SSK'liler için emekli aylıklarının hesaplanmasında aylık bağlama oranının önemi

10 Mart 2024 Pazar

        SSK sigortalılarının emekli aylıklarının hesaplanmasında kullanılan tüm sistemlerde aylığın miktarını belirleyen iki temel unsur var. Bunlar; prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazançlar. Prim ödeme gün sayıları ile sadece gösterge sisteminde etkili olan yaş kriteri aylık bağlama oranını (ABO), prime esas kazançlar ise gösterge ve ortalama aylık/yıllık kazançları belirliyor. 

Emekli aylığının hesaplanmasında kullanılan aylık bağlama oranı, sigortalıların prime esas kazançlarının ne oranda emekli aylıklarına yansıtılacağını gösteren bir parametre. SSK’lıların aylık hesaplama sistemi önce 2000 yılında 4447, sonra 2008/Ekim ayında 5510 sayılı Yasa ile değiştirilmiş. 

2000 yılından önce çalışmaya başlayıp bugün aylık talebinde bulunan SSK sigortalılarının maaşları üçlü sisteme (gösterge +4447+5510), 2000 yılından sonra çalışmaya başlayanların aylıkları ise ikili sisteme (4447+5510) göre hesaplanıyor.

Getirilen yeni aylık hesaplama sistemlerinde aylık hesaplama formülasyonları ve ABO hesabı kuralları şöyle:

1-2000 yılından önceki gösterge sisteminde; 

Aylık: Gösterge x Katsayı x Aylık Bağlama Oranı formülüne göre hesaplanıyor.

ABO Kuralı : ABO  tespitinde, sigortalıya gösterge veya üst gösterge tablosundan aylık bağlanacağı hususu önemli. Gösterge tablosundan bağlanan aylıklar için taban ABO yüzde 60’tır. Üst gösterge tablosundan bağlanan aylıklar için her bir göstergenin taban aylık bağlama oranı (yüzde 59.9 ile 50 arasında) bulunuyor. Baz oranlar, kadında 50, erkekte 55 yaştan sonraki her tam yaş ile 5000 günden fazla her 240 gün için 1 puan artırılır, 5000 günden eksik her 240 gün için de 1 puan eksiltilir. ABO yüzde 85’ten daha fazla olamaz. 

Örneğin, Erkek sigortalı, 57 yaşında ve  6500 günü var. ABO hesabı gösterge sisteminde şöyle yapılıyor.

Yaştan artırım 57-55= 2 puan

Günden artırım 6500-5000 = 1500/240= 6,25=) 6 puan

2+6=8 puan artışı verilecek. Sigortalıya gösterge tablosundan aylık bağlanıyorsa ABO: 60+8=68 olur.

Üst gösterge tablosundan en yüksek gösterge olan 15175 den aylık bağlanıyor ise bu göstergenin taban aylık bağlama oranı yüzde 50. O zaman ABO: yüzde 50+8=58 olur. 

ABO tespitinde sigortalıların yaşının dikkate alınması hususu, sadece gösterge sisteminde bulunuyor. 

 

2-2000 yılında 4447 sayılı Kanunla getirilen yeni aylık hesaplama sisteminde;

Aylık= Ortalama Yıllık Kazanç x ABO /12 formülüne göre hesaplanıyor.

ABO Kuralı: Toplam prim ödeme gün sayısının ilk 3600 gününün her 360 günü için yüzde 3.5, sonraki 5400 günün her 360 günü için yüzde 2 ve daha sonraki her 360 gün için yüzde 1.5 oranlarının toplamı alınarak belirleniyor. Yaştan artırım yok.  ABO’da üst sınır yok. Örneğin  sigortalının 8670 günü var ise;

İlk 3600 günün her 360 günü için yüzde 3,5 verilirse=)3600/360=10x3,5 =) yüzde 35

Sonraki 8670-3600= 5070/360= 14,08=) 14 x 2= 28

ABO: 35 + 28= 63 olur.

3-2008/Ekim  ayında 5510 sayılı Kanunla getirilen yeni aylık hesaplama sisteminde; 

2008/Ekim itibarıyla 5510 sayılı Kanunla getirilen yeni aylık bağlama sisteminde, Aylık= Aylık Ortalama Kazanç x ABO formülüne göre hesaplanıyor.

ABO: Toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için yüzde 2 olarak uygulanıyor.  Karma sisteme göre bağlanan aylıklarda, sigortalının 2008/Ekim ayına kadar ki hizmet süresi 3600 günün altında ise, bu hizmet süresini 3600 güne tamamlayan her 360 gün için yüzde 3, diğer kısmı için ise yüzde 2 oranı uygulanıyor. Bu hesaplamada 360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınıyor. Yaştan artırım yok. ABO yüzde 90’ı geçemiyor.

Aylık hesaplama sistemlerinde, aylığın miktarını etkileyen ABO’nun belirlenmesinde yaş faktörünün gösterge sistemi dışında dikkate alınmaması, prim ödeme gün sayısına göre belirlenen bu oranın tespitinde her yıllık çalışma için artış oranlarının periyodik veya birden azaltılması aylık miktarlarını düşürmüştür. 

Aylık hesaplama sistemleri değiştirildikçe, sigortalıların yaşlılık aylığına hak kazanma koşulları da değiştirilmiştir. Her bir sistem aslında kendi içinde uyumlu. 2000 yılından önce uygulanan gösterge sisteminde sigortalılara 3600 veya 5000 gibi düşük prim ödeme gün sayıları ile aylık bağlanabiliyor. Yaş koşulu da kaldırıldı. Dolayısıyla bu sistemde emekli olmak için daha düşük gün sayıları yeterli sayıldığından, ABO tespitinde, 5000 günden fazla her 240 gün için puan veriliyor. Örneğin 5000 günü olana yüzde 60, 7400 günü olana yüzde 70 aylık bağlama oranı hesaplanıyor. Yine uygulanan alt sınır aylığında ABO yüzde 70 olarak uygulanıyor. Sigortalılara en düşük göstergenin katsayı ile çarpımının yüzde 70’inden daha düşük aylık bağlanmıyor.

Ancak daha sonra 4447 sayılı Kanunla getirilen sistemde yaş koşulu getirilmiş. Kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş. Sigortalıların bu yaşlara kadar sistemde kalması öngörülüyor. Bu durum ise daha çok prim gün sayılarının olacağı anlamına geliyor. Prim günleri asgari olarak 7000 veya 25 yıllık sigortalılık süresi ve 4500 gün olarak belirleniyor. 2000 yılından sonra uygulanan aylık hesaplama  sisteminde ABO tespitinde  kurallar değiştirilmiş. Çalışma süreleri arttıkça her yıl için uygulanan artış oranları periyodik olarak düşürülüyor. İlk 10 yıllık çalışmanın her yılı için yüzde 3,5 puan verilirken, sonraki 15 yılın her yılı için artış oranı yüzde 2 puana düşüyor. 25 yıldan sonraki çalışmaların her yılı için ise yüzde 1,5 artış veriliyor. 5000 gün çalışan sigortalıya gösterge sisteminde yüzde 60 ABO hesaplanırken, 4447 sayılı Kanunla getirilen sistemde yüzde 43 olarak ABO hesaplanıyor. Örneğin bu sistemde 3600 günle emeklilik bulunmuyor. Emeklilik için en düşük gün sayısı 4500 gün ve bu gün için hesaplanan ABO yüzde 39 oluyor.  Alt sınır aylığı uygulamasında ABO yüzde 35’ten az olamıyor. 

2008/Ekim sonrası 5510 sayılı Kanunla getirilen sistemde ABO tespiti her yıl için yüzde 2 puan verilmek suretiyle yapılıyor. Bu sistemde yaşlılık aylığına hak kazanma koşullarında yine kadında 58, erkekte 60 yaş koşulu bulunuyor. Hatta bu yaşlar kademeli olarak 65 yaşa kadar yükseliyor. Sigortalılar sistemde daha uzun kalmak zorunda. Gün sayısı en az 7200 ve 5400 gün.  Dolayısıyla yaşlılık sigortası genel koşullarda 3600 veya  4500 günle emekli olma imkanı bulunmuyor. 5400 güne kadar kademeli olarak (4600 günle başlayıp her yıl 100 gün artıyor)  düşük gün sayıları bulunuyor. Örneğin 4600 güne göre hesaplanan ABO yüzde 25,56,  5400 güne hesaplanan ABO ise yüzde 30 oluyor. 

Tabi getirilen yeni sistemlerde insanlar 58 ve 60 yaşlarında emekli olacaklarından çalışma hayatında daha uzun süreler kalıyorlar ve prim ödeme gün sayıları da 7500, 8000, 9000 ve üstü günler oluyor. ABO kriterinde periyodik azalmalar bu şekilde tolere edilebiliyor. Esas sorun bu yeni sistemlerin sadece bu sistemin geçerli olduğu tarihten sonra işe girenlere değil daha önce işe girenlere de uygulanması. Örneğin 1998 yılında çalışmaya başlayan ve bugün aylık talebinde bulunan bir sigortalıya üçlü karma sisteme (Gösterge, 4447 ve 5510) göre aylık hesabı yapılıyor. Bu kişinin emeklilik koşulu diyelim 5900 gün. Bu kişi için 3 tane ABO hesabı yapılıyor. Toplam 5900 gün sayısı esas alınarak, 2000 yılı öncesi için gösterge sistemi kurallarına göre ABO yüzde 63, 4447 sayılı Kanunla getirilen aylık hesaplama sisteminde ABO’su yüzde 47, 2008/Ekim sonrası  5510 sayılı Kanunla getirilen aylık hesaplama sisteminde ABO’su  yüzde 32,78 olarak  hesaplanıyor.

Farklı prim gün sayılarına sahip sigortalılar için 3’lü karma sisteme göre bağlanan yaşlılık aylığında hesaplanan ABO’lar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. 

Netice itibariyle, aylık hesaplama sistemleri değiştikçe ABO’ların giderek düştüğü ve bu düşüşün alt sınır aylıkları içinde geçerli olduğu  görülüyor. Ayrıca, her yapılan değişiklik yeni bir emekli grubu oluşturuyor. Bu yönden bugün en mağdur kesim 2008Ekim sonrası emeklilerdir.

Ancak, sadece ABO hesaplama kriterlerini değiştirerek emekli aylıklarında yaşanan adaletsizlikleri düzeltmek mümkün değil. Sosyal güvenlik sistemimiz açısından en acil ve önemli olan konu; tüm emekliler açısından daha sade, anlaşılır ve adil bir aylık hesaplama sisteminin getirilmesi ve aylıklar arasındaki adaletsizliklerin giderilmesi,  intibak işleminin tüm emekliler açısından yapılarak aylık miktarlarının iyileştirilmesidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları