Olaylar Ve Görüşler

Cumhuriyetin yeniden inşası - Mehmet Tomanbay

03 Mayıs 2023 Çarşamba

Seçim yaklaşıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, sabırla ve akılla kurduğu 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı oldu. Sıradaki sorumluluğu, ikinci yüzyılında, Cumhuriyetin yeniden inşasıdır. Bu konuda Kılıçdaroğlu’nun 25-26 Temmuz 2020’de CHP’nin 37. olağan kurultayında açıkladığı “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” ve 30 Ocak 2023’de altılı masa liderlerinin dokuz başlık altında açıkladığı “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” iki önemli belgedir.

Merkezileşen, otoriterleşen, keyfileşen tek adam rejimi, Cumhuriyetin sadece kurumsal yapısını tahrip etmedi. Toplumsal düzeni sağlayan ve koruyan dayanışmacı, birleştirici, yanlışı, doğruyu, iyiyi, kötüyü belirleyen toplumsal kurallarımız, geleneklerimiz, inanışlarımız gibi değerlerimiz de yıkımdan nasibini aldı. Toplumsal güven ortamı ciddi şekilde bozuldu. Devlet kurumlarına, kamusal düzene, hukuk sistemine, bireylerin birbirlerine olan güvenleri zayıfladı. Güvensizlik hissi, korku ve öfke gibi duyguları yükseltti. Dayanışmacı ve mutlu bir toplum olmaktan uzaklaştık. Birleşmiş Milletler’in 2023 yılı “Dünya Mutluluk Raporu”nda Türkiye, 137 ülke arasında 106. sıraya düştü. En mutlu ülke Finlandiya, en mutsuz ülke ise Afganistan.

Demokrasi, özgürlükler ve açık toplum savunucusu filozof Karl Popper, toplumsal mutluluğun bireylerin dört temel tutumundan (hoşgörü, güven, sivil katılım ve maddeci, çıkarcı olmama) kaynaklandığını belirtir. Mutlu ülkelerde bireyler hoşgörülü, katılımcıdır, güven ortamı güçlüdür, maddi menfaat ana amaç değildir. Ne yazık ki Türkiye dört temel bireysel tutumdan da uzaklaşmıştır. Çünkü uzun yıllardır korkutma ve baskıyla, etnik ve mezhepsel farklılıklar üzerine oluşturulan siyaset, hoşgörünün, katılımın, güven ortamının tahrip edilmesine, maddiyatçılığın egemen olmasına yol açmıştır.

Kılıçdaroğlu ve altılı masanın, iktidara gelirlerse en önemli görevleri, ikinci yüzyılında Cumhuriyet rejiminin kurumsal inşasının yanı sıra, özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü önceleyen, bireysel çıkarları değil toplumsal çıkarları amaç edinen, hoşgörüyü ve sevgiyi toplumumuzun yeniden temel değerleri haline getiren toplumsal güven ortamını oluşturacak değerler inşasını gerçekleştirmektir. Kılıçdaroğlu’nun tarihsel görevi büyük ve o derecede de onurlu ve ülkemiz açısından yaşamsaldır



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları