Olaylar Ve Görüşler

Prof. Dr. Kaya Özgen - Çöpler madeni faciasının doğurdukları

13 Mart 2024 Çarşamba

liç ilçemizin sınırları içindeki Çöpler madeninde göçme yaşanmış; büyük mal ve can kayıpları ortaya çıkmıştır. Olaya ilişkin bir önceki yazıda (Cumhuriyet gazetesi, 19 Şubat 2024) konu genel hatlarıyla ele alınmış ve değerlendirilmiştir. Aradan geçen sürede ortaya çıkan yeni bilgilerin ışığında bu yazı hazırlanmıştır.

Oluşan faciayla, ülkemizde rant uğruna yaşanan felaketlere bir yenisi eklendi; koca bir yamaç kaydı, milyonlarca ton asit yüklü toprak yer değiştirdi. Şimdi ortaya çıkan sorunun, durumu daha da çok tehlikeli bir hal almadan çözülmesi gerekiyor. Akla gelen ilk çözüm yolu, göçen malzeme yığınlarının yöreden uzaklaştırılması, ancak bunun, işin kapsamı ve gevşek malzeme yığını üzerinde çalışmanın güçlüğü nedenleriyle uzun zaman alacağı düşünüldüğünde yağış mevsimine de girildiği gözetilerek ivedi çözüm üretilmesi gerekiyor; şöyle ki yüzeyi etkileyen yağmurlarla mevcut dolguda da yerel göçmeler olacağı beklenmelidir.

Kısa vadede, göçen toprak yığınlarının vadi sonunda tutulup, olabildiğince zararsız hale getirilmesi düşünülmelidir. Bu bağlamda dolgudaki asitlerin çevreye ve tabana yayılmasını önlemek üzere göçük önüne, kuyu perde benzeri bir uygulamayla, zemine gömülü, geçirimsiz mini bir barajın yapılması uygun görünmektedir. Konuyla ilgili bakan da yerinde bir kararla, bu doğrultuda açıklama yapmıştır. Yörede bahar yağmurları yoğunlaşmadan, bu uygulamanın bir an önce yaşama geçirilmesi zorunlu olacaktır.

SÖMÜRGE MADENCİLİĞİ

Önerilen uygulamanın yanı sıra, asit yüklü dolgu yığınının da iyileştirilmesi düşünülmelidir. Bu bağlamada uygun kimyasalların havadan püskürtülerek asit yoğunluğunun, bir nebze de olsa azaltılması ya da hapsedilmesi olanaklıdır.

Belirtilen geçici önlemlerle yamaçta güvenlik sağlandıktan sonra, dolgunun uygun/ düz alanlara taşınması, planlanmalıdır, bunun için de dolgu yığılacak alanlarda geçirimsizlik sağlandıktan sonra uygulamanın, aşırı yüksekliğe kaçmadan ve dolgu içinde drenaj düzeni oluşturularak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Göçen dolguda bunların hiçbirine uyulmadığı anlaşılmaktadır. 

Yaşanan olay benzer durumlar ve işletmeler için derslerle doludur. Doğa kendisiyle bu kadar bilinçsizce/ vahşice uğraşılmaması gerektiğini göstererek hıncını almış, ağır/çok ağır bir ders vermiştir. Bu dersin değerlendirilmesi ve benzer hatalara düşülmemesi gereği açıktır. Dahası başta bize bu faciayı yaşatan şirketlerin kendi ülkeleri olmak üzere gelişmiş ülkelerin çoğunda, bu şekilde maden aranmasının yasak olduğu bilinmektedir. Doğayı ve çevreyi hiçe sayarak pervasızca yürütülen uygulamalar “sömürge madenciliği” olarak nitelendirilmektedir.

YAŞAMI SÜRDÜRMEK

Ülkemizde büyük çevre felaketlerinden biri yaşanmıştır; oluşan yoğun hasarın yanında 9 vatandaşımız da yaşamını yitirdi. Mevcut durumda olay günah çıkarma benzeri az sayıda şirket sorumlusunun tutuklanmasıyla geçiştirilemez/ geçiştirilmemeli. Halen çalışmalarını sürdüren diğer madenlere de örnek olmak üzere kapsamlı soruşturmaların gerçekleştirilmesi zorunludur. Bu bağlamda saha sorumlularının yanında ÇED raporunu hazırlayan ve hazırlatanlardan başlanarak açılan kapatma davalarına ret görüşü bildiren bilirkişiler belirlenmeli ve hesap vermeleri sağlanmalıdır.

Yaşanan bunca olaylardan sonra, madenin çalışmalarını sürdürmesi düşünülemez/ düşünülmemeli; bir an önce tasfiye yönüne gidilerek kapatılmalıdır. Bu arada işletici firmanın verdiği zararları karşılaması sağlanmalıdır. Bu tür işlerde ruhsat verilirken yapılan sözleşmelerde, çalışmalar bittikten sonra işlenen arazinin özgün durumuna getirilmesi öngörülmektedir. Bunun güç ve uzun bir süre alacağı bilinse de hiç olmazsa bu doğrultuda çalışmalara başlanması istenmelidir. 

Geriye maden yüzünden bütün yaşamları değişen yöre insanlarının sorunları kalacaktır. Şöyle ki İliç örneğinde, yörenin başlıca geçim kaynağı olan hayvan besiciliği ve süt ürünleri üretiminin, maden yüzünden sonlandırılarak yöre insanının yaşamını sürdürmek için madene bağımlı kılındığı düşünüldüğünde, sorun daha da büyümektedir. Dahası yöredeki çoğu tarım arazileri de işlevlerini yitirmiştir; bunun da bir karşılığı olmalıdır. Firmanın yarattığı hasar onarımlarına karşı gelmek üzere talep edilecek tazminatla, dışarıya aktarılan büyük servetin hiç olmazsa bir bölümünün ülkeye döndürülmesi sağlanabilir. 




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları