Olaylar Ve Görüşler

Toplumsal sözleşme yok mu ediliyor? - Prof. Dr. Sema KALAYCIOĞLU

23 Şubat 2024 Cuma

Ekonomide rasyonele dönüş programından kısa dönemli bir düzelme beklenmiyordu. 

Ancak başta para politikası ve özellikle Merkez Bankası’nın işleyişi üzerindeki siyasi vesayeti engelleyen ve bütçe açıklarını azaltmayı hedefleyen yapısal reformların hâlâ devreye girememesi orta ve uzun dönemli beklentileri de olumsuz etkiliyor. 

Her ayın üçüncü haftasında Merkez’in faiz kararı, mevsimlik etkenlerle de birleşince enflasyonist gidişin önünü almaya yetmiyor. Neyin ne kadar rasyonel olduğuna duyulan güvensizlik toplumsal uzlaşmada ortaya çıkan çatlağın nedeni. 

HESAP VERİLEBİLİRLİK VE VERGİLER

Maliye politikası uygulaması da zaten başlı başına sorun.

Gelir İdaresi Başkanlığı bu yıl ilk defa SMS mesajları ile 1 Mart ve 1 Nisan tarihleri arasında vergi beyannamesi verilmesini mükelleflere hatırlatarak bütçenin vergi gelirlerini güvence altına almaya çalışıyor. 

Müteahhitlik, madencilik ve otelcilik şirketlerinin vergi borçlarının silindiği, ertelendiği haberleri sıradan mükellef ve devlet arasındaki sessiz sözleşmeyi bozarken ayrıcalıklarla ekonomik istikrarın yeniden kurulmasını beklemek hayal. 

Bakanlık otellerin çıkarını gözetmek için gönderdiği talimatlarla, kısa dönemli kiralamalara vergi denetiminden öte, belki de yine ancak diş geçirebildikleri üzerinde etkili olabilecek “komşu veya site rızası” gibi belirsiz konuların belgelenmesini zorunlu kılan koşullar dayatıyor. Sadece toplumsal yaşantıyı ilgilendiren bir konuya bu şekilde yaklaşım ise aslında mülkiyet hakkına müdahale. 

‘DEVLETİN MALI DENİZ’  ANLAYIŞI MI? 

Vergi toplama etkinliği hedeflenirken mükellefin enflasyonla aşınan vergi takati ve vergi adaleti hesaba katılmıyor. Ama bütçe harcamalarında bırakın toplumu, Sayıştay’a bile hesap vermeyen iktidar “toplumsal sözleşmeyi” ihlal ediyor. 

Devlet adamları hesabına israfın azalmadığı düzene devam. Sık yapılan kalabalık kadrolu ve şatafatlı dış seyahatlerin yolluk, yevmiye hesapları tanıtım bütçesine mi? 

İSTİKRAR HEDEFİ

Kurum saymanlıklarına mı, yoksa geometrik oranlarla artan örtülü ödeneğe mi faturalanıyor? Ya ithalat, ihracat, KOBİ, iç yatırım, dış yatırım, yurtdışında yapılan tarım sektörü ve inşaat yatırımlarına uygulanan kişi tercihli teşviklerin, karşılıksız bursların harcama hesabı nerede görülüyor? 

Bunların denetiminin yapılmadığı duygusu güveni yok ediyor, kamu vicdanını incitiyor, o sessiz toplumsal sözleşmeyi yok ederek ülke ekonomisini istikrar hedeflerinden uzaklaştırıyor. 

VERGİ DIŞI GELİR TOPLAMADA HATALAR

Vergiler kamu bütçesinin en önemli kalemi olmakla birlikte, bütçenin tek gelir kaynağı değil. Diğer bütçe gelirleri ile ilgili uygulamalar da toplumsal güveni onarması zor bir şekilde sarsmakta. 

Kamu kurumları, malları, Hazine arazileri kimlere ve hangi yok pahasına bedelle satılarak özelleştirildi? Elde edilen gelirlerle ne yapıldı? 

Bu konularda yaratılan kuşku ve kamu zararı, devlet ve vatandaş arasında demokratik hukuk devletinde var olması gereken toplumsal sözleşmeyi hiçe sayıyor. Kamuda uygulanan enflasyona indeksli harçlar, döner sermaye payları gibi bütçe geliri kaynaklarının yarattığı tepki ise toplumsal barışa zarar vermeye devam ediyor.   

PROF. DR. SEMA KALAYCIOĞLU



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları