14 Mayıs 1950’de, Türkiye Cumhuriyeti, “Demokrasiye” o tarihte, ilk kez adımını atmıştı! Bu kez de yine aynı gün, Türklere aynı amaçla adımlarını tekrar seçim sandıklarına doğru attıracak! 

Seçim sürecinin başlama kararı bugün alınacak, yarın Resmi Gazete’de sandık başı tarihi, “14 Mayıs” olarak yayımlanacak...

***

Başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığı’na geçtiği 2014 yılında, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan (RTE), yaptığı bir konuşmada, bugünkü “kadim dostu” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi “MHP’nin başındaki beyefendi, ‘aile’ nedir, bilmez! ‘Çoluk çocuk’ nedir, bilmez! Onun böyle bir derdi yok!” sözleri ile eleştirmişti! Bu ne biçim dolaylı bir eleştiri, idi!

***

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında Devlet Bahçeli’ye ağır sözlerle yüklendi. Erdoğan, “Bu sabah yaptığı konuşmaya bakıyorsunuz Bahçeli’nin, aman yarabbi. Baştan aşağı, yine ifade ediyorum bu kürsüden ağzından salyalar akıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanına köksüz diyecek kadar kökten binasip olan kişi bunun hesabını verecektir. Despot diyen bir adam bunun hesabını verecektir” dedi.

Bahçeli, 29 Temmuz 2014’te Erdoğan’a şu sözlerle tepki göstermişti:

Bahçeli, “Erdoğan, sana sesleniyorum, hemen kızarıp bozarıp sağa sola ateş püskürme! Sakin ol, koltuğuna yaslan ve adamsan bize kulak ver! Sana tavsiye ediyorum: Fazla heveslenme, fazla heyecana kapılma, 10 Ağustos senin için sonun başlangıcı olacaktır!” demişti...

Aradan 9 yıl geçti... Bahçeli’nin, 4 gün önce ne dediğini bir yana bırakalım!

Gazi Üniversitesi rektörlerinden “Prof. Dr. Rıza Ayhan, 1987’den beri Bahçeli için yapılan izdivaç girişimlerinin olağanüstü (!) olaylar nedeniyle sonuçsuz kaldığını” belirtti! Prof. Dr. Ayhan, “Son derece yakışıklıydı, titiz giyinirdi” dediği Bahçeli’nin evliliği konusunda şunları söylüyor:

“Biz Devlet Bey’le neredeyse 18 saat beraber olduğumuz için biliyorum, başka şeylere vakit ayıramazdı. Bazen takılırdık: ‘Hocam bir evlilik yapsanız da bizim de önümüz açılsa, derdik...’ ‘Benim hayatım belli’ derdi. ‘Ya partiye ya ocağa ya da eve giderim... Benim şansım yok; artık sizin gayretinize, himmetinize kaldı bu iş’ diye de espri yapardı. Çok büyük bir gayretle çalıştığı için evliliğe fırsat bulamadı desem yeridir!”

1980 öncesinde ise “Ülkücü Hareket”in tanınmış isimlerinden Oğuzhan Cengiz’in kaleme aldığı “Türkmen Beyi Devlet Bahçeli” isimli kitapta ise MHP Başkanı Bahçeli’nin özel yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgiler yer alıyor.

“Bilgeoğuz Yayınları”ndan çıkan ve Bahçeli’nin yaşamının en kapsamlı biçimde anlatıldığı kitapta, aile yaşantısı ve izdivaç sorunlarıyla ilgili yeni bilgiler veriliyor. 

Bahçeli kitapta, evlilik konusunu “Bu, bir kader meselesidir, üzerinde tartışma da yapılmaz, keşke demek de olmaz. Pişmanlık demeyelim ama aile kurulsaydı olurdu!” sözleriyle tanımlıyor...

Ülkü Ocaklarının 12 Eylül öncesi son genel başkanlarından Şefkat Çetin ise Bahçeli’nin her izdivaç girişiminde olağanüstü olayların olduğunu söylüyor: “Çetin, Bahçeli’nin 39 yaşında olduğu 1987’den itibaren yapılan evlilik girişimlerini ve yaşanan durumları şöyle anlatıyor: Aynı parti içinde faaliyet göstermenin ötesinde ayrıca aile dostuyum. Ailemiz de kardeşleriyle görüşür. Annesi, evlilik işini pratiğe geçirecekti; ancak rahmetli oldu. 

Kendisi seçim gezisindeyken annesinin vefatını duydu. Başbuğumuzla birlikte Osmaniye’de cenaze namazına katıldı. Evlilik teşebbüsünün birinde de 1991 seçimleri devreye girdi. Şu anda da aile fertleri tarafından bir izdivacın hazırlığı olduğunu biliyoruz. 1987’den beri her izdivaç teşebbüsünde olağanüstü olaylar olmuştur...”