Olaylar Ve Görüşler

Bugünleri aşacağız - Doğu SİLAHÇIOĞLU

16 Şubat 2023 Perşembe

Toprak göçer, sel götürür, deprem yıkar, salgın vurur... Yeryüzünde ne dert varsa ne yıkım varsa, hep kader deyip önlem almayanı gelir bulur. Bunu yazgı diye kabul edenlerin ise o gün geldiğinde aklı ve dimağı tutulur...Hem doğal hem de siyasal bir afetin enkazı altında kalan Türk ulusu bugün derin acılarla baş başa. Ülkede yirmi yıldır hüküm süren siyasal İslamcı iktidarın yarattığı ihmal ve ayrımcılık nedeniyle oluşmuş sorunlarla mücadele için uğraşıyor.

Yıllar önce başkent sokaklarında, meydanlarda, cami avlularında yeşil bayrak altında “Şeriat isteriz” diye atılan naralar, laik Cumhuriyete karşı savrulan tehditler çoktan unutuldu. İşbaşına gelen iktidar, uygulanmayan yasaları, faaliyet içindeki tarikatları, eğitimdeki sorunları, toplumdaki kamplaşmayı ele alan Milli Güvenlik Kurulu’nun hükümet onaylı kararlarını yok saydı. Kumpaslarla dolu bir dönemi başlattı. Vesayet diye diye Cumhuriyetin yasal koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı bir saldırı ortamı hazırlattı. Genlere aktarılmış kin ve intikam dürtüsüyle yurtsever askerler zindanlara atıldı. 17/25 Aralık rezaletinden kimse kendine pay çıkarmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimiyle gücünü artıran iktidar birlikte yola çıkmış olduğu ortağının darbe girişiminden sonuna kadar yararlandı.

İSTİBDAT

Yasalara aykırı uygulamalarla “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi” ihdas edildi. Parlamenter sistem yok edildi. Ülkede bir “istibdat rejimi” oluşturuldu. Ulusunu ve ülkesini sevmekten başka amacı olmayan askerler, akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler, gazeteciler, yurtseverler işkence uygulamalarıyla tutuklandı. Cezaevlerinde zulüm hücrelerine kondular.

Mevzi kazanan siyasal İslam mahkeme önlerinde, adliye koridorlarında, cami avlularında, caddelerde, sokaklarda, ekranlarda, sosyal medyada, basında, laikliği hedef alan saldırılarla, sesini daha da yükseltir hale geldi. Korkunun egemen olduğu bir rejimde gözler kapalı, kulaklar tıkalı, diller suskun kalsın istendi. Yaratılan bu iklimde; konuşan yazan ve düşüncesini açıklayanlarla “tartışmak” yerine, kendilerine yakışan ve de üzerlerine yapışan “hakaret” içerikli ifadelerle onlara saldıran, onları hedef gösteren, onlar için yandaşlarını suç nitelikli yorumlarda bulunmaya, linç ortamı oluşturmaya yönlendiren, görevlendiren hatta zorlayan, “melanet”, “hamakat” ve de “denaseti ahlak” sahipleri her yerde cesaretle boy gösterir oldular.

İNANÇ VE KARARLILIK

Ne var ki zamanla gerçekler ortaya çıktı. Türkiye’nin nasıl bir karanlık tünel içine sokulduğu anlaşıldı. Türk ulusu hem siyasal hem de yürek parçalayıcı bir afetin enkazı altında bugün. Acıları paylaşma ve yaraları sarma yarışında dayanışma sınavı veriyor. Ülkeyi bugünlere getirenlerden seçim sandığında ve yargı önünde hesap sormanın, işlevsizleşen devleti yeniden inşa etmenin, ayrımcılığı yok etmenin, laiklik başta olmak üzere Cumhuriyetin tüm değer ve kazanımlarını yeniden yaşama geçirmenin, ülkeyi huzura kavuşturmanın arayışı içinde. Enkaz altında kalan, henüz bulamadığı defnedemediği evlatlarının acısıyla yansa da yüreği, yine de güçlü bir toplumsal dayanışma sergilemeye devam ediyor. Atatürk’ün gösterdiği yolda aydınlık yarınlara doğru inançla kararlılıkla yürüyor!... Az kaldı!... Işık artık görünüyor!...

DOĞU SİLAHÇIOĞLU

EMEKLİ TÜMGENERAL



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları