Olaylar Ve Görüşler

Pevrul Kavlak’ın ardından - Erencan MARTI

29 Şubat 2024 Perşembe

Bir sendikacı, bir önder, bir genel başkan, bir ağabey, bir kardeş... Ya da kendisinin de ifade ettiği gibi, bir eş, bir baba ve bir emekçi... Birçok sıfat kullanılabilir Pevrul Kavlak için, temelinde adalete olan inancın, insanlığın, eşitliğin, mücadelenin ve kavganın yer aldığı birçok sıfat kullanılabilir.

1979’da başladığı çalışma hayatında hep adalet istedi. 1992’de şube başkanlığına, 2007 yılında TÜRK-İŞ yönetimine, 2009 yılında Türk Metal Sendikası Genel Başkanlığı’na seçildiğinde de uluslararası sendikal mücadelenin içerisinde yer aldığında da hak için mücadele etmekten bir an bile geri durmadı. Attığı her adımla, yaptıklarıyla, bu mücadelede birçok kişinin umudu oldu. Yüz binlerce metal emekçisinin tek bir kuruşu için sabahlara kadar sözleşme masalarında tartışan da oydu, o masalardan kararlılığı ve cesareti sayesinde alnının akıyla çıkan da...

İşçi sınıfının birlikte hareket etmesi gerektiğini her fırsatta dile getirir, bunun için mücadele ederdi. Hem ulusal düzeyde hem de uluslararası alanda sınıf kardeşliğini, sınıf dayanışmasını savundu hep. Çünkü o, tüm çalışanların eşit ve adil paylaşıma kavuştuğu bir dünyayı hedeflerdi. Örgütlenme özgürlüğünü güvence altına almak için kararlılıkla mücadelesini sürdüren de oydu, sendikanın, örgütlenmenin önemini topluma anlatan da...

‘YENİ NESİL SENDİKACILIK’

2008 yılında, Ergenekon kumpasıyla diz çöktürülmüş sendikayı, önce ayağa kaldırdı, ardından adeta uçurmayı başardı. 81 bin üyeyle devraldığı Türk Metal Sendikası, bugün 300 bine ulaşan üye sayısıyla ülkemizin en büyük işçi sendikası oldu.

Son dört dönemdir imzaladığı toplusözleşmelerle, yalnızca metal emekçilerinin değil, tüm işçi sınıfının umudu olmayı başardı.

Pevrul Kavlak’ın sendikacılığı sadece ücret pazarlığından ibaret değildi. Literatüre kazandırdığı “yeni nesil sendikacılık” anlayışıyla Türk Metal üyelerinin aileleriyle birlikte mutluluğu, refahı için çalışır, bunun için mücadele ederdi. Sendikanın düzenlediği eşli eğitimlerde, aile tatillerinde, çocuk kurultaylarında üyeleri ve aileleriyle bir araya gelmekten haz duyardı. Ücret pazarlığını ise üyelerinin katılımıyla belirlenen oranlar üzerinden yapar, yüz binlerce emekçinin alınteri kavgasını yine yüz binlerce emekçiyle birlikte verirdi. Üstelik onun mücadelesi sadece bugünle sınırlı değildi. Gelecek nesillerin eğitimine ve mutluluğuna da önem veriyordu. Bu yüzden okul ve öğrenci yurtlarının yapılması için çaba harcadı, gençlerin daha iyi bir geleceğe sahip olması, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı yurttaşlar olmaları için çalıştı. 

MÜCADELEMİZDE YAŞAYACAK

Hiçbir zaman kibirli biri olmadı Pevrul Kavlak, kapısını hiçbir zaman kapatmadı. Üyesiyle kurduğu yakınlığı sendika personeliyle de kurdu. Uzak durmadı, danışmaktan, farklı fikirleri duymaktan korkmadı, onların sorunlarıyla ilgilenmekten, çıkar yol bulmaktan, yardım etmekten çekinmedi. O sadece bir sendikacı değil, aynı zamanda bir yol göstericiydi...

Pevrul Kavlak, 10 Ekim 1962’de Kırıkkale’de geldiği dünyadan, arkasında yılların mücadele azmini ve tecrübesini bırakarak belki de milyonların hayatına dokunarak 24 Şubat 2024 günü ayrıldı. Bir işçi olarak çıktığı toprağına, temsil ettiği işçilerin omuzunda yine bir işçi olarak döndü.

Yazılacak hiçbir sözcük, hiçbir cümle, onun yaşamını ve mücadelesini anlatmaya yetmeyecek, bugün, onun ardından duyduğumuz derin acıyı tarif etmek oldukça zor. Ancak, onun bıraktığı mirası yaşatmak ve mücadelesini sürdürmek için daha da güçlenerek ilerlemek zorundayız.

Çünkü, onun izinden yürümenin, adalet ve eşitlik için mücadele etmek anlamına geldiğini biliyoruz. Onun ruhu bizim mücadelemize daima ışık tutacak, adı mücadelemizde daima yaşayacak.

ERENCAN MARTI

TÜRK METAL SENDİKASI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları