Gazze’de hazin hokkabazlık

13 Nisan 2024 Cumartesi

Mazlum ve masum insanlardan zalim çıkar mı?

Maalesef çıkar, hem de Birinci Dünya Savaşı’nın yenik ülkesi Almanya’nın Batılı ülkeler tarafından Versay’da imzalatılan acımasız antlaşmanın mağduru Almanya adına tüm dünyayı kana boğan Adolf Hitler gibi...

Ne yazık ki 2000 yıldan uzun süre devletsiz yaşayan milyonlarca masum Yahudiden biri olarak doğan ve şimdi İsrail’i yöneten Başbakan Binyamin Netanyahu gibi.

Hitler, Batılılardan hıncını almak için 7 milyon masum (silahsız ve örgütsüz) Yahudiyi toplama kamplarında öldürtmüştü. Netanyahu ise iki bin yıl boyunca Hıristiyan Batılıların Yahudilere yaptığı zulmün bedelini Gazze’deki Filistinlilere ödetiyor.

Gazze’de öldürülen masum 12-13 bin kadarı çocuk en az 33 bin sivil, İsrail saldırı kuvvetleri tarafından hunharca katledildi.

Önce içinde canı için çare bekleyen insanlarla dolu hastaneleri bombaladılar. Kadın, çocuk, yaşlı demeden insanları yer yer tek, yer yer de kümeler halinde soykırım mağduru ettiler.

Son olarak İsrail’in, Gazze’deki Filistinlilerin siyasi lideri İsmail Haniye’nin, bir arabada bayram ziyaretine gitmekte olan üç oğlu ile dört torununu havadan saldırarak öldürdüğü bildirildi. İnanırsanız, Netanyahu’nun bu saldırıdan haberi yokmuş.

İsrail’in, Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı başta olmak üzere çeşitli ülkelerden gönderilen yardım malzemelerini dağıtan ekiplere yaptığı saldırılar ve özellikle bir Birleşmiş Milletler yardım ekibinin yedi mensubunu bile bile öldürdüğü dikkate alınırsa, Netanyahu’nun halka yaptığı “soykırım” yanında yardım görevlilerine de katliam (toplu kıyım) uygulamaktan çekinmediği ortaya çıkmaktadır.

Ben burada İsrail’in acımasızlığından söz ediyorum ama, başta Türkiye olmak üzere, Filistinlilerle soy birliği içinde olan Araplardan da Gazze’deki Filistinlileri bu zulümden koruyacak hiçbir ciddi tepki gelmediğini göz ardı etmemek lazım.

Hadi diyelim Arapın işi onların olsun. Bizim hükümetin tutumuna, iki yüzlülüğüne ne dersiniz?

Bir bakıyorsunuz Tayyip Erdoğan Gazze’ye 45 bin ton yardım gönderildiğini söylüyor. Başınızı çevirip öte tarafa baktığınızda da İsrail-Gazze savaşı başlayalı beri Türk gemileri İsrail’e mal taşıyıp duruyor.

Bu ticareti kesin diyenlere önce hiç aldırış etmediler. Sonra inkâr yoluna saptılar, onlar İsrail’e değil, Filistin’e gönderiliyor dediler. Ama gerçeği saklamak imkânı kalmayınca, “İsrail’e giden 54 tür malın satışına kısıtlama koyduk diye ilan ettiler. Tamam da kısıtlamanın ölçüsü ne, onu bilen yok. Yani 100 birimden birini eksiltip 99’unu gönderirseniz kısıtlama yapmış olursunuz ama o ne kadar kısıtlama anlamına gelir? Tıpkı, İsrail uçaklarının kullandığı jet yakıtını askeri değil, sivil uçaklara veriyoruz dedikleri gibi... Bu yakıtları Türk havalimanlarında sivil uçaklara doldursalar, o anlaşılır ama siz İsrail’e sattıktan sonra onu sivil uçağa mı, askeri olana mı koydular, nasıl izleyebilirsiniz?

Özetle, Gazze’de bir yandan açlıktan, ilaçsızlıktan, gıdasızlıktan çocuklar ölürken öbür tarafta bir hokkabazlıktır sürüp gidiyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları