Olaylar Ve Görüşler

Dış politikada zorlu dönem - Daver DARENDE

20 Mart 2023 Pazartesi

Türkiye 6 Şubat’ta “Yüzyılın Felaketi”ni yaşadı. 7.7 ve 7.6’lık depremler ülkemizi yasa boğdu. Acı ve umut bir arada yaşanıyor. Aklın, bilimin ve yurtseverliğin öncülüğünde ülkemizin bu felaketi de atlatacağına inanıyorum.

Karabasanın üzerimize çöktüğü, ulusal güvenliğimizin tehlikede olduğu bu duyarlı dönemde Türkiye önemli dış politika sorunlarıyla karşı karşıyadır. Atatürk’ün öngördüğü dış politika ilkeleri doğrultusunda hareket etmenin artık zamanıdır. Bu politika maceracı değildir, akılcıdır, temelini “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesi oluşturur.

TEHLİKE BÜYÜK

Atatürk’ün dış politikasında ideolojik dogmalara, mezhepsel ve dinsel kavramlara, önyargılara ve yayılmacı hayallere yer yoktur. Tam bağımsızlık temeli üzerine kurulu dış politikada komşu ülkelerle karşılıklı saygıya dayanan dostluk ilişkilerinin geliştirilmesine özen gösterilir. Emperyalizme karşı amansız bir savaş veren Atatürk ödün vermeden, ülkemizin onurunu koruyan, saygınlık yaratan bir dış politika izlemiş, bu politika ezilmiş uluslar için de esin kaynağı olmuştur. Ulu önderimiz döneminde Lozan Antlaşması imzalanarak bir tutsaklık belgesi olan Sevr tarihin çöp sepetine atılmış, Atatürk’ün Lozan Antlaşması için söylediği şu sözler belleklerimizden silinmemiştir: “Bu antlaşma Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlanmış büyük bir suikastın çöküşüdür.”

Ne acıdır ki bu büyük suikast bugün çok yönlü sorunlarla yeniden gündemin başköşesinde yer almaktadır. Sığınmacı sorunu ulusal güvenliğimizi ve demografik yapımızı tehdit etmektedir.

Tehlike büyüktür.

Ortadoğu’da yeni haritalar çizilirken küresel güçlerin güdümünde hareket eden etnik milliyetçilik ve mezhepçilik Sevr’i yeniden canlandırmak için büyük çaba harcamaktadır. Ortadoğu’da bugün yeni yapılanmada güç dengesi ne acıdır ki ülkemizin aleyhine bozulmuş, Türkiye bölgenin önemli bir aktörü olarak büyük ölçüde ağırlığını ve etkinliğini yitirmiştir.

ATEŞ ÇEMBERİ

Yakın geçmişte ve günümüzde dış politikada yapılan yanlışların bizi bugünlere getirdiğini söylemek zorundayız. Türkiye, bu duyarlı bölgede çarpışan güçlere taraf olmadan dengeli, dikkatli ve yansız bir dış politika izleyebilirdi. Ne yazık ki bunu başaramadık.

Bölgemizde egemenlik alanını genişletmek isteyen küresel güçlerin Kürdistan planı uygulama aşamasındadır. Atlantik ötesindeki tapınaklardan gelen “Türkiye ortağımız”, “Türkiye güçlü müttefikimiz” şeklindeki açıklamalar inandırıcı olmaktan uzaktır. Çok yönlü dış politika sorunlarıyla ateş çemberi içine alınan Türkiye sonu belirsiz, tehlikelerle dolu bir yola doğru hızla kaymaktadır.

Atlantik ötesi ve Batı diplomasisinin Türkiye’yi elinden kaçırmamak için ağırlaştırılmış, koşulları ustalıkla gözden uzak tutmaya çalıştığı bugünlerde Atatürk’ün akılcı politikasına dönmenin tam zamanıdır. Bu politika süper güçler arasında dengeyi koruyan, komşularla iyi ilişkiler kuran, ulusal güvenliğimizi ve çıkarlarımızı savunan bir devlet politikası olmalıdır.

DAVER DARENDE

EMEKLİ DİPLOMAT/ YAZAR 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları