Montrö’yü savunan emekli amirallere özür borcunuz var!

18 Ağustos 2023 Cuma

Geçen hafta Ankara’da düzenlenen XIV. Büyükelçiler Konferansı’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasında dikkatimi çeken cümleler vardı. 

“Türkiye olarak bizim buradaki duruşumuz bellidir. Biz daha fazla savaş, kan ve gözyaşı görmek istemiyoruz. Hele hele savaşın Karadeniz’e yayılması, tüm bölgemiz için bir felaket olacaktır. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni titizlikle uygulayarak şimdiye kadar böyle bir trajedinin yaşanmasına müsaade etmedik. Bundan sonra da gerilimi düşürmek, her iki tarafın da bu girdaptan çıkışını temin için samimiyetle çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

Bu durumda geriye dönüp 2021’de yapılan bir haksızlığı hatırlatmamız gerek. O dönemde, muhalefetin bir araya gelip Montrö konusunda ortak bir duruş sergilemediği günlerde, 104 emekli amiral, Karadeniz’i ABD emperyalizmine açmak için planlanan İstanbul Kanalı hakkındaki endişelerini, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni delme girişiminin ve Atatürk’ün çizdiği rotadan uzaklaşmanın yaratabileceği tehlikeleri dile getirmişlerdi. 

Açıklamanın içeriğinde hiçbir darbe iması yoktu ama iktidar tarafından bir kez daha “darbe mağduriyeti” bahanesiyle 14 emekli amiral gözaltına alındı ve savcı tarafından haklarında tutuklama istemiyle soruşturma yürütüldü. 

GÖRÜŞ AÇIKLAYAN HERKESİ ‘DARBECİ’ DİYE YAFTALAYANLAR

Erdoğan, emekli amirallerin açıklamasını “art niyetli bir girişim” diye nitelendirip “Emekli amirallerin vazifesi 104 tanesi bir araya gelerek siyasi tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayımlamak değildir” derken muhalefet ne yaptı dersiniz?

Ahmet Davutoğlu, “Darbe heveslilerine geçit verilemez. Bu kötü niyetli sorumsuzluk örneğidir” dedi. Meral Akşener, “Bu bir zevzeklik. Türkiye, bu zevzekliklerden çok çekti” yorumunu yaparak AKP’nin söylemine çanak tuttu. Kemal Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu’nun izinden giderek “Halkımızın tek gerçek gündemi sofrasıdır” diyerek olayın üstünü örtmeye çalıştı.

Bazı liberaller ise “Emekli amirallerin açıklamasının içeriği doğru ama yine AKP’ye ‘darbe mağduriyeti’ için gerekçe verildi” diyerek AKP’ye örtülü destek verdi.

‘ZEVZEKLİK EDENLERİ’ UNUTMAYIN

O olaydan iki yıl sonra, geçen haftaki Büyükelçiler Konferansı’nda, Karadeniz’de gerginliğin artmasının, Türkiye’ye İstanbul ve Çanakkale boğazları üzerinde kontrol ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı veren 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi sayesinde önlendiğini söyleyen Erdoğan’ın emekli amirallere özür borcu var!

2021’de emekli amirallerin kamu görevi yapan memur değil, anayasanın 26. maddesine göre her vatandaş gibi düşüncelerini yayma hakkına sahip olduğunu söyleme cesaretini gösteremeyen muhalefetin özür borcu var. 

Üç yıl önce emekli amirallerin görüş açıklamasını “kötü niyetli sorumsuzluk örneği” olarak damgalayan Davutoğlu’nun özür borcu var.

O dönemde asıl kendisi “zevzeklik eden” Akşener’in emekli amirallere özür borcu var.

Yıllarca emek verdikleri kurumu ilgilendiren ve uzmanı oldukları konularda görüş açıklayan emekli amirallere hakaret eden herkesin özür borcu var. 

Türkiye, işte böyle böyle sonunda suçlular sokaklarda cirit atarken adalet isteyenlerin, gerçeği dile getirenlerin hapse atıldığı bir ülke haline geldi. İnsanları susturmaya çalışan, anayasayı her savunanı, her muhalifi “darbeci” diye yaftalayan iktidar ve onun ekmeğine yağ süren sözde muhalefet yüzünden bu hale geldi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları