Olaylar Ve Görüşler

Yerel seçimler ve CHP içi kutuplaşma - İsmail Doğan

20 Mart 2024 Çarşamba

Biz insanlar genel olarak “öğretilmişlik ve koşullanmalar” sonucunda bir olay veya durum karşısında “taraf olmaya” kodlanmışızdır. Halbuki taraf olmak bize güç katmakla birlikte “taraf olmak bizi bertaraf duruma düşürmektedir”. Çünkü kendimizi bir taraf ile sınırlandırdığımızda objektif bir şekilde olay ve durumları değerlendirmemiz olası değildir. Bu durumda sübjektif bir ön kabullenme durumunda oluruz.

Cumhuriyet değerleri

Taraf yerine tercih kavramını benimseyip buna göre davranırsak, hem kendimiz hem toplum için daha sağlıklı sonuçlara ulaşabiliriz.

Bu bakış açısıyla yerel seçimlere doğru CHP’nin bugünkü iç durumuna bakarsak şunları saptayabiliriz:

Öncelikle sorunu irdelersek: Cumhuriyet değerleri ve laikliğin sigortası olarak gördükleri CHP’nin iktidar olması, en azından daha fazla söz sahibi olması, tüm seçmenlerin ortak objektif amacı olmalıdır. Fakat partililer kurultay zamanı genel başkan adaylarından birisini tercih etme (Bazen eşitler arasında da olabilir) yerine futboldaki gibi fanatik taraftar rolüne girmiş oluyorlar. Tarafı olduğu başkan adayı seçilemeyince “kodlanmış yenilmişlik duygusuyla”, seçilen başkanı ve ekibini bir rakip, karşı güç gibi görüp muhalif olmakta yer yer partiye oy vermemekte hatta partisinden kopabilmektedir. Bu durum partiyi daha da büyütmek yerine partinin daralması ve parti içi kutuplaşma sonucunu doğurmaktadır. Dolaylı olarak mevcut iktidar partisini güçlendirme riskini oluşturmaktadır.

Yıllardır CHP’nin yüzde 20-25 oy bandına sıkışmanın önemli nedenlerinden birisi veya en önemlisi bu tarz seçmen tutumudur. Bu nedenle parti büyümek yerine “yerinde sayma” çıkmazından kurtulamamaktadır.

Önümüzdeki yerel seçimlere giderken de aynı kutuplaşma tablosunu gözlemlemekteyiz ne yazık ki.

Ortak değerler

Halbuki biz seçmenler yukarıda belirtildiği gibi davrandığımızda “amacımızdan sapmış oluyoruz”. Amacımız; CHP’nin savunduğumuz ortak insani değerleri savunduğu için büyümesi ve iktidar olmasıdır. Aslında biz seçmenler herhangi bir başkan adayı taraftarı değil, bunun yerine Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu laik, demokratik Cumhuriyetin, etik insani ortak değerlerin taraftarı olmalıyız.

Bu nedenle tercih ettiğimiz genel başkan adayı kazanamasa da biz amacımız gereği partiyi kurumsal bir yapı olarak görüp etrafında kenetlenmeye devam etmeliyiz.

Çözüm

Bu nedenle kurultay zamanındaki tercih durumumuzun geride kaldığını düşünmeliyiz. CHP’yi kurumsal olarak görüp demokratik, laik Atatürk Cumhuriyeti için desteklemeye ve parti etrafında kenetlenmeye ihtiyacımız var diyebilmeliyiz.

Seçilen yeni parti yönetiminin izlediği politikayı, yerel belediye başkanı aday seçimini yüzde yüz beğenmemiş olabiliriz. Öncelikle yazının başında da belirttiğimiz temel amacımız için bu desteği vermeliyiz. Ancak süreç içinde fikirlerimiz ve söylemlerimizle partimizin kurumsal kimliğine katkı sunmaya devam etmeliyiz.

Bunu yapabildiğimiz zaman ancak amacımıza ulaşmak için yol kat etmiş oluruz.

İsmail Doğan - İletişim Uzmanı-CHP Kadıköy İlçe Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları