Olaylar Ve Görüşler

CHP ve sosyal demokrasi - DR. ENGİN ÜNSAL

11 Haziran 2024 Salı

Siyasal demokrasiyi halkın halk tarafından halk için yönetilmesi olarak tanımlayabiliriz. Siyasal demokrasi tek başına toplumsal sorunları çözemez. Toplumsal sorunların çözülmesi için sosyal ve ekonomik yapıda da demokrasinin varlığı zorunludur. Sosyal demokrasinin en belirgin niteliği azınlığın egemenliğine karşı olmasıdır. Sosyal demokrasinin amacı özgürlük içinde eşitliği gerçekleştirmektir. Sosyal demokrasi, demokrasinin sosyalleşmesi demektir. (Anıl Çeçen, Sosyal Demokrasi, Devinim Yayınları, 1984, s. 9)

Siyasal demokrasi özgürlükleri, sosyal demokrasi toplumda eşitliği sağlar. Sosyal demokrasilerde siyasal bağımsızlık, ekonomik bağımsızlıkla tamamlanır. Sosyal demokrasinin gerçekleşmesi için bir siyasi partinin ekonomik eşitliği sağlayacak programa, bunu gerçekleştirecek kadrolara, sosyal güvenlik kurumları, kooperatifler, sendikalar gibi kurumların varlığına ihtiyacı vardır. Sosyal demokrat parti, halkın bilgi ve kültür düzeyini yükseltmeyi amaçlar.

SOMUT PROJELER

Değişim sürecinde CHP, yaptığı mitinglerle toplumda dalgalanmalar yaratarak çok iyi çalışmalar yapıyor ama yetmez. İktidar olacağı algısını toplumda yaratmak ve bunun için bir iktidar programı hazırlamak zorundadır. Günümüz CHP’sinin toplumda özgürlük içinde bireylerin eşitliğini sağlayacak kurumlara ilişkin çalışması ve somut projeleri yok: Emekçileri bağımsız sendikaların güvencesine kavuşturacak, tarım kesimini üretim-tüketim kooperatifleri ile güçlendirecek, emekçilerin ve emekliliklerin de yeterli sosyal güvenliklerini sağlayacak, ülke gençliğini yurtiçinde ve dışında temsil edecek; bir zamanların, benim de genel başkanlığını yaptığım, Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı (TMGT) gibi bir gençlik örgüt modeli yaratabilmiş, hukukun üstünlüğünü sağlayacak, parlamenter sistemin taşlarını yerine oturtan bir anayasa taslağı hazırlamış değil.

Ecevit’in genel başkanlığı ve başbakanlığı döneminde CHP, sosyal demokrat parti olma yolunda ciddi adımlar atı. İşçi büroları aracılığı ile emekçilerle parti arasında köprü kurdu, köykent projeleri ile köylüyle bütünleşme adımları atıldı, kooperatifleşme konusu toplumun dikkatine sunuldu ama Ecevit sonrası dönemde bütün bu girişimler unutuldu ve CHP sıradan bir parti konumuna oturtuldu. CHP’nin bugünkü duruşunu sosyal demokrat parti olarak tanımlamak olanaksızdır. CHP, ortanın solu açılımını yaptığı günlerin çok uzağındadır.

GÖLGE KABİNEYE NE OLDU?

CHP’nin değişim söylemi ile seçilen yeni genel başkanı, “gölge kabine” kuracaklarını söyleyerek heyecanını yitirmiş parti kademelerinde bir heyecan depremi yarattı. Siyasal yaşamımızda bir ilk yaşandı. Gölge bakanlar iktidarın bakanları ile buluşmaya başladı. Bu iyi bir başlangıç ama yetmez. Gölge kabine iktidar olmayı amaçlayan bir partinin yapması gereken bir çalışmaydı. Kuruluşu açıklandı, kimlerin sorumlu olacağı yani gölge bakanlar belirlendi ama sonrasında henüz yeterli çalışma yapılamadı. Gölge kabinenin bir CHP iktidarı için program ve kadro çalışması yapması, yasa taslakları hazırlaması gerekirken sessiz kalmaları kabul edilemez. Oysa yapılacak o kadar çok iş ve toplumu dalgalandıracak o kadar çok eylem varken yaşanan bu sessizlik CHP’nin iktidar olma isteği konusunda şüpheler uyandırmaya başlıyor.

Ülkemiz tarihinin en ağır ekonomik ve sosyal bunalımını yaşarken 31 Mart seçimlerinde halkın desteğini kazanmış CHP’nin erken seçim istememesi ve iktidarı dört yıl daha tek adam yönetimine bırakması yadırganıyor. Acaba CHP yönetimi bunun sonunda ekonomik ve sosyal bunalımın korkunç boyutlarda artabileceğinin ve iktidar olsa da bunalımı çözmenin çok zorlaşacağının ayırdında mı?

Türkiye’nin ve CHP’nin kaybedecek bir günü bile yoktur. CHP yöneticileri kendilerini sorgulamalı ve halkın umudu olmak için gerekli adımları bir an önce atmalıdır.

DR. ENGİN ÜNSAL

15. DÖNEM CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları


En Çok Okunan Haberler