Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Toplumsal muhalefet
Cahil bırakılmış, ağaların, şeyhlerin, tarikatların kulu olmayı kader kabul etmiş, toprağından ve üretimden koparılmış, lümpenleşmiş, mafyalaşmış bir toplumda demokrasi yeşeremez.
Eğer o topluma demokrasi gömleği giydirilirse biçimsel olarak siyasal partileri, sandığı, seçmeni, seçimi içeren bir yanılsamayla, aldatmayla karşılaşırız.
Böyle bir gömleği giyen toplumların yaşadığı sandık demokrasisidir.
Ve toplumun geleceğini sandıktan çıkan siyasal partinin başındaki kişi ya da kişiler belirler.
Böyle demokrasilerde, geleceğini belirleyecek oyu kullanan ve kendisini özne sanan seçmen yurttaş nesneleştirildiğinin, nesne olduğunun ayırdına bile varamaz.
NE YAPILMALI?
Böyle bir toplumda yaşayıp insan olduğunun bilincine ulaşma şansını yakalayanlar, önce var olan gerçeği görmek ve göremeyenlere göstermek zorundadır, bu birinci adımdır.
Toplumsal değişimin ileriye doğru gidebilmesi için, demokrasinin nasıl olması gerektiğini bilen insanların bu gerçeğin ışığında bir araya gelerek örgütlenmeleri ikinci adımdır.
Örgütlenen insanların çeşitli toplumsal eylemlerle siyaseti baskılayarak çözüm arayışında bulunmaları sorumlulukları gereğidir.
Yakın dönemde güçlenen kadın, çevre, barış hareketleriyle nükleer ve küreselleşme karşıtı hareketlerin siyaseti etkilemediğini kimse söyleyemez.
Toplumlar ancak böyle gelişir ve demokrasiye ancak böyle ulaşılabilir.
EN KISA DEMOKRASİ TARİHİMİZ
Ülkemizin somutuna gelirsek nasıl zorlu bir kavşakta olduğumuzu kavrarız.
100 yıl önce kurulan devrimci Cumhuriyet, aynı zamanda bir demokrasi arayışıydı.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (1924) ve Serbest Cumhuriyet Fırkası (1930) deneyleri, bu arayışın toplumun içinde bulunduğu feodal durum nedeniyle yarıda kalan girişimler oldu.
1946’da başlayan çok partili yaşam da ne yazık ki aynı gerçeklik nedeniyle toplumsal ilerlemenin duraklamasına ve giderek gerilemesine, karşıdevrime yol açtı.
Bu durum, demokrasi arayışında sandığa, askeri darbelere, sonuçta siyasal ve ekonomik oligarşilerle yüz yüze gelmemize neden oldu.
BUGÜN
Bugün yaşadığımız, demokrasi arayışında aldığımız yolun tehlikeli bir dönemece geldiğidir.
Bu dönemeçte, başlangıç noktasındaki temizlenmesi gereken toplumsal durumların hâlâ derdimiz olduğu gerçeği vardır.
Bu gerçek, bunun bilincinde olan insanlara siyaseti etkilemek, dahası belirlemek için çok önemli görevler yüklemektedir.
Özne olduğu bilinciyle yaşamın her alanında örgütlü güçler olarak yaşama müdahale etmek gibi zorlu görevlerdir bunlar.
Yalnızca siyasal partilerle geleceğimizin belirlendiği bir yaşama biçimine boyun eğmeyenlerin toplumsal muhalefet denilen örgütlenmeleri ve masadan salona, meydana, sokağa, ormana, fabrikaya, kırsala, okula, kampusa her yerde eylemleriyle özne olmaktan başka çıkış yolları yoktur.
Yoksa, ulus devlet olmaktan çıkarılarak dinci imparatorluğa dönüştürülmesi önlenemez bir noktaya doludizgin sürüklenen Cumhuriyeti yaşatmak olanaksızdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da zincirleme kaza
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- AKP'de toplu istifa!
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Barcelona'dan Arda Güler'e büyük övgü!
- ‘Sinirden kanepe örtülerini dişlemeye başladım’
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- Vergide 'amansız' sıfırlamalar...