Olaylar Ve Görüşler

Adaletin olmadığı yer vatan değildir - Av. Erol ERTUĞRUL

14 Ekim 2023 Cumartesi

Anayasamıza göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Son yirmi yıl içerisindeki uygulamalar nedeni ile bugün güzel yurdumuz ne acı ki ne demokratik ne laik ve ne de hukuk devletidir. Yakın geçmişte Anayasa Mahkemesi ile, Danıştay ile, Yargıtay ile övünür, bu kurumlara güvenirdik. Bu kurumlar yandaşlaştırılmış ve güvenilirliklerini yitirmiştir.  

Anayasa Mahkemesi Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin ikinci kez alınmasını anayasaya uygun olduğu yolunda karar verdi. Oysa 2003’te “Aynı vergi ikinci kez alınmaz” diye karar verilmişti. Bu durumda AYM güvenilir olabilir mi? Gezi davası nedeni ile mahkemeler sanıklara yaşam boyu ağırlaştırılmış hapis ve 18 yıla varan cezalar vermişlerdi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi bu kararları şaşırtıcı biçimde onadı. 

ÖZGÜRLÜK ERTELENİR Mİ?

Gezi olayları, AKP yönetiminin hukuk dışı ve gerici eylemlerine karşı ulusumuzun direnme hakkını kullanmasıydı. Ve demokratik eylemlerdi. Gezi Direnişine tüm Türkiye katılmıştı. Ancak, güvenlik güçlerinin orantısız güç kullanmaları sonucunda sekiz gencimiz yaşamlarını yitirmiş ve binlerce genç yaralanmıştı. Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış hapis cezası onanıyor. İdam cezası kaldırılmamış olsaydı, bu cezanın karşılığı idamdı. Milletvekili seçildiği halde hukuka ve yasalarımıza aykırı olarak cezaevinde tutulan Can Atalay’a verilen 18 yıl hapis cezası onanıyor. AYM de bu konuda vereceği kararı durmadan erteliyor. İnsan özgürlüğü ertelenebilir mi? 

Cumhuriyetin kahraman generalleri laik Cumhuriyete sahip çıktılar diye yaşam boyu hapis cezası ile cezaevinde tutuluyorlar. Sivas katliamı sanıkları tek tek cumhurbaşkanı kararı le bağışlanıp cezaevinden çıkarılırken onurlu generallerimiz 80’in üzerindeki yaşlarına ve çeşitli hastalıklarına karşın öç alma duygusu ile cezaevinde tutuluyorlar.

CUMHURİYETTEN YANA OLMAK

Şimdi düşünelim Türkiye bir hukuk devleti mi ve adalet var mı? Fransa’da ünlü Dreyfus davası sırasında Emil Zola “Adaletin olmadığı yer vatan değildir” demişti. Yandaşlaştırılmış yargının verdiği bu hukuk dışı kararlar nedeni ile ülkemizde adalete ve yargıya güven sıfırlanmıştır. Prusya kralının zorba kararına karşı bir köylü “Berlin’de yargıçlar var” demişti. Biz de “Ankara’da yargıçlar var” demek istiyoruz. 

Yazar Ayşe Kulin, Atatürk’ün “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” sözünden esinlenerek “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz, ama Türk hâkimlerine asla” diyor.

Fransa’nın ve Türkiye’nin savcılarının sanlarının başında “Cumhuriyet” sözcüğü vardır. Mahmut Esat Bozkurt’un girişimi Atatürk’ün onayı ile savcılara verilen bu sanın amacı savcıların Cumhuriyeti korumak görevinde olmalarıdır. Emirle iş yapan, dava açan savcılar Cumhuriyetin savcısı olabilirler mi? Türkiye Cumhuriyeti bir devrimle kurulmuştur. Her devrim kendisini koruyacak önlemleri alır. O nedenle de yargı bağımsız olacak ama tarafsız olmayacaktır; Cumhuriyetten yana taraf olacaktır. Mahkeme kararlarının başında “Türk ulusu adına” denilmektedir. Hiç kuşkusuz bu günler geçecek Türk yargısı gerçekten Türk ulusu adına karar verir duruma gelecektir.

AV. EROL ERTUĞRUL 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları