Olaylar Ve Görüşler

Aydınlar ve ordu - CUMHUR UTKU

13 Aralık 2023 Çarşamba

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son Türk devleti olarak Anadolu toprakları üzerinde kurulduğundan bu yana, anamalcı sömürü düzeninin (emperyalizmin) gözü ulusumuzda ve devletimizde olmuştur. Gelecekte Anadolu topraklarına egemen olan bir gücün Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkasya’ya egemen olabilme olasılığı artarak devam etmektedir.

Daha önce bize sadece “Türk” derlerdi. Biz Atatürk ve düşünce arkadaşlarının sayesinde Anadolu toprakları üzerinde “Türk ulusu” olduk. Bütün dünyanın gözünün olduğu topraklarda yaşama savaşı veren bir ulus olmak zordur. Küreselliği yaşadığımız çağımızda, ulusal güç unsurlarınızın diğer uluslara kıyasla daha güçlü olmasıyla bu zorluğu aşabiliriz.

Bu dünyada bağımsız ve kendine yeten bir ulus olmak istiyorsanız, sağlıklı bir “ekonomiye” sahip olmanızın yanında “politik” gücünüz istikrarlı ve inandırıcı olmalıdır. Bunun için de “kültürel ve moral” değerlerinize, “bilim ve teknolojik” varlığınızı artırmalı, “demografik yapınızı” ve “coğrafyanızı” korumalısınız. Sıraladığımız ulusal güç (güvenlik) unsurlarının kollanıp korunabilmesi için çağdaş bir Cumhuriyet yapısına, temeli güçlü bir hukuk düzenine, ulusal bilince sahip aydınların gözetimine gereksinim vardır.

Cumhuriyet, monarşinin yani bir grup ya da bir zümrenin yönetim şeklinin zıddıdır. Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde egemenlik halkındır. Halk, devleti yönetecek kişileri kendisi seçer. Adlarının başında ya da sonunda “cumhuriyet” kelimesi olan 160 devlet olduğu söylenir. Bazı cumhuriyet yönetimlerinde alt federe cumhuriyetler olabilmektedir. Ancak ulusal bir devlette alt federe devletler olmaz.

Roma İmparatorluğu’nun 2300 yıl yaşamasının sırrı, bilinen ve halen esinlenen “Roma hukuku” dur. Hukuk fakültelerimizde “Roma hukuku” dersi vardır.

Ulusal güç unsurlarını devlet örgütüyle ve siyasetçiler aracılığıyla denetleme görevi olan aydınlarımızın, Türk ordusuna sahip çıkması konusunda eksikleri vardır. Aydın tanımını anımsatmak istiyorum: “Kültürlü, okumuş, görgülü, ileri düşünceli, çağın gereksinimlerini benimseyen ve ışık alan, ışık veren” bir kişidir aydın. Jean-Paul Sartre’a göre kitleler adına egemenleri eleştiren kimseye aydın denir. Kemalist aydın, halkçı değil halkın içindeki halk aydınıdır. Atatürkçü aydın değil Atatürk gibi düşünen eylemci aydınlara gereksinim vardır.

Unutulanlar ve alışılanlar

Halk aydını olarak “ulusal ordu” konusunda unuttuklarımızı anımsayalım:

Vatandaşların askerlik yükümlülüklerini, kısalan askerlik hizmetini, devlete para ödeyerek askerlik yapmamayı ve profesyonelleşiyoruz diye mesleksiz gençleri orduda istihdam etme projelerini unuttuk. Kapatılan/ dönüştürülen askeri eğitim kurumlarını, yapısı değiştirilen YAŞ ve “askeri yargı” konularını çoktan unuttuk. Silahlı Kuvvetler Sağlık Teşkilatı’nı, askeri hastaneleri, Türk ordusunun lağv edilen “Sağlık Komutanlığı”nı artık düşünmüyoruz. Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı ilişkisi/ bağlantısını, kuvvet komutanlıklarının, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın hangi makama bağlı olması hakkında görüş dahi bildiremiyoruz.

Kimse bunları konuşmuyor, kimse “Alışamadım” diyemiyor. Bir Genelkurmay başkanının tutuklanmasına, yaşlı generallerin zindanlarda ölmesine, kuvvet komutanlarının Vahdettin Köşkü’nde donanmayı selamlamasına, her yangına itirazsız, inisiyatifsiz ve tevekkül içinde alışıyoruz artık. Unuttuklarımız korkularımız, korkularımız alışkanlıklarımız oldu.

CUMHUR UTKU - EMEKLİ ALBAY



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları