Roboski 347 haftadır adalet bekliyor

Roboski’de 28 Aralık 2011’de 19’u çocuk 34 kişinin bombalanarak öldürülmesinin üzerinden 347 hafta geçti. Aileler her hafta olduğu gibi bu hafta da kaybettikleri yakınlarının mezarları başında yaptıkları açıklamayla adalet istedi.

Yayınlanma: 23.08.2018 - 18:11
Abone Ol google-news

Katliamın 347. haftasında Roboski aileler adına açıklamayıVeli Encü okudu. Yapılan açıklama şöyle:

"Halkımıza ve Kamuoyuna

Yine bir bayram ve yine aramızda eksik olanların yürek yakan acısı ile birlikteyiz. Sayısını akılda tutamayacak kadar çok bayram geçti. Bütün bayramlarımızı aramızda eksik olanların acısını yüreğimizde taşıyarak evlatlarımızın, kardeşlerimizin mezarı başında geçirir olduk.
28  Aralık 2011  gecesine kadar bu mezarlarda yatanların her birisinin farklı bir hikayesi vardı. Ama o gece hepsinin hikayesi birleşti. Kimisi evlenmek için, kimisi çocuğuna elbise almak için, kimisi okul harçlığını çıkarmak için, kimisi borcunu ödemek için düşmüştü yola ve her birinin başka derdi başka hikayesi vardı. Ama o gece gökten yağan bombalar ile hepsinin hikayesi aynı oldu. Katledilmek ve adaletsizliğe terk edilmek. Biz geride kalanlara ise bu mezarlar kaldı. Her perşembe yüreğimizi ciğerimizi yatırdığımız bu sessiz mezarlar.

347 haftadır bu sessiz mezarlarda adaletsizliğe karşı isyan ediyor ve her perşembe gerçekleştirmiş olduğumuz adalet nöbetleriyle katledilen yakınlarımız için ADALET talep etmeye devam ediyoruz.
Tüm kamuoyunun bildiği üzere AYM’den sonra AİHM de geçtiğimiz Mayıs ayında Roboski katliamı dava dosyasına ilişkin, yapmış olduğumuz bireysel başvuruların tümünü, dosyadaki eksiklikleri bahane ederek reddetmişti. Her şeyden önce vurgulamak isteriz ki bu karar siyasidir ve gayrimeşrudur. AYM de AİHM de dosyası eksik olanları bahane ederek dosyaların tümünü reddetmişlerdir. Ancak bütün devlet organlarının arayıp da bulamadığı fırsatı ellerine veren, dava dosyasının skandal bir kararla sonuçlanmasının sorumlusu olan başta Nuşirevan Elçi olmak üzere Şırnak Barosu ve bazı HDP’li bazı siyasetçilerden bugüne kadar bir ses gelmedi. Bu sebeple, bugüne kadar suskun kalmış olması ve kamuoyuna özeleştiri yapmadığı Av. Nuşirevan Elçi’yi, başkanı olduğu Şırnak Barosu’na şikayet ettik. Bu siyasi ve skandal kararın gayrimeşru olduğunu sürekli yinelemekten de bu skandal fırsatı bu kurumların ellerine verenleri de afişe etmekten geri durmayacağız.

Merakımızı yüksek sesle tekrarlıyoruz: Roboski Davasındaki skandal neticenin Kürt avukatlar ve hak savunucuları arasında yokmuş gibi geçiştirilmesinin, detaylardan haberdar olan hemen herkesin bu ihmal karşısında susmasının sebebi nedir? Soruyoruz sizlere: Bu skandal, bu apaçık ihmalkârlık bu sorumsuzluk yürekli bir özeleştiriyi hak etmiyor mu? Nuşirevan Elçi ve Meral Danış Beştaş’ın “acılarını anlıyorum” gibi basitçe geçiştirmeleri sizin vicdanınızı tatmin ediyor mu? Roboskililer dışında bu insanları hesap vermeye çağıran kimse yok, hani Roboskî bütün Kürt halkının davasıydı? Neden bu büyük sorumsuzluk bir tek Roboskililerin sorunuymuş gibi davranıyorsunuz? Bu kayıtsızlık karşısında sizler sus-pus kalabilirsiniz ama bizler susmayacağız.

Kürt hak savunucuları ve avukatlarının istisnalar dışındaki genel suskunluğu bir yana, Roboski'deki katliama, çoğunluğu çocuk 34 canın  ölümüne ve 347 haftadır devam eden zulme, adaletsizliğe bugüne kadar sessiz kalanlar ne yazık ki Dersim'de  günlerce devam eden yangına da seyirci kaldılar, hayvanların, bitkilerin yaşam hakkının gasp edilmesine de göz yumdular.
Batıda çalı yangınına dahi kıyamet koparıp seferberlik ilan edenler Dersim'de haftalardır süren yangına kör, sağır, dilsiz kalıyorlar. Batıda hayvansever pozları kesenler, Roboskî’deki katırların öldürülmesi karşısında üç maymunu oynuyorlar. Kürdün insanına, doğasına, hayvanına aynı şekilde muamele edilmesi; hep öldürülüp görmezden gelinmesi yüz yıllık bir süreçtir. Dün de böyle idi bugün de böyle. Yarın böyle olmaması için duyarlı bütün kamuoyundan Roboskî Katliamı karşısında, Dersim’de yanan ormanlar karşısında, öldürülen katırlarımız karşısında batıda gösterdikleri duyarlılığı göstermeleri gerekiyor. Devlet dediğimiz acımasız aygıtın insanileşmesi, yetkililerin bölge ayırımı yapmaksızın acıya merhem olmaları gerekiyor."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler