Olaylar Ve Görüşler

Lütfen biraz saygı…

11 Temmuz 2023 Salı

Rahat değiller... Kimi festivaller, konserler yasaklanıyor ve nihayet Art İstanbul Feshane’de yer alan “Ortadan Başlamak” isimli sergi milli, manevi değerlere hakaret içerdiği gerekçesiyle, bir grup tarafından, saldırıya uğruyor...

‘Onlarla varız’

Sanatçılar bizim bal arılarımız. Beynimiz, ruhumuz onların sayesinde besleniyor. Doğanın ve yaşamın tüm zenginliklerini onlar sayesinde hissediyoruz. Biz onlarla varız. Değerler eğitiminin peşine düşenlere soruyorum: “Sanat” değer değil mi? “Sanatçı” değer değil mi?

Birinci Dünya Savaşı sonrası 1919 Paris Barış Konferansı’nda Polonya’nın yeni lideri Ignacy Jan Paderewski Fransız mevkidaşı Georges Clemenceau ile tanıştırıldığında Clemenceau sorar:

“Ünlü piyanist Paderewski’nin kuzenlerinden biri misiniz?”

“Hayır, ben o ünlü piyanistim” cevabını alan Clemenceau hayretini gizleyemez:

“Şimdi de başbakan oldunuz ha! Ne büyük düşüş!”

Politika ve sanat

Kuşkusuz ki Fransa başbakanı bu tepkisiyle politikacıyı aşağılamıyor; sanatçıyı yüceltiyordu.

Paderewski’nin aynı yılın aralık ayında piyano virtiözlüğü kariyerini sürdürmek üzere hükümetteki başbakanlık ve dışişleri bakanlığı görevlerinden ayrıldığı bilinmektedir.

Seçimlerin içinde kaybolanlar bir de lütfen, politikadaki en tepeleri bile elinin tersiyle iten sanatçıları ve onları takdir eden en tepe noktadaki politikacıları görseler ya!...

Muasır medeniyet

Propaganda konuşmalarında muasır medeniyet düzeyinin üstüne geçmeyi hedeflediklerini dile getirenler, Muhsin Ertuğrul’un şu sözüne de kulak vermeliler: “Gerçek medeniyet edebiyat ve sanattan doğar.”

Çağdaş insan kültürün, sanatın ve kültürel kimliğinin bilincinde olarak esere, eser verene, ustaya, üstada saygı gösterir.

İki büyük şair

Bir zamanlar iki ünlü şair, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Cemal Süreya, aynı dönemde İstanbul Kadıköy’de yaşıyordu. İşte o günlerde, üstadına olan saygısını, esprili bir biçimde, iki dizelik bir şiire dökmüştü Cemal Süreya:

“Kadıköy’de hep ceketim ilikli dolaşıyorum

Dağlarca’yla karşılaşırım diye...”

Dilimizi kesmeye, gözümüzü bağlayıp kulağımıza çirkin ve kirli sesler üflemeye çalışanlara karşı bizi tüm varlıklarıyla korumaya çalışan, bizi maviliklere ulaştırma çabasıyla üzüm gibi sıkılmayı göze alan aydınlarımıza ve sanatçılarımıza yürekten teşekkür etmeliyiz...

Prof. Dr. Akif Ergin - Emekli Öğretim Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları