Olaylar Ve Görüşler

Kabuk siyasetinden çekirdek siyasetine - Ferruh Tunç

11 Aralık 2023 Pazartesi

Politik mücadeleyi bir sosyal sınıflar savaşı olarak tanımlayan Marksist yaklaşım doğrudur ama bu bizi söz konusu doğruluğun gerçek yaşamda kendiliğinden ve kitabi bir mükemmellikle kendisini göstereceği beklentisine götürmemelidir.

Politika; ancak -vurgu önemli- “son tahlilde” bir sosyal sınıflar arası mücadele alanıdır.

Yani politika, “ilk tahlilde”, bir sınıflar mücadelesiymiş gibi gerçekleşmiyor olabilir ve söz konusu olan bu “öyle değilmiş gibi”liği de onun “son tahlilde” sınıf mücadelesi olması kadar dikkate alınması gereken bir özelliğidir.

Politik farklılaşma

Nedeni şu: İnsanların ait oldukları aynı ya da benzer sınıf ve kültür özelliklerine farklı ağırlıkta değer atfederek birbirlerinden politik olarak farklılaşabilmeleri mümkün ve yaygın bir gerçekliktir. Bu farklı değer atfedişler üstünden, son tahlilde, ait olunan sosyal sınıf kültürüyle doğrudan ilişki kurulabilmesi kadar, ondan büyük ölçüde kopulması ya da ona önemli ölçüde yabancılaşılması da mümkün bulunmaktadır.

Batı hinterlandı

Değer, inanç, pratik yarar gibi referanslara sahip olan yaşamsal döngü ve tercihler, oluşturdukları ya da oluşturamadıkları anlam ve hikâye örgüleri üstünden zamanla değişebilen nicelik birikimleri olarak tanımlanabilecek, sosyal sınıf temellerine görece uzak/ yabancı politik tercih toplulukları oluşturabilirler.

90’lı yıllardan itibaren, Batı merkezi ile onun hinterlandında sayabileceğimiz çevre ülkelerinde küresel bir sosyal sınıf iktidarının tarihte görülmemiş ölçüde pekişmiş olmasının bu gerçeklikle önemli bir ilgisi vardır. Bu iktidar, sınıfsal temeline uzak ya da yabancılaşmış olan “örtücü” diyebileceğimiz yüzeyselleştirilmiş ideolojileri her yönden desteklemekte, onlardan, kurulu düzen (“establishment”) lehine, çok büyük ölçüde yararlanmaktadır. Bir zamanlar, antikolonyal ve antiemperyalist olmaktan ya da ezilen sınıfların bütüncül hak ve özgürlük taleplerinden ayrı düşünülemeyecek olan etnik, dinsel, cinsel vd. uyanış ve oryantasyon arayışlarının günümüzde, tümüyle olmasa da büyük ölçüde, hâkim sistemi adeta dekore eden, çeşitlendiren ve zenginleştiren “trend” lere ve “tarz”lara dönüştürülebildiğini dikkat ve hayretle gözlemliyoruz.

Bugün, Batı demokrasilerinin hiçbirinde kurulu düzeni esastan dönüştürecek bir söylem ve güç potensiyeli edinmiş özgürlük hareketi/politik oluşum görünmemesini, siyasal alanda birbiri ile yarışan muhtelif politikaların özleri ile ilişkilerinde yaşadıkları bu yabancılaşmada aramak gerekir düşüncesindeyiz. Benzer saptamayı; küresel egemen düzeni sorumlu tutmak bir yana, onun uzantıları olmayı bile yadırgamayan, özünden büsbütün uzak ya da ona yabancılaş(tırıl) mış siyasal ve kültürel öbeklerin birbirleri ile kıyasıya bir mücadelesine dönüşen realpolitik yaşamları için de söyleyebiliriz.

Bugün; cinsiyet, etnik kültürel haklar, çevre duyarlığı, iklim krizi, sürdürülebilirlik, kurumsallık, şeffaflık, inanç özgürlüğü, dünya barışı, ekonomik refah ve adil bölüşüm gibi çağdaş politik kimlik ayırıcıları ve mücadele alanlarının “son çözümlemede” hangi sosyal sınıflar ve sistemlerle bağlantılı olarak ne ölçüde bütüncül ve kökten bir alternatif dünya önerisi oluşturdukları, kendi hallerine taşıdıkları masumiyet ve idealizmlerinden çok daha önemli görünmektedir.

Kabuk siyasetinden çekirdek siyasetine geçebilmeliyiz.

Ferruh Tunç - Şair



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları