Olaylar Ve Görüşler

Afet yönetim acemiliği! - Aydın ÖNCEL

22 Şubat 2023 Çarşamba

Ekonomi bilimine göre rant ve mülkiyet kavramları arasında doğrudan bir bağ bulunmaktadır. Bu bağ, her çağın nesnel koşullarına ve toplumsal ilişkilerine göre farklılıklar göstermektedir. Küreselleşme garabetini ortaya atarak örgütlü, emperyalist politikalarına zemin hazırlayan kapitalist ideoloji, azgelişmiş ülke topraklarından elde edilen ranta gözünü dikmiştir. Türkiye topraklarının küresel sermayenin iştahını kabartması, özellikle hazineye ve kamuya ait arazilerin, birtakım işbirlikçilerle yağmalanmasının yolunu açmıştır.

EKONOMİK YAĞMACILIK

Yıllardır süregelen bu ideolojik saldırılar ve ekonomik yağmacılık, Türkiye’yi her türlü dalgalanmaya karşı kırılgan hale getirmiştir. Bu kırılganlığın şiddeti, gücü elinde tutanların kontrolü dışında gelişen, başta doğal afetlerde, bir kat daha artmaktadır. Tıpkı, günlerdir yaşadığımız “Büyük Felaket”te olduğu gibi.

Gözünü para hırsı bürümüş küresel sermaye ve işbirlikçilerinin, Türkiye topraklarını talan edercesine sürdürdükleri kent yağması, inşaat saldırısı yine on binlerce yurttaşımızın beton yığınları altında ezilerek can vermesiyle sonuçlandı.

Türkiye bir deprem ülkesidir! Yaşadığımız felaket, ne bir ilktir ne de son olacaktır! Ancak bu defa durumu farklı kılan, felaketin bilerek, göz göre göre gelmesidir.

‘TAKDİRİİLAHİ!’

Depremin bir doğa olayı olduğu konusunda kimsenin şüphesi de itirazı da yoktur. İtiraz, sonrasında yaşanan “arama kurtarma pespayeliği”nedir. Türkiye’nin bir afet planı olmadığı gibi, afet sonrası harekete geçen sivil toplum örgütlerine engeller çıkarması da tam bir fiyaskodur!

Sıcak savaşta yaşanacak kadar kayıp verdiğimiz bir afette, kimse eyyamcılık yapmamalı, kimse birbirine parmak sallamamalıdır! Özellikle de hesap verme makamında oturanlar, kimsenin sabrını sınamadan, istifa mekanizmasını çalıştırmalıdır! Türk halkı, yaşadıklarının “takdiriilahi” olmadığının bilincindedir. Ve ilahi gücün dışında da kimsenin kaderini yazmasına izin vermeyecektir!

‘BU MEMLEKET BİZİM’

Halkımız, felaketin gerçekleştiği bölgedeki gelişmelerden bir hayli tedirgindir! Afetin yaşandığı bölgenin yok olduğu, adeta haritadan silindiği gibi algılar yaratılmakta, bu durum adeta içselleştirilmektedir. Bu tedirginliğin yaşanması ve dillendirilmesi de emperyalistlerin ve yine işbirlikçilerinin bu hayali kurması da tam anlamıyla abesle iştigaldir! 

Yok öyle enseyi karartmak, yok öyle yağma! Türkiye, yalnızca kaybettiği canlarına yanmalı, üzülmeli, ağlamalıdır. Onun dışında ortadan kalkan, haritadan silinen sadece binalarıdır. Onların yerine konulması da işten bile değildir... 

Türkiye, taştan topraktan ibaret bir ülke olmadığı gibi, Kuvayı Milliye ruhuna ve devrimci bir tarihe sahiptir! Bunu anlamak için büyük ustanın “Davet”ine kulak vermek, taraflar için yeterlidir:

“Dörtnala gelip Uzak Asya’dan/ Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan/ bu memleket, bizim./ Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak/ ve ipek bir halıya benzeyen toprak,/ bu cehennem, bu cennet bizim.”

AYDIN ÖNCEL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları