Karşıdevrimin yolunu açanların yandaşı sözde cumhuriyetçiler

16 Ağustos 2023 Çarşamba

Yıllardır tekrarlanan bir görüş var. Diyorlar ki “Gericiliğin azmasının nedeni yaşanan ekonomik bunalımı gizleme çabası...”

Ben bu yoruma katılmıyorum. Ekonomik bunalımın çok ağır olduğu kuşku götürmez bir gerçek. Neoliberal politikaların toplumun yoksul kesimlerini, işçi sınıfını ezerken gericilikle el ele ilerlediği de bir gerçek ama gericiliğin Türkiye’de yalnızca ekonomik durumu gizlemek için köpürtüldüğünü düşünmüyorum.

Çünkü “laikliğe karşı fiillerin odak noktası haline dönüştüğü” Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’u tarafından tespit edilen AKP’nin yönettiği bir ülkede gericiliğin yükselişinin tek ve birincil nedeni bu olamaz. Ekonomi iyi gitseydi de gericilik yükselecekti.

Büyük Ortadoğu Projesi’nin ideologlarından Samuel Huntington’ın “ılımlı İslam”ı pazarlarken “Türkiye kendisini laik bir ülke olarak tanımladığı sürece İslamın liderliğine soyunma olasılığı yoktur” diye yazdığını unutmadım. Böyle bir role soyunma hevesi içinde olduğu anlaşılan iktidarın laikliği hedef haline getirmesinin arkasında çok daha büyük projeler olduğunun da farkındayım.

Üstelik 21 yılda yaşadıklarımızı düşününce laiklik karşıtı çıkışların planlı bir şekilde tırmandırıldığını görüyorum.

Ne var ki ülkedeki dincileşmeye gereken şekilde karşılık vermeyen birtakım sözde Cumhuriyetçiler var... Seçim öncesinde olduğu gibi bu konular onların gündemine bir türlü girmiyor.

‘LAİKÇİ YOBAZLAR’ DİYEN ERBAŞ BU CESARETİ NEREDEN ALIYOR?

İnsan merak ediyor...

Siyasal İslamın ülkeyi ne hale getirdiğini görmüyorlar mı ki “gericilik yalnızca bahane” diyorlar?

Açıkça hilafet çağrıları yapılıp yasalara şeriatçı uygulamalar enjekte edildiğini görmüyorlar mı?

Kadınlara, LGBTİ’lere ve yaşam tarzına yönelik saldırılardaki artışın farkında değiller mi?

Parklarda el ele oturan sevgililere saldırıldığını duymadılar mı?

Eğitimdeki dincileşmenin hangi boyutlara vardığına, tarikat ve cemaatlerin toplumun hücrelerine nüfuz ettirildiğine tanık olmuyorlar mı?

Çalışma saatlerini cuma namazına göre düzenleyen genelgenin 2016’da Ahmet Davutoğlu’nun imzasıyla yayımlandığını, geçmişteki Danıştay ve Anayasa Mahkemesi kararlarına karşın bu genelgeye yapılan itirazların reddedildiğini, CHP’nin de bu genelgeyi olumladığını bilmiyorlar mı?

Ders saatlerinin de cuma namazına göre düzenlenmesini isteyen cuma hutbesine karşı çıkanlara “laikçi yobazlar” diyen Diyanet İşleri başkanının bu cesareti nereden aldığını sormuyorlar mı?

Erbaş’ın o cesareti nereden aldığını bir daha söyleyeyim: Son 21 yılda adım adım “Karşıdevrim Tarikatı”nı kuran iktidardan ve onun karşısında gerektiği gibi durup laik Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmayan muhalefetten!

Bunlar olurken susan sözde Cumhuriyetçiler de karşıdevrimin yolunu açan sahte muhalefetin yandaşıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları