Olmasaydılar bizler de olmazdık...

19 Mayıs 2024 Pazar

Önce 19 Mayıs’ı, Türkiye’nin Kurtuluşunun ve Kuruluşunun büyük başlangıç adımını kutlayalım. O büyük irade, uzun zamandır planladığı Türkiye’yi var etme koşullarını adım adım olgunlaştırdıktan sonra, tam gerektiği zamanda Samsun’a çıkıyor ve yıldırım hızıyla örgütlenmelerini yapıyor. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kurtuluş ordusunun kuruluşunu ve nihai zaferlerini kapsayan, dünyada eşi benzeri olmayan ve mazlum milletlere kurtuluş yolunu gösteren apayrı büyük bir serüvendir.

Hepimiz, tüm Türkiye yurttaşları, en Cumhuriyet ve Atatürk inkârcısı, en şeriatçısı dahil, böyle muazzam bir tarihi ve bu şanlı geçmişi maddi ve manevi en değerli ve yıldızlı madalya olarak göğüslerimizde taşımalıyız.

Bizi millet olarak birleştiren budur, bu varoluştur. Bu asgari gerçeği görmeyen, düşünemeyen ve kabul etmeyenin zaten bu ülke ile ne bir gönül bağlantısı olabilir ne de vatan sevdası.

Atatürk ve erler dahil silah arkadaşlarının, silahsız arkadaşlarının, kuruluşu da gerçekleştiren Cumhuriyetçilerin büyük özverilerine sonsuz teşekkürler.

Olmasaydılar bizler de olmazdık...

***

Atatürk ve arkadaşları bugünkü devlet yapısını, ülke yönetimini, içinde bulunduğumuz kargaşayı görmek istemezlerdi.

Onların görmek isteyecekleri bir ülke oluşturmak, hepimizin, tüm izleyicilerinin en önemli görevi.

Devlette görev alanların haline bakın.

Bir mafya lideri ortalığı karıştırıyor.

Uyduruk darbe söylentileriyle de siyasi iktidarın devlet organlarında yarattığı ve bu ağdan beslendiği başıbozukluk ve kara ilişkiler ağı da gizlenmeye çalışılıyor.

En üst düzey emniyet mensupları, toplam 8 kişi sorguda.

Bu noktaya nasıl gelindiği sorusu önemli.

Aslında devletin önemli organları yıllardır mafya, silahlı çete, uyuşturucu baronları tarafından sarılmış durumda.

***

Genç meslektaşım Murat Ağırel’in bir süre önce Kırmızı Kedi tarafından yayımlanan Havala kitabı, aslında hangi politikalar sonucu (varlık barışları dahil!) ülkenin bir karapara, uyuşturucu, her türlü kaçakçılık trafiğinin merkezine oturduğunu anlatıyor.

İşin içinde yargı ve yanlış, kasıtlı kararları, polis ilişkileri hepsi var.

Karapara trafiğinin Havala yöntemiyle nasıl işlediğini de öğreniyoruz. Milyon, milyar dolarlar nasıl yurtdışına transfer ediliyor, ülke içine sokuluyor, uyuşturucu trafiği nasıl çalışıyor?

Yüzyıllar öncesi tüccarların neredeyse yediemin alışveriş yöntemlerinin yeni versiyonunu görüyoruz.

Kitabı noktaladığımda, ilk sorum, “Böyle bir ülke olmaktan nasıl çıkacağız” sorusu oldu.

Paranın gücü nasıl oluyor da her şeyi satın alabiliyor?

Bir Para Diktatörlüğü nasıl oluyor da bu kadar derin ilişkiler ile devlet dahil her şeyi besliyor?

***

Neden mi bu sorular? Bugün 19 Mayıs! Bu ülkeyi kurtaranlar ve kuranlara büyük bir borcumuz var.

Ülkeyi yeniden inşa etmek için herkesin elinden geleni yapması gerektiği inancı.

19 Mayıs Ülkenin Kurtuluş ve Kuruluşunun Başlangıç Bayramı kutlu olsun.

 




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları


En Çok Okunan Haberler