Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyet mi şeriat mı? - Gani AŞIK

08 Mayıs 2023 Pazartesi

Depremlere neden olan korkunç enerji gibi, AKP patronlarının çıkarları ile halkın çıkarının 21 yıldan beri çatışmasından çıkan enerjinin de 14 Mayıs seçimlerinde 7 üzeri bir boşalma ile iktidara kıyameti yaşatacağı kesine yakındır. Suru üfleyen İsrafil’in sağında Cebrail, solunda Mikail’in hazır olması gibi, seçmen sağına aklını, soluna da fikrini alacak, inanç iklimine atılacak mistik çengeller, yıllarca aldatılmışlığın öfke ateşinde buharlaşacak ve kıyamet tasavvurlarından farklı olarak, cennet veya cehennem tercihi halkın kendi elinde olacaktır. Bu girişten de anlaşılacağı gibi seçmen, 14 Mayıs’ta Millet ve Cumhur ittifakları arasında tercihte bulunurken, aynı zamanda kuruluşunun 100. yılı ve 21. yüzyılın ilk çeyreğinde Cumhuriyetle şeriat arasında bir tercihe zorlanma utancı yaşayacaktır. Vahdettin’in birlikte hareket ettiği düşmana başkaldırı olan Milli Mücadele’ye sırtını dönen o günün şeriatçıları ile Atatürk ve Cumhuriyetle savaş halindeki bugünün şeriatçıları ideolojik bütünsellik içindeler. Emperyalizmin Türkleri Anadolu’dan kazıma planı Sevr’i, en büyük Türk Mustafa Kemal çevresinde toplanan Türkçülerin çökertmesi ulusun bayramı, şeriatçıların yasıdır. “Keşke Yunan kazansaydı” diyen haini “âlim” sanmak, o dünyanın aymazlığıdır. Erdoğan’ın 23 Nisanları boykotu, egemenliğin saraydan halka geçmesinin protestosudur. Siyasal İslamın anladığı demokraside “hilenin caiz olduğu” sandık, içinden kendileri çıkarsa her şey, muhalefet çıkarsa hiçbir şeydir.

KALK BORUSU

YSK’nin Saray’a itaatkârlığı ve mühürsüz oylar yanında trafoya giren kedi, at ve Üsküdar gibi AKP’nin zengin sabıka arşivi, seçimin meşruiyetiyle ilgili haklı kaygılar yaratmaktadır. Gönüllü idealistlerin, seçimlerin güvenliği bağlamında siyasi partilere paralel örgütlenmeleri bu nedenledir. Türkiye İhvanı, kazandığı mevzileri terke yanaşmadığı gibi “Doğru zaman doğru adam: Erdoğan” posterleriyle Türkiye’yi donatıyor. “Erdoğan doğruysa, halkın beli neden eğri” sorusunun muhatabı yok. 

Varlıklarımızın yağmalanması, eğitimin medreseleşmesi ve TSK dahil, Cumhuriyet kurumlarının çapraz ateş altına alınmasındaki kabaran cüretin nedeni, halkın anayasal hakkı olan örgütlenme ve sokağa çıkma potansiyelinin çürütülmesidir. Siyasetin dinileştiği ve dinin siyasileştiği Ortadoğu ülkesi Türkiye’de, ulusun siyasi kıblesini Anıtkabir’den İskilip’e çevirme çabasındaki ortaçağ kalıntısı şuursuzları, onursuzları ve nursuzları, yerinden demeçlerle nasıl durdurabileceksiniz? Nitekim durdurulamadılar. 

“Sokağa çekilmek isteniyoruz ama bu oyuna gelmeyeceğiz” sakızı, siyasi dermansızlığın devasız reçetesidir. Sarı öküz böyle verildi, Cumhuriyetin kaleleri böyle düştü, sembolleri böyle yok edildi. Yirmi bir yıllık yaşanmışlığın, yurtseverlerin omzuna yüklediği sorumluluk ve Anıtkabir’den yükselen “Evlatlarım! Medeniyet yolculuğunuzu ancak ve sadece, Cumhuriyete sahip çıkarak sürdürebilir, Türkü Araplaşmadan, özgür bireyi köleleşmeden esirgeyebilir, demokrat, tam bağımsız ve onurlu Türkiye’yi ayakta tutabilirsiniz. Sizden, size bıraktığım gibi bir vatan istiyorum” buyruğu doğrultusunda, oluşacak Meclis’in kalitesiyle ilgili kaygılar yaratan liste çarpıklıklarını ve şahsi acılarımızı göz ardı ederek ulusumuzun ve Cumhuriyetimizin geleceği adına sandık seferberliği ilan edeceğiz.

GANİ AŞIK



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları