Filenin Sultanları tıpkı Atatürk gibi 'bir şeyler' yaptı

05 Eylül 2023 Salı

Bu yazıyı Filenin Sultanları için yazdım.

Filenin Sultanlarını kutlamakla başlayalım. Hem kendilerinin hem ülkenin özgürlüğü için muazzam bir başarıyı, azimle, önceki yıl olmadı, geçen yıl olmadı ama tam da bu yıl, Cumhuriyetimizin 100. yılında gerçekleştirdiler. Sanki kesin başarı tam da bu yıla programlanmış bir proje imiş gibi adım adım yükselerek noktayı koydular: Avrupa’nın en büyüğü! 100. yılında Cumhuriyetin, Ata’nın kızlarından Atatürk’e ve silah arkadaşlarına büyük bir armağan... Ruhlarından büyük bir alkış patladığını ve sevinçlerinden zıpladıklarını ve hepsini kucakladıklarını, daha gözyaşı döktüklerini duyuyor musunuz? Duymayın, hayal edin!

Onlarla durmadan etkileşim içinde değil miyiz? Anmıyor muyuz? Ziyaret etmiyor muyuz? Tarihi günlerde yüzbinlerce gidiyor ve milyonca dışarı taşmıyor muyuz?

***

Atatürk ve arkadaşlarını, kızlarımız daha da yüceltip milletimizin kalbinin daha derinliklerinde yer edinmesine bence en büyük katkıda bulundular.

Lafla değil, nutukla değil, palavra ile değil, eylemle, büyük başarılara imza atarak, iktidarın etekleri altındaki utanmaz rezillerin kadınlar kızlar üzerindeki tüm ahlaksız kabul edilemez baskılarına saldırılarına meydan okuyarak.

Kızlarımız “bir şeyler yaptı”...

***

Bir şeyler dediğime bakmayın, bu Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’na çıkmadan birkaç gün önce, müfettişlik görevini alırken Harbiye’deki “arkadaşlarına” söylediği sözdür: Bir şeyler yapacağım!

Bu sözü 1 Mayıs’ta Bakırköy Belediyesi’nin Büyük Taarruz ile ilgili düzenlediği paneldeki konuşmamda izleyicilere hatırlatmıştım. Daha sonra Ali İhsan Gülek, aynı paneldeki konuşmasında “bir şeyler yapma”yı dallandırdı budaklandırdı!

Atatürk’ün “bir şeyler”i, bağımsız ve özgür bir Türkiye’ye, tüm devrimlere varıncaya kadar her şeyi kapsadı. Durmadan bir şeyler yaptı, ömrünün sonuna kadar!

‘Paşam bir şey mi yapacaksın?!’

Şimdi İstanbul’a, 1919’a gidelim. Atatürk sırdaşı ve ta Çanakkale’den silah arkadaşı Cevat (Çobanlı) Paşa ile buluşur. Paşa genelkurmay başkanıdır. Atatürk’ün geniş yetkilerle Anadolu’ya gitmesinde rol oynamıştır.

O sıralarda konakta yemek yedikten sonra, kol kola Nişantaşı’ndan Teşvikiye’ye doğru yürümekteler. (O yolda yürürken, bu konuşma hep aklıma gelir, sanki ben de onların arkasındaymışım gibi! Siz de hep anımsayın!)

Cevat Paşa:

- Bir şey mi yapacaksın Kemal.

- Evet Paşam bir şey yapacağım.

- Allah muvaffak etsin!

- Mutlaka muvaffak olacağız.

***

Benzer diyalog Kâzım (İnanç) Paşa ile aralarında geçecekti. Ordu müfettişi olarak görevlendirilme belgesi hazırlanırken, İnanç Paşa’ya “Yetki belgesine onların (Saray’ın!) istediğini yaz fakat şu iki maddeyi de ekle” diyecekti.

İnanç Paşa gülerek soracaktı:

- Bir şey mi yapacaksın?

- Kulağını bana uzat, evet bir şey yapacağım, bu maddeler olsa da olmasa da yapacağım.

- Vazifemizdir, çalışacağız...

***

“Bir şey yapmak” Kurtuluş Savaşı’nın parolası gibi olmuştu! Yani büyük işler başarmanın parolası!

***

Filenin Sultanları planlı programlı büyük zaferi kazanma azim ve inançlarını yıllarca hiç kaybetmeden, 100. yıla programlanmış bir büyük başarıyla “bir şeyler” yaptılar.

Cumhuriyetin kızları!

Ağır baskı altında tüm kadınların, tüm kızların başlarına “zafer tacı”nı taktılar.

Hepimiz bir şeyler yapmalıyız... İrili ufaklı... Durmadan... Yaşadıkça... Bıkmadan...

Tüm bunlar Cumhuriyeti, Atatürk ve arkadaşlarını, ülkeyi, devrimleri sonsuza kadar yaşatacaktır.

Ben de başıma şampiyonluğun zafer tacı takılmış hissediyorum.

Çok teşekkürler Filenin Sultanları! Tüm ülkeyi gönendirdiniz varlığınızla ve zaferinizle...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları