Artık çok zor...

14 Ekim 2023 Cumartesi

Sadece bizde değil, tüm dünyada medya, Hamas’la İsrail arasında başlayan ve başka ülkelere de yayılma ihtimali olan savaşla dolu.

Ama Türkiye’de, bir yeraltı örgütü gibi, kendi projesini yürütmeye çalışan örgütler, dünya yansa, kendi amaçlarına ulaşmak için gece gündüz demeden çalışıyorlar.

Türkiye için en tehlikeli olanlar da tarikatların kurduğu vakıf ve dernekler. Gerçi kendi dünyalarında rakipler ama amaçlarında tam bir birlik içindeler:

Laikliği yok etmek ve Atatürk Cumhuriyetini bir şeriat devletine çevirmek!

Merhum İlhan Selçuk’la birlikte, “TEHLİKENİN FARKINDA MISINIZ” diye feryat edenler, korkarım ki artık ayağa kalksalar bile çok geç olduğunu görecekler.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu geçenlerde Cumhuriyet’i ziyareti sırasında “laikliğe bağlılığından” söz ederken şöyle demişti

“Laiklik bizim olmazsa olmazımız. Laikliği her yerde her ortamda savunduk. Elbette bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz. (…) Laikliğe saldırı var. Mücadele ediyoruz. (…)” 

Ben bir CHP’liyim. Kılıçdaroğlu’nun dostlarına vefasına, zarafetine, tevazusuna, kısaca kişisel meziyetlerine içten saygı duyarım. Ama bağışlasın beni, CHP’nin laikliğe karşı olan cereyanlara ve örgütlerle savaştığına ben tanık olmadım. En azından yasadışı kurulan ve sayılarının 600’ü bulduğu ileri sürülen “medrese”ler konusunda CHP’yi temsil eden ağızlardan bir tek itiraz sesi duymadım. Ama Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı bir akademi kurulmasını öngören yasa önerisi TBMM’de oylanırken 22 CHP milletvekilinin bu öneriyi oylarıyla desteklediklerine tanık olduk.

AKP iktidarı döneminde “Öğretim Birliği” ve “Temel Eğitim” yasaları ayaklar altına alındı. CHP’den anlamlı ve güçlü bir ses çıkmadı. 

Ensar Vakfı’nın Karaman’daki yurdunda 2016 yılında 45 çocuğun tecavüze uğraması üzerine CHP adına tek bir itiraz geldiğini anımsamıyorum.

Aynı yıl Adana’nın Aladağ ilçesindeki bir tarikat yurdunda 12 kız çocuğu yanarak öldüğü zaman da laiklik adına CHP’nin konuyu ciddiyetle ele aldığına tanık olan varsa çıksın söylesin.

Hadi diyelim ki bu olayların üzerinden yedi yıl geçti. Bazı tepkileri unutmuş olabiliriz.

Peki ya Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde, okullarımızı Diyanet İşleri’nin sultası altına sokan ÇEVREME DUYARLIYIM DEĞERLERİME SAHİP ÇIKIYORUM (ÇEDES) projesi İzmir ve Eskişehir’den tüm Türkiye’ye yayılma aşamasına gelinceye kadar CHP’den anlamlı bir ses çıktı da biz mi duymadık?   

Laikliği korumak artık niçin çok zor?

Çünkü eski yıllarda gerici cereyanlar ve eller devletin dışındaydı. Devlet onlarla mücadele edebiliyordu. Oysa şimdi aynı eller ve örgütler, devletin ta içindeler. Hatta -aynen FETÖ örgütü gibi- bazı kurumları ele geçirip egemenlik kurdukları bile söyleniyor. 

Üstelik siyasi iktidar, onlara destek veriyor. Kamu görevlilerinden bazılarının yasalara göre yaptığı işlemler sonucu hapse atılanlar da çeşitli mekanizmalar kullanılarak salıveriliyor. 

Şimdi ellerinde bir de beş yıllık bir yasama dönemini kullanma avantajı var.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları