Perdeleme

28 Temmuz 2023 Cuma

Cumhuriyet’in sayfalarını açmak yeterli. Ülkemizde nelerin ters gittiğini hemen anlıyorsunuz. “Tartışmalı isim Yargıtay’a atandı”. Atanan kişi muhalefet liderinin “yargıda usulsüzlük” girişimleriyle dikkatini çekmiş ve soruşturulması istenmiş. Ancak Türkiye’de öyle olmaz. “Önemli” görevler üstlenen kişiler ödüllendirilir.

Diğer başlık: Motorine dev zam. Günümüzde yaşamımızın olmazsa olmazı olan bu akaryakıt türünün yapılacak zamla litre fiyatı 35.32 TL’ye çıkacakmış. Son yıllarda adeta motorinle yatıp kalkıyoruz. Yediğimiz domateste, içtiğimiz damacana suda payı var, hakkını çok can yakıcı şekilde alıyor. Temel gereksinimlerimizden birini giderdiğimizde hemen canımızdan bir parça kopartıyor adeta.

Menzil’in şıhı ölmüştü ya, ibadetler de sıfırlanmış. Şıhın üç oğlundan birine bağlanmak gerekiyormuş, dua ve ibadetler baştan başlayacakmış. Normal ibadetlerden bir farkı var bunların: Hepsinin Menzil’de yapılması gerekiyor. Hemen işin içine para sokuluyor. Tarikat ve camaat yapıları artık dindar insanların da tepkisini çekmeye başladı. Bir dindar araştırmacı, “Kimse kimseye şeyhlik devredemez, böyle bir şey olamaz. Olsa olsa mal paylaşımı olur” diyor. Ama gidin görün Menzil’de kadınlar sokakta görünmüyor. Giyimiyle kuşamıyla, konuşmasıyla terminolojisiyle farklı bir evren gibi Menzil. Umarız iktidar bu gruba da “Ne istediler de vermedik” demez, benzer süreç yaşanmaz.

Yaz geldi, hava sıcaklıkları yükseldi yine dört bir yanımızdan yanmaya başladık. Gazetemizdeki son yangın haberi Çanakkale’den. “10 saattir ciğerlerimiz yanıyor” diyor başlığımız.

Polonya’dan et ithal etmeye başlamışız, kilosu 195 TL’den satılacakmış. Artık et fiyatları fren tutmuyor. Kasaptan, marketten bir aldığınız fiyata bir daha alamıyorsunuz eti. Tüketim düşmüş durumda çünkü insanlar et yiyemiyor.

Deprem bölgesi... Haberimizin başlığı şöyle: Ne elektrik var ne de su. Burası Hatay. Kavurucu sıcakların yaşandığı bu günlerde insanlar su bulamıyor. Şebekeden su gelmiyor. Her şey bitmiş durumda, halen bir toparlanma yok. Çalışması süren tek şey yeni yapı inşaatları. Ancak “yaşayan” insanların yaşamsal gereksinimleri unutulmuş durumda. Bakan Özhaseki, katıldığı bir televizyon programında enkazın yalnızca yüzde 20’sinin kaldırılabildiğini söylüyor. Yani sorunların da yüzde 20’si çözülebilmiş durumda...

Depremin çok boyutu var. Bunlardan biri enkazın kaldırılması işini alan firmalar boyutu. Buradan sağlanan rantla deprem bölgesindeki yapıların yeniden yapılabilceği iddia ediliyor. Ancak her şey acıların arkasına gizlendiği için bunu soruşturacak, sağlık boyutunu da gündeme getirecek kimsecikler yok ortalarda.

Bir diğer boyutu yapılan zamların gerekçelerinin içine deprem bölgesinin ihtiyaçlarının eklenmesi. “Ne yapalım asrın depremini yaşadık, vergilerdeki artış kaçınılmaz”. Sanki deprem olmasaydı ekonomide her şey güllük gülistanlıktı...

Vereceğimiz örnekler gazete sayfalarına sığmayacak kadar çok ancak kira sorununa değinmeden geçmeyelim. Kiracı ve ev sahipleri tarihsel bir mücadeleye girmiş durumda. Bir örnek verelim: Geçen kasım ayında kirasını yüzde yüz artıran bir tanıdığımızı ev sahibi arıyor ve “Ben İstanbul’da yaşıyorum, kiram çok arttı. Kasıma kadar kirayı yüzde yüz artır. Kasımdan sonra da üzerine en az 4 bin TL ekleyelim” diye öneride bulunuyor.

Tüm geçimini kiradaki evinden sağlayan ev sahipleri zorda. Birçoğunun başka gelir kaynağı yok belki de... Kiracılar şaşkın, aldıkları maaş istenen kiralara yetmiyor. Yakındır, büyük kentlerden kira göçleri kitlesel hale dönebilir. Ev sahipleri bazen kontrolü kaybedebiliyor. Mevcut kiracısını çıkarıyor, yeni kiracı olarak da 15 bin TL ile bir devlet memuru istiyor. Ama bu kirayı verecek devlet memuru var mı yok mu diye düşünmüyor. Bir yıkım yaşanmaya başlandı bu alanda...

Gelelim asıl konumuza... Televizyonları açınca bu konuların hiçbiri konuşulmuyor. Sanki onlar başka bir evrende yaşıyorlar. Varsa yoksa CHP’deki kurultay süreci. Konuşmacılar memnun, iktidar memnun.

Hiçbir dönemde böyle bir sapma, sorunların bu şekilde perdelenmesi görülmemiştir...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Öldüren eğitim 10 Mayıs 2024
AKP hâlâ uyanmadı 3 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları