Felaket kapitalizmi, yeni sömürgecilik ve düzensiz göç

23 Şubat 2024 Cuma

Gündemin yoğunluğu içinde öne çıkmadı ama emperyalist canavarlardan biri hortlayıp zehrini yeniden saçmaya hazırlandığını duyurdu.

Irak Savaşı’nda sivil katliamları ile suçlanan ABD’li Blackwater şirketinin kurucusu Erik Prince, YouTube’da yayımlanan bir videoda “Kendini yönetemeyen ülkeleri yönetmeliyiz” dedi.

“ABD-Meksika sınır güvenliği” ve “düzensiz göçmen sorunu” hakkında şunları söyledi:

“Dünyadaki bu ülkelerin çoğu kendini yönetemiyorsa bizim tekrar emperyal tavrımızı takınarak bu ülkelere ‘Kendinizi yönetemiyorsanız biz yöneteceğiz’ deme zamanımız geldi. Artık yeter. İşgal edilmekten bıktık.”

Eski bir deniz komandosu olan Prince, küstahlığın zirvesine çıkarak bu sözlerinin Afrika’nın büyük kısmı için geçerli olduğunu söyledi ve o bölgelerdeki hükümetleri yolsuzlukla suçladı.

Önce dünyanın hemen her yerinde yüzyıllardır sömürgeciliği sürdür, kaynaklara el koy, böylece halkı yoksullaştır ve toplumda karışıklık çıkmasını sağla, sonra da “Bunlar kendilerini yönetemiyor” diyerek sömürgeciliğine kılıf hazırlayıp işgal et!

Sömürgecilik tarihi, insanlığın ahlaksızlık tarihidir!

Sömürgecilik, bencilliğin ve açgözlülüğün beslediği doymazlığın kudurmuş halidir. 

Erik Prince de 21. yüzyılda “felaket kapitalizmi” denilen uluslararası hırsızlığın temsilcilerinden biridir. Özgeçmişine baktığınızda neler yok ki! 

2007’de Irak’ta 17 sivil, Blackwater çalışanlarınca öldürüldü.

2008’de Blackwater için çalışan dört eski paralı asker, “kasten adam öldürme” dahil birçok suçtan yargılandı.

Arap Baharı sırasında Birleşik Arap Emirlikleri tarafından sadece emirlik ailesinden talimat alarak gerektiğinde ayaklanmaları silah zoruyla bastırmak için bir lejyoner kraliyet muhafız birliği kurmak için görevlendirildi.

2019’da Trump’a Venezüella’da Maduro’yu devirmek için beş bin paralı askerden oluşan özel ordu konuşlandırılmasını da öneren kişi Erik Prince’di. 

21. YÜZYILIN SÖMÜRGECİLİK YÖNTEMLERİ 

Erik Prince’in itirafı, günümüzde “sığınmacı” meselesinin emperyalistler tarafından bir toplumda kaos yaratmak ve bu yolla o ülkeyi işgal etmek için kullanıldığının kanıtlarından biridir. Avrupalı politikacıların 14 Mayıs 2023’te Erdoğan’ın kaybetmesinden endişe duyduklarını söylemelerinin nedeni de AKP ile yürüttükleri ortak sığınmacı politikasıdır. 

Türkiye’nin sınırlarının kontrolsüz bir şekilde bırakılarak kevgire çevrilmesi, Taliban, IŞİD gibi İslami cihat teröristlerinin ülkeye doldurulması da emperyalist bir plandır. Bu yolla toplumsal huzursuzluğun artırılarak kaos yaratılması ve artan ekonomik bunalımın da etkisiyle, ülkenin “kendini yönetemez duruma gelmesi”, emperyalistlerin rüyalarını süslüyor.

Halka bu gerçekleri anlatmak, her yurtsever aydının görevidir. Seçimlerde kime ne için oy verdiğini bilmeyenler, günlük kişisel çıkarlar için ülkeyi sattıklarının bilincinde midir? Kapitalizm ile hiçbir sorunu olmayanların emperyalizmle uyumlu olacağının farkında mıdır?

Bu ülkeye sahip çıkmak isteyen her yurtsever, 6. Filo’yu kıble yapıp namaz kılanlara karşı emperyalizmi protesto edenlerin yanında yer almak zorundadır. Sömürgeci zihniyetin 21. yüzyıldaki yayılmacılığının oyunlarını elinin tersiyle itmek, tam bağımsızlıkçı 1923 Cumhuriyet Devrimi’ni savunmak zorundadır. 

İçerideki gericiliğe karşı verilen laiklik ve Aydınlanma mücadelesi, dışarıdaki emperyalistlere karşı verilen bağımsızlık mücadelesinden ayrı değildir. ABD öncülüğünde ilerleyen felaket kapitalizmine, sömürge madenciliğine direnmek için de içeride ümmetçiliği ve gericiliği püskürtmek gerekir. Çünkü varlığı yurttaşlık bilincine ve halkın egemenliğine dayanmayan yönetimler, mutlaka emperyalizmin sömürgecilik aparatına dönüşür!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları