Olaylar Ve Görüşler

Seçimin sonucunu kadınlar belirleyecek - İrfan O. HATİPOĞLU

10 Şubat 2024 Cumartesi

Yerel seçim süreci geriye doğru işlerken partiler yerel yönetim izlencelerini ortaya koymaya başladı. Süreç “sürdürülebilir kent” oluşturma projeleri sunmak yerine, bir verene karşı, biz iki veriyoruz söylemi üzerinden ilerliyor. Oysa yerel yönetimler, yurttaşlara doğrudan dokunan, “doğumundan ölümüne kadar” ilişkisinin kopmadığı, insan odaklı yönetimlerdir. Yalnızca insana dokunmazlar. Doğanın korunması, yaşanabilir -fiziki, sosyal, kültürel vb.- kentlerin oluşturulması, birlikte yaşama kültürünün geliştirilmesi, yaratılan kentsel zenginlikten yurttaşların eşit yararlanmasına sağlamak vb. olguların iyileştirilmesi de yerel yönetim anlayışı ile doğrudan ilintilidir. Bu nedenle siyasi partilerin, yerel yönetimler ile ilgili izlenceleri önemlidir.

Son 20 yılda, tek adam/AKP hükümetlerinin ülke/yereli yönetme anlayışı kent suçları işlemeye yatkın; ayrıştırıcı, yağmacı, eşitsizliği artıran uygulamalara dayalıdır. Bu anlayış, yerel yönetimleri hemşeri hukukunu korumayan “oligarşik” yapıya belediye başkanlarını “oligarka” dönüştürdü. Bu nedenle yerel seçimlerin gündemi, kentlerdeki oligarşik yapının yıkılması olmalıdır. Çünkü kentlerdeki zenginliğin eşit dağıtılması, yıkımcılar tarafından kentlerin yağmalanmasının önüne geçilmesi bu yapının yıkılması ile yakından ilintilidir. 

EŞİTSİZLİK VE HUKUKSUZLUK

Kentlerde değişimi önceleyen partilerin izlenceleri, oluşturulan oligarşik yapının yıkılması olmalı. Aynı zamanda, izlenceler devrimci, Aydınlanmacı içerik taşımalı ve gerici yapılanmaya izin vermemeli. Yoksulluğun ve eşitsizliğin geriletilmesini öncelemelidir. Kadının yönetime etkin katıldığı, bir kent yönetimi hedeflenmelidir. Çünkü kentsel yoksulluktan ve eşitsizlikten, hukuksuzluktan en çok kadınlar etkilenmektedir. Kadının etkin olması oligarşik yapının yıkılmasını, yaşanabilir/uygar kentlerin oluşmasını sağlar. Bireysel kadınların özgüvenlerinin gelişmesini sağlar ve üretime katılmalarının önünü açar. Yaşadığı mahalleye/kente karşı sorumluluk duygusunu öne çıkartır. “Dayanışmacı, devrimci” kişiliğini geliştirerek ülkenin/kentlerin geriye sürüklenmesinin, hukukun, insan haklarının örselenmesinin önünde setler oluşturur.

‘MOR’ EKONOMİ

Yerelde, kadınların yönetime etkin katılmasının değişik yöntemleri vardır. Bunlardan en etkili olanı, yerel yönetim-kadın işbirliği ile “mahalle mor” ekonomisinin oluşturulmasıdır. Yerel yönetim; her mahallede, mahalle sakini kadınlar tarafından kurulacak “kadın girişimci kooperatiflerine” önderlik yapmalı, desteklemelidir. Geliştirilecek iş ilişkilerinin hedefi; mahalli hizmetlerin -parkların, yolların bakımı, ortak alanların temizliği, çocuk ve yaşlı bakımevi hizmeti vb.- kooperatif üzerinden mahalledeki kadınlara devredilmesine, evlerinde ürettikleri gıdaların, el işleri vb. ürünlerin sergilenmesi ve satılmasına destek verilerek “mor” ekonominin, evlerin içine taşınarak büyütülmesi olmalıdır. 

Önümüzdeki yerel seçimlerde kentlerdeki oligarşik yapının yıkılması, kadınlar tarafından gerçekleştirilecektir. Bu nedenle yerel seçimlerde kadını önceleyen izlenceler başarılı olacak. Çünkü kadınlar yoksulluğun/eşitsizliğin tutsaklığından kurtulmalarının buna bağlı olduğunu biliyor. Her sabah çocuğunun beslenme çantasına ne koyacağı kaygısını yaşamak istemedikleri için de ülkemizde ilk defa sonucunu kadınların belirlediği seçime gidiyoruz.

İRFAN O. HATİPOĞLU

YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları