Kobani pazarlığı

Çerçeve yasa kapsamına çözüm sürecine dahil olacak kurullarla ilgili esaslar belli oldu, HDP’de “şeklen olumlu” buldu ancak kurulların hükümetin tekelinde olmasına tepki gösterdi...

Yayınlanma: 02.10.2014 - 00:05
Abone Ol google-news

Kobani saldırısıyla çözüm sürecinde kırılganlık yaşanırken çerçeve yasa kapsamında Bakanlar Kurulu kararıyla oluşturulan ve Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Çözüm Süreci Kurulu” ile “İzleme ve Koordinasyon Komisyonu” yalnızca hükümet temsilcilerinden oluşuyor. Kurul ve komisyonun çalışmalarına hükümetin gerek görmesi durumunda sivil toplum ve diğer kişiler katkı sunabilecek. Başka bir deyişle hükümet çözümü tamamen kendi tekeline alırken sivil toplumun katılımı ve tarafların yer alması tamamen AKP’nin inisiyatifinde olacak. HDP yeni yapılanmada hükümet ağırlığına tepki gösterirken bazı milletvekilleri “Böyle bir yapıdan bırakın barışı, müzakere bile çıkmaz” eleştirisini dile getirdi.

Çözüm süreci kapsamında yürütülecek çalışmalara ilişkin esasların belirlendiği Bakanlar Kurulu kararıyla süreçte görev yapacak “Çözüm Süreci Kurulu” ile “İzleme ve Koordinasyon Komisyonu” adlı yeni yapılar oluşturuldu. Kararda “Amaç ve Kapsam” başlığı altında hükümetin bu kapsamda yaptığı çalışmalarla ilgili bilgi verilirken sürecin diğer taraflarına hiçbir gönderme yer almadı. Süreç kapsamında yürütülecek çalışmaların temel aktörünün “Bakanlar Kurulu” olduğu vurgusu yapıldı.

Haritanın ipuçları çalışma alanlarında

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) sürece resmen dahil olurken çözüm sürecinin çalışma alanları “Siyasi alana, siyasi kurum ve aktörlere yönelik çalışmalar, hukuki düzenlemeler ve insan hakları, sosyal ve kültürel programlar, ekonomik tedbirler, toplumsal destek ve sivil toplum çalışmaları, güvenlik ve silahsızlandırma, sorunun parçası olan aktörlerle temas, diyalog ve benzeri çalışmalar, eve dönüşler ile sosyal yaşama katılım ve uyum alanında çalışmalar, psikolojik destek ve rehabilitasyon çalışmaları, kamuoyu bilgilendirme ve kamu diplomasisi çalışmaları” diye sıralandı. Çalışma alanları hükümetin üzerinde çalıştığı yol haritasındaki temel adımların yansıması olarak yorumlanırken bu durum “Kandil’le doğrudan görüşme”, “heyetlerin genişletilmesi” gibi adımların yanı sıra Terörle Mücadele Yasası’ndan değişiklik başta olmak üzere bazı yasal değişikliklerin sinyalini de verdi.

Çözüm Kurulu’nda hükümet tekeli

Kurulan Çözüm Süreci Kurulu’nda Başbakan ve Başbakan’ın görevlendireceği Başbakan Yardımcısı başkanlık edecek. Kurulda Başbakan Yardımcıları, Adalet, Dışişleri, İçişleri, Milli Savunma bakanları, Başbakanlık Müsteşarı, MİT ile Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı (KDGM) yer alacak. Çözüm Süreci Kurulu yol haritasının ipuçlarının verildiği söz konusu çalışma alanları doğrultusunda izlenecek strateji ve politikaları belirleyecek. Uygulamaları izleyecek ilgili kurullar arasında koordinasyonu sağlayacak. Taslak planları değerlendirecek ve buna göre tedbirler almakla yükümlü olacak.

Hükümet isterse sivil toplum katılacak

İzleme ve Koordinasyon Komisyonu adıyla kurulan yapıda da Çözüm Süreci Kurulu’nda yer alan bakanlık ve kurumlardan en az müsteşar yardımcısı düzeyinde bir temsilci yer alacak. Bu kapsamda birden fazla komisyon kurulabilecek. Komisyonlar süreç kapsamında taslak eylem planları ve uygulama raporları hazırlayacak. Komisyonlar, çalışma alanına giren konularla igili olarak çalışmalarda bulunmak üzere bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve uzmanların katılımıyla çalışma grupları oluşturabilecek.

Takvimi olan planlar hazırlanacak

Komisyonların hazırladığı taslak rapor ve eylem planları KDGM’ye iletilecek. KDGM söz konusu raporları Çözüm Süreci Kurulu’na iletecek. Komisyonlar sorumlu oldukları alanlarla ilgili takvimi içeren eylem planları hazırlayacak. Eylem planlarının hazırlanması ve uygulanmasında gerek görülmesi halinde yerel yönetimler, sivil toplum ve meslek kuruluşlarıyla işbirliği yapabilecek. Çözüm Süreci Kurulu ve İzleme Komisyonları’nda görev yapan kişilerin, belirlenen esaslar kapsamında yaptıkları görevler dolayısıyla haklarında idari ve cezai bir sorumluluğu bulunmayacak.

Kürkçü: Tek uçtan düğüm çözülmez

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Bakanlar Kurulu kararının temelde çerçeve yasanın tekrarından ibaret olduğunu kaydetti. Şekil anlamında bu adımın olumlu olduğunu ancak içerik anlamında süreci bütünüyle hükümetin temeline aldığını söyleyen Kürkçü, lüzum görülmesi halinde davet edilmesi kaydıyla sivil toplum ve uzman kuruluşların katkı sunacağını kaydetti. Kürkçü, kurul ve komisyonların bu haliyle çözüm sürecindeki beklentileri karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek “Bir düğüm ve düğümün iki ucu var. Bu yapılarla bu düğümün tek ucundan tutarak düğümü çözme eğilimi öne çıkıyor” dedi. Hükümetin; KCK ve PKK sözcülerinin sürecin bittiği yönündeki tespitlerini geçersiz kılmak amacıyla böyle bir adım attığını belirten Kürkçü, söz konusu kararla muhalefete, Meclis’e ve topluma herhangi bir rol tanınmadığını ifade etti.

Çelik: Bundan barış ve müzakere çıkmaz

HDP Muş Milletvekili Demir Çelik; kurul ve komisyonla ilgili yapının beklentileri karşılamadığını belirterek “AKP her şeyde olduğu bu kurullara da hakem rolünü oynayacak sivil toplum ve demokratik kurumlar yerine kendi bildiğini okuyan bir bağlamda yaklaştı” dedi. Yeni yapıların tarafsız olmayacağını belirten Çelik, bakanlardan oluşan kurulun hükümetin talep ve kaygılarını temel alarak çözüme yaklaşacağını ifade etti. Çelik, bu yapılarla barış görüşmelerinin amacında yürümeyeceğini belirterek “AKP keyfi davranmıştır” dedi. Çelik, hükümetin merkezde olduğu bir yapı yerine dünyadaki diğer örneklerde olduğu gibi üçüncü bağımsız bir yapıya ihtiyaç olduğunu kaydetti. Çelik, bunun PKK ve devlet dışı sivil toplumdan, akademisyenlerden ya da tarafsız üçüncü bir ülkeden bağımsız heyetler aracılığıyla oluşması gerektiğini belirtti. Abdullah Öcalan’ın da bu yönde önerilerde bulunduğunu kaydeden Çelik, şu eleştirileri yöneltti:

“AKP kamuoyunu aldatan, kandıran bir yaklaşımla ‘İstenen buydu ben de yaptım’ diyerek soruna yaklaşmıştır. Ancak bu çözüme değil AKP’nin ikbaline hizmet eder. Buradan bırakın barışı, müzakere bile çıkmaz. AKP aklını başına devşirmeli. 30 Eylül’de nitelikli adımlar atılacağı beklentisi vardı. AKP kendisinden oluşan yapılarla toplumu kandırdı. AKP umudu pazarlamaya devam ediyor.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler