün, ileri yaşlar için 5400 gün yerine 4500 gün,

-1/5/2008 sonrası sigortalı olanlar için ise 7200 ve ileri yaşlar için yine 5400 gün olarak uygulanmasını istiyorlar.

İktidar tarafından son zamanlarda Bağ-Kur sigortalılarının emeklilik koşullarında özellikle “küçük esnaf”lar için gün koşulunun 9000 günden  7200 güne  indirilmesi (kadın sigortalılarda yine 7200 gün olarak mı kalacak belli değil) yönünde söylemlerde bulunuluyor ancak “küçük esnaf” kapsamı tarif edilmiyor.

2- Bağ-Kur Kapsamında Sigortalılık Niteliği Taşıdıkları Halde 1/10/2008 Tarihine Kadar Kayıt ve Tescilini Yaptırmamış Olanlar,  Bu Süreler İçin Borçlanma Hakkı Verilmesini İstiyor.

Bağ-kur sigortalılarının sigortalılıklarında esas alınan kriterler tarih aralıklarına göre özetle;

1/10/1972-20/4/1982  arasında, meslek kuruluşu kaydı.

20/4/1982-22/3/1985 arasında, sadece vergi kaydı, vergiye tabi olmayanlar için meslek kuruluşu kaydı.

22/3/1985-4/10/2000  arasında vergi kaydı, esnaf sicil kaydı veya  oda kaydı

4/10/2000- 1/10/2008 arasında, vergi kaydı, esnaf sanatkar sicil kaydı ile birlikte meslek kuruluşu kaydı

1/10/2008  sonrası vergi kaydı, esnaf sicil kaydı

Şeklinde belirtilebilir.

1479 ve 5510 sayılı kanunlarda 1982, 2000 ve 2008 yıllarında yapılan düzenlemelerle sigortalılık niteliği taşıdığı halde belirli tarihlere kadar kayıt ve tescilini yaptırmamış olan Bağ-kur sigortalılarının hizmetlerinin tespitinde hak düşürücü süreler getirilmiş ancak sonradan yapılan yasal düzenlemeler ile Bağ-Kur sigortalılarına borçlanma hakkı verilmiş. Bunlar; 

-14/4/1982 tarihli ve 2654 sayılı Kanunun 13. Maddesi ile 1479 sayılı Kanuna eklenen Ek Geçici 13.  Madde ile 1/10/1972 ila 20/4/1982 tarihleri arasında vergi dairelerine kayıtlı alarak kendi nam ve hesabına bağımsız çalıştıklarını belgeleyenler, 1 yıl içinde müracaat etmek ve borçlandıkları süreleri 2 yıl içinde ödemek kaydıyla hizmetleri geçerli sayılmış.  

-24/7/2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanunla 1479 sayılı Kanuna eklenen geçici 18. Madde ile 20/4/1982-4/10/2000 tarihleri arasındaki vergi kayıtlarını belgelemek ve belgelenen bu süreleri borçlanmak için 6 ay içinde müracaat edip, borçlanma bedellerini 1 yıl içinde ödemek kaydıyla hizmet kazanmışlar.

-5510 sayılı Kanunun geçici 8. Maddesinde yapılan düzenleme ile Bağ-Kur tarım sigortalıları hariç olmak üzere,  bu Kanuna göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde 1/10/2008 tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların 4/10/2000-1/10/2008 tarihleri arası hizmetlerini 6 ay içinde müracaatta bulunup yine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde bu süreleri borçlanma hakkı verilmiştir.

Buna göre geçmişte verilen borçlanma hakları yine yapılacak bir yasal düzenleme ile Bağ-Kur sigortalılarına verilmelidir.

BAĞ-KUR’LULARA BORÇLANMA HAKKI HANGİ ŞARTLARLA VERİLEBİLİR?

Bağ-kur sigortalıları geçmişte verildiği şekilde bu günde Bağ-Kur kapsamında sigortalılık niteliği taşıdıkları halde  kayıt ve tescillerini yaptıramadıkları 1/10/2008 tarihinden önceki süreler için kendilerine borçlanma hakkı verilmesini istiyor.

Bu durumda, Bağ-kur sigortalılarının 1/10/2008 tarihinden öncesine ait olmak üzere, sigortalılık niteliği taşıdıkları sigortalılık başlangıç tarihlerine göre Kanunda öngörülen kriterlere (vergi mükellefiyeti, vergiden muaf olanlar için esnaf ve sicil kaydı ve/veya meslek kuruluşu kaydı gibi) uygun belgeleri ilgili kuruluşlardan temin etmek suretiyle borçlanma talebinde bulunmaları sağlanabilir.

MÜRACAAT VE ÖDEME SÜRESİ

Borçlanma işlemlerinde müracaat süresi verilmemeli ve Bağ-Kur’lular her zaman tespit ettirdikleri süreleri borçlanabilmeli. Borçlanma bedellerinin defaten veya taksitle ödenmesi için yine 6 ay-1 veya 2 yıllık süreler öngörülebilir.

BORÇLANMA BEDELİNİN BELİRLENMESİ

Borçlanma tutarı, başvuru tarihinde 5510 sayılı Kanunun 82. Maddesinde belirtilen günlük alt sınır ile üst sınır arasında olmak kaydıyla sigortalıların tercihleri doğrultusunda kendileri tarafından belirlenebilir.

3- 5510 Sayılı Kanuna Eklenen Geçici Maddelerle Sigortalılıkları Durdurulan Bağ-Kur’lular, Bu Süreleri Tekrar Canlandırmak İçin Tam İhya Yerine  Kısmi İhya İmkanı Verilmesini  ve Primlerini Cari Usulde Ödemek İstiyor.

5510 sayılı Kanuna çeşitli yasalarla eklenen geçici 17, 63, 76, 83 ve 84. maddelerle; bu maddelerin yürürlüğe girdiği tarihte belirli sürelere ilişkin prim borcu bulunan Bağ-Kur sigortalılarının, yasalarda belirtilen sürelerde primlerini ödememeleri halinde sigortalılıklarının durdurulmasına, talep halinde durdurulan sigortalılık sürelerine ait primlerin ihya edilerek yeniden kazanılmasına imkan verilmiş.

Geçici 17. Maddede; 30/4/2008 tarihi itibariyle beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların,

Geçici 63. Maddede; 30/4/2015 tarihi itibariyle 12 ay ve daha fazla süreye ilişkin prim borcu bulunanların,

Geçici 76. Maddede; 31/5/2018 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların, 

Geçici 83. Maddede; 31/10/2020 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların,

Geçici 84. Maddede;  30/4/2021 tarihi itibarıyla prim borcu bulunanların,

Bu sürelere ilişkin primlerini yine ilgili maddelerde öngörülen sürelerde ödememeleri halinde sigortalılık süreleri durduruluyor. Durdurulun sigortalılık süreleri daha sonra ihya yoluyla tekrar geçerli oluyor.

Bu uygulamalar nedeniyle, Bağ-Kur sigortalısının emeklilik müracaatına kadar durdurulan süreleri için ihya işlemi yapıp yapmayacağı bilinmediğinden, Bağ-Kur hizmeti net olarak tespit edilemiyor. İhya işlemi “ya hep ya hiç” mantığıyla yapılıyor. Yani kısmi ihya işlemi yok. Durdurulan tüm sigortalılık sürelerinin priminin ödenmesi gerekiyor. Bağ-Kur sigortalısı eksik prim ödeme gün sayısı kadar ihya işlemi yapmak istiyor. Diğer bir ifadeyle, Bağ-kur’lular durdurulan sigortalılık süreleri için kısmi ihya hakkının verilmesini talep ediyorlar. 

Durdurulan sigortalılık süreleriyle ilgili diğer bir mağduriyet, bu süreler ancak ihya yoluyla yeniden canlandırıldığından,  Bağ-Kur sigortalıları, durdurulan sigortalılık sürelerini 5510 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinde belirtildiği şekilde gecikme cezası ve gecikme zammı ile ödemek yerine geçici maddelerde düzenlenen ihya koşullarıyla ödemek zorunda bırakılıyor. Bu durum ise daha yüksek prim ödemek anlamına geliyor.

4- Emeklilik İçin 9000 Prim Gün Sayısının Düşürülmemesi Halinde, 9000 Gün Sonrası Prim Ödeme Zorunluluğunun Kaldırılmasını ve Sonraki Sürelerin Sigortalıların İsteğine Bırakılmasını İstiyor.

Kanunda öngörülen prim ödeme gün sayısını (9000 gün) doldurdukları halde, emeklilik yaş hadlerini yerine getirmeyen Bağ-Kur’lular, emeklilik yaşı dolana kadar prim ödeme zorunluluğunun kaldırılarak,  sigortalının isteğine  bırakılmasını istiyor. 

Bağ-kur tarım sigortalıları için 5510 sayılı Kanunun 6. Maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde,  65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar bu kapsamda sigortalı sayılmıyorlar.

Bağ-kur sigortalılarının 9000 günden sonra prim ödemek istememesinin başlıca nedeni karma sisteme göre bağlanan aylıklarda, özellikle 2008/Ekim sonrası getirilen aylık bağlama sisteminin aylığın miktarını düşürücü etkilerinin çok fazla olması nedeniyle, bu tarihten sonraki çalışma sürelerinin toplam çalışma süresi içerisinde payının artması durumunda aylıkların düşeceği endişesidir.

Ancak mevcut durumda  gerek SSK’lılar gerekse Bağ-Kur’lular için uygulanan emekli aylığı bağlama sistemi, birden fazla aylık hesaplama sisteminin birleşiminden oluştuğundan oldukça karmaşık ve teknik. Aylık bağlama sisteminin tüm sigortalılar için sadeleştirilmesi ve daha anlaşılır ve adil hale getirilmesi gerekiyor. Bu konu başlı başına sosyal güvenlik sisteminde bir sorun olarak duruyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları