Avrupa ile çözümsüz zirve: ‘Anlaştık’ mesajı çıkmadı

Varna’daki Türkiye-AB zirvesinin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, görüşmede hiçbir çözüm veya uzlaşma olmadığını ancak diyaloğun süreceğini açıkladı. Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları sorunu, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’yle yaşanan gerilim ile Suriye konularında anlaşma sağlanamadı.

Yayınlanma: 26.03.2018 - 21:50
Abone Ol google-news

Türkiye-AB zirvesinde sorunların çözümü için diyaloğa devam edilmesi eğilimi hâkim oldu. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk; Afrin, basın özgürlüğü, ikili ilişkiler ile ilgili bütün çekincelerini, endişelerini Erdoğan’a ilettiklerini belirtti ama “Ancak diyaloğun devam etmesine odaklandık. Çözüme kavuşturulmamış konuların da diyaloğun devam etmesiyle çözüme kavuşacağına inanıyoruz” dedi. Tusk, “Endişe duyulan konularda görüşmede mutabakata varılmadı” açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise vize serbestisi ve gümrük birliğinin güncellenmesi konuları için “Teknik konuları siyasetin meselesi haline getirmemeliyiz” sözleri ile bir an önce adım atılması mesajını verdi.

AB-Türkiye zirvesinde Erdoğan, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile çalışma yemeğinde görüştü. Euxinograd Sarayı’nda basına kapalı gerçekleşen yemeğin ardından Tusk, Juncker, Erdoğan ve Borisov ortak basın toplantısı düzenledi.

Tusk ‘cesaret’ verdi

Tusk, “Türkiye’nin demokratik standartların sağlanması konusunda devam etmesi gerekiyor. Bu konuda Türkiye’yi cesaretlendirmek istiyoruz. İnsan haklarının çiğnenmesi konusunda çalışması ve işbirliği yapmasını istiyoruz. AB desteklemeye hazırdır” dedi. Tusk ayrıca, “Ege Denizi, Türkiye’nin üyelik sürecinin önemli bir kısmıdır, hâlâ bazı endişeler var. Kıbrıs’ın başarılı birleşimi konusunda iyi ilişkilerin elde edilmesi önemli” dedi. Tusk, “Bazı alanlarda ilişkilerimizde zorluklar var. Bazı alanlarda işbirliğimiz iyi düzeyde. Diyaloğun devam ettirilmesine yönelik irademizi belirtmek istiyorum” diye konuştu. Terörizmle mücadele konusunun da gündeme geldiğini belirten Tusk, “Afrin harekâtı ile ilgili bazı çekincelerimizi dile getirdik. İnsanların bölgeden çıkartılmasının sonlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu harekâtın iyi yönlendirilmesi ve insani yardımın sağlanması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

‘Acil ihtiyaçlar beklemez’

Türkiye’nin göçle mücadelede sorumluluklarını yerine getirdiğini belirten Erdoğan, “Bazı taahhütler olmuştur. İlki 3 milyar Avro’luk bir taahhüttü. Şu an itibarıyla 1 milyar 850 milyon Avro’su aktarılmış tdurumdadır. İkinci taksidi olan 3 milyar Avro’nun ulaştırılması oradaki mültecileri rahatlatacağı gibi bizim de çalışmalarımızı hızlandıracaktır. Acil ihtiyaçlar beklemez” ifadelerini kullandı. Erdoğan vize serbestisi için de “Çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledik. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi çalışmalarının başlaması beklentimizi dile getirdik. Teknik konuları siyaseetin meselesi haline getirmemeliyiz” dedi. “Terörle mücadele gibi hassas konularda afaki ve haksız eleştiriler değil, güçlü destek bekliyoruz” diyen Erdoğan “Türkiye, insan haklarına, hak ve özgürlüklere saygılı, demokratik bir hukuk devletidir. Tedbirler ve operasyonlar devam edecek. Tehditler bertaraf edildiği zaman sona erdirilecektir” diye konuştu. Erdoğan, Kıbrıs sorunu için de, “Adanın etrafındaki kaynaklara dair karar mekanizmalarında Türklerin eşit olarak dahil edilmesi uluslararası hukukun gereğidir” dedi. Erdoğan AB ilişkilerine ilişkin ise “Kritik başlıklarda ortak çıkarlarımız var. Güvenin yeniden tesisinin ilk adımını atmış olduğumuzu umuyorum. AB ülkelerine seslenmek istiyorum. Gelin, güçlü, müreffeh, istikrar abidesi Avrupa’yı birlikte inşa edelim” dedi.

AB Komisyonu Başkanı Junker ise, “Stratejik partner olarak samimi ve dürüst bir diyalog tesis etmeliyiz. Suriye’deki müdahalenin uluslararası hukuk çerçevesinde olmasını istiyoruz, şartımız budur. 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanının öldürülmesi girişimi olduğunu bilmiyorduk. Bazı gazetecilerin, iki Yunan askerinin tutuklanması değinmek istiyorum. Bu konuların da dikkate alınması gerekiyor” dedi.

'Müzakerelerin devamının garantörü benim'

"AB'nin 3 milyar euro'luk yardım konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesine ilişkin herhangi bir şüphe olmamalı" diyen Juncker, bunu yerine getireceklerini belirtti.

AB-Türkiye ilişkilerine konuşan Juncker, her zaman AB'nin üyeliğini ve bir noktada Türkiye'nin AB'ye alınmasını desteklediğini ifade eden Juncker, "Hiçbir zaman üyelik müzakerelerinin durdurulması taraftarı olmadım. Türkiye ile müzakerelerin devamının garantörüydüm ve öyle olmaya da devam edeceğim" şeklinde konuştu.

‘Diyaloğa devam’

Basın toplantısında Tusk, “Eğer bana bir çözüme veya uzlaşıya vardınız mı diye soruyorsanız, yanıtım hayır” ifadesini kullandı. “Biliyorsunuz, Türkiye’de basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü konuları, Türkiye’nin üye ülkelerle ikili ilişkileri, Suriye’deki durum dahil uzun bir liste var... Bugünkü toplantı diyaloğun devam ettirilmesine adandı ve bunda da uzlaştık. Gerçekten çok zor koşullarda bu diyaloğu devam ettirmeliyiz” dedi.

AVUSTURYA BAŞBAKANI SEBASTIAN KURZ: Müzakereler kesilsin!

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) değerlerinden giderek uzaklaştığını ve AB ile müzakerelerinin kesilmesi gerektiğini söyledi. Kurz’un açıklaması Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın katılacağı Varna’daki AB-Türkiye Liderler Toplantısı öncesinde geldi. Türkiye’ye “dürüst bir şekilde davranılması” gerektiğini ifade eden Kurz, Alman Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada Türkiye’nin sistematik bir biçimde insan hakları ile demokratik değerleri ihlal ettiğini belirtti. Kurz, bu ihlaller sebebiyle Türkiye’nin AB’ye üyelik şartları olan Kopenhag Kriterleri’ni yerine getiremediğini ve AB üyelik müzakerelerinin kesilmesi gerektiğini aktardı. Türkiye’nin “AB’nin önemli stratejik bir ortağı” olduğunu söyleyen Kurz, Türkiye ile işbirliğinin “komşuluk konsepti” içerisinde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’nin Afrin’de yürüttüğü harekâta da değinen Kurz, operasyonun bölgede mültecilerin hareketini ve insani durumu daha da kötüleştirdiğini ifade etti.

‘Kurz, sokağa bakmasın’

Türkiye-AB zirvesinin başladığı saatlerde devam eden Bakanlar Kurulu’nun ardından basın toplantısı düzenleyen Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Avusturya Başbakanı Kurz’un “Müzakereler kesilsin” sözlerine yanıt verdi. Bozdağ, “Kurz, devlet tecrübesi yeteri kadar olmadığı için Türkiye’nin önemini kavrayamamış durumda. Kurz’a tavsiyem; sokakları değil, devlet terbiyesi olan siyaset adamlarına bakarak karar vermesidir. Türkiye hukuk devleti ve demokratik ilkeler bakımından Kopenhag kriterlerini ve AB değerlerini benimsemiş ve gereğini yapan bir ülkedir. Başbakan, ırkçıların söylediğini, hükümet koltuğunda dile getirmektedir. Camiler kundaklanırken, etnik kökeni ve dini inancı farklı diye saldırıya uğruyorken güvenliği sağlayamayanların Türkiye’ye demokrasi ve hukuk dersi vermeye hakkı yoktur” dedi.Varna’da gerçekleşen zirveye ilişkin de açıklama yapan Bozdağ, “Umarız, bu zirve yeni bir kapı aralar, adeta donmuş durumda olan süreç yeni bir ivme kazanır. Türkiye’nin AB üyeliğinin şarta bağlanmasına karşıyız. Farklı modeller konulmasına da karşıyız. Tam üyelikten yanayız, adil, dürüst davranılmasını istiyouz” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler