Olaylar Ve Görüşler

Halil Sarıgöz - Yerel Seçimlere Beş Kala

14 Mart 2024 Perşembe

Başlıkta da değindiğimiz üzere şehirlerimizi yönetmek için yetki vereceğimiz kişileri belirlememize yani 31 Mart’a çok az bir zaman kaldı. Ülke çapında yaklaşık 65 milyon seçmenin oy kullanabileceği seçim çevrelerinde kuşkusuz ki heyecan doruklarda. Atlatılan son genel seçimlerin ardından memlekette pek çok denge değişti. Muhalif seçmen için önemli bir umut olan cumhurbaşkanı seçimleri ne yazık ki kaybedildi, Millet İttifakı dağıldı. Cumhur İttifakı ise muhalefete kıyasla seçimi kazanmanın getirdiği bir ruh haliyle yerel seçim sürecine başladı. Ancak unutulmamalıdır ki yerel seçimlerin dinamikleri, genel seçimlere göre çok daha farklıdır.

Yerel seçimler, demokrasinin beşiğidir. Toplumcu belediyeler olmazsa umut örgütlenemez. Kültür ve sanata “heykel belediyeciliği” diyenlerle, yeşili savunmak yerine betonu savunanlarla şehirler istenen refah seviyesine ulaşmaz, ulaşamaz. Belediyecilik, sadece asfalt dökmek, yol yapmak değildir. Kuşkusuz altyapı önemlidir ancak belediyecilik de en önemli olan sosyal konulara dokunmaktır. Yurttaşların gereksinimi neyse ona odaklanmaktır. Pandemi, deprem gibi olağanüstü olaylarda veyahut sıradan günlerde halkın derdine çare olmaktır.

FARKLI DENGELER

Adı üstünde yerel olan bu seçimlerde seçim çevrelerine özgü durumlar söz konusudur. Partilerin tepesinde esen rüzgâr şüphesiz önemlidir ama o rüzgâr kendi başına yelkenleri doldurmaz, dolduramaz. Her ne kadar resmiyette muhalefet partileri seçimlere ayrı ayrı girseler de muhalif taban şehir ittifaklarını sağlayacaktır. İmamoğlu’nun sürekli gündeme getirdiği “İstanbul ittifakı” söylemi, Ankara’da oluşan “Mansur Başkan ittifakı” söylemi, Büyükerşen’in yıllarca Eskişehir’de yarattığı “siyaset üstü ittifak” da bunun en somut örnekleridir. Sonuçta genel seçimlerde Erdoğan’a oy verip de yerel seçimlerde muhalefet adaylarına oy veren kitleler bulunmaktadır. Dediğimiz yerelde pek çok farklı denge bulunmaktadır

bölünmelere rağmen seçimlerden başarıyla çıkarsa yani İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Eskişehir, Antalya, Muğla gibi mevcut büyükşehirleri koruyup bir de yanlarına Bursa, Balıkesir, Manisa gibi büyükşehirleri eklerse bu iktidara verilecek büyük bir ültimatom etkisi yaratır. Bir anlamda da 2023’ün rövanşını 2024 ile sağlayıp 2028’e giden süreçte daha motive bir şekilde ilerler. 

20 yılı aşkın bir süredir tek başına yasama ve yürütme erkine sahip olan AKP/ Erdoğan iktidarı artık ancak önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan yerel seçimlerle frenlenebilir. 31 Mart’ın ardından yaklaşık dört yıl boyunca bir seçim beklenmemesi de göz önüne alındığında önümüzdeki yerel seçimler en az bir genel seçim kadar önemlidir.

ÇOK ŞEY DEĞİŞEBİLİR

Kanımca muhalif seçmen sandığa gitmemek gibi bir lükse sahip olmamalıdır, “Cumhurbaşkanlığı gitti, belediyelerle ne değişecek ki?” algısı bir kandırmacadır. Toplumsal muhalefetin yapması gereken en önemli şey, yerel seçimlerde başarıyı sağlayıp 2028’e kadar bu hafta seçim olacakmış gibi çalışması ve mücadele vermesidir.

Türlü badireler atlatılmış olsa da umutsuzluk, bilinçli hiçbir yurttaşa yakışmaz. Toplumsal muhalefet seçimleri umudu ve baharı örgütlemek olarak görmelidir. Erdoğan’ın “Son dönemim” açıklaması kuşkusuz önemlidir her ne kadar değişebilir olsa da. Denildiği gibi olur da Erdoğan 2028 seçimlerinde aday olmazsa, muhalefet bu seçimlerden alnının akıyla çıkıp 2028 hedefini netleştirmelidir. Kazanacak aday 31 Mart’tan sonra ortaya çıkabilir.

Sözün sonuna gelirsek, hani her seçim döneminde deriz ya “köprüden önceki son çıkış” diye bu seçimlere de öyle denebilir. Yerel seçimlere beş kala, kazananın toplumumuz olması dileğiyle...




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları