Muhaliflik Şirk Koşmaya Dönüşürken... Efendimizle Beyefendimize Dair Bir Analiz...

15 Ağustos 2014 Cuma

Çok şükür M. Kemal Atatürk’le karşılaştırmaktan vazgeçtiler.
Çıtayı Hz. Muhammet’e ayarladılar.
Bazen onu bile aştıkları oluyor. Eylemiyle, söylemiyle pek “âlâ” adı gereksiz bakan da geçen gün kalkıp “Hz. Muhammet insanların İslama girmesinden kendisine pay çıkardıydı, (ama) biz peygamber gibi olmayacağız” dediydi.
Cüppeli Hoca’dan TV’de yanıtını da aldıydı:
“Adam, peygamber gibi olmayacağız diyor. Daha büyük olacaksın! Çüş!.. Yuh senin gibisine!”
Seçimin tozu dumanından Cüppeli’nin, “Çüş”ü, “Yuha”sı pek duyulmadı..

***

Bu nedenle olacak, aldığı oyu yeterli bulmayan ve kıymetinin yeterince bilinmediğinden yakınan Tayyip Bey, teselli bulduğu noktayı açıklarken şöyle dedi:
“Peygamber Efendimizi bile desteklemeyenler oldu!”

***

“Cumhurbaşkanına hakareten özel yasa maddesi” bulunduğundan bu defa Cüppeli’de çıt yok!
(Artık “çıt” çok pahalı!. TCK- Md: 299’a göre 4 yıla kadar hapislik var.)

***

Peki 1400 yıl önce Peygamber Efendimizi “desteklemeyenler” ile pazar günü Tayyip Beyefendimize oy vermeyen yüzde 48.3’lük vatandaş kitlesi arasında nasıl bir benzerlik var?
Bunu kendisine soracak babayiğit yok.
Bendenizin yiğitliği de yanıtını Diyanet İşleri Başkanlığı arşivinde arayacak kadar!

***

Bir süre önce Din Hizmetleri Yeterlilik Sınavı’nda “Hz. Muhammet’e karşı çıkanlar” diye bir test sorusu sorulmuş:
“Hz. Muhammet’e Mekke’de karşı çıkanlar incelendiğinde önde gelen müşriklerin çoğunun tefecilik, kadın satıcılığı gibi ahlaksız işlerden para kazandıkları dikkati çekmektedir.
Buna göre aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarılabilir?
A) İslam putperestliği yıkmak istemiştir.
B) İslama karşı çıkanların şahsi menfaatları bulunmamaktadır.
C) Mekke’deki kurulu düzen, gayri ahlaki unsurlar içermektedir.
D) Hz. Muhammet yeni bir ahlak düzeni getirmiştir”.

***

İmamet öğrenimi görmüş Erdoğan’ın İslam tarihi ve din bilgisi ortalama seçmenden de Cumhuriyet okurundan elbette çok fazladır.
Bu bilgileri ışığında yanıtlanması çok elzem sorular var:
- Acaba Tayyip Bey, bu seçimde kendisini desteklemeyenler ile Hz. Muhammet’e karşı çıkan “tefeciler, kadın satıcılarıyla, ahlaksız işlerden para kazananlar” arasında nasıl bir benzerlik kuruyor?
- Yoksa bu benzerlik, sadece kendisi ile Hz. Muhammet’in mi arasında?
- Bir de oy vermeyen muhalif seçmen ile Mekkeli “müşrikler” hangi bakımdan benzeşiyorlar?

***

“Muhalif”in anlamı malum.
“Müşrik” ise Allah’a karşı çıkan demek...
Hâşâ ve tövbe tövbe...
Yoksa “muhalif”lik artık “şirk”e mi giriyor?

‘Yatacak Yeri Yok!’
Güzel Türkçemizin en güzel deyimlerindendir.
Biraz da Türk İslam senteziyle oluşmuş bir Anadolu deyişidir..
“Çok günah işlemişler” için söyleniyor.
Bu gibilerin Allah’ın huzuruna çıkamayacakları, toprağın bile onları kabul etmeyeceği ima ediliyor.
Acaba, AKP devlet ricalinin de mi yatacak yeri yok ki?..
İktidar oldukları günden beri..
Arazi, villa -köşk, inşaat- rant diye dönüp dolaşıyorlar, yanıp tutuşuyorlar..
90 yıllık Cumhuriyetin resmi konutlarını beğenmiyorlar.
Kendilerine yeni yerler ayarlıyorlar ya da yaptırıp duruyorlar..
Ankara’ya sığamadılar...
İstanbul’da saraylarda, köşklerde sözde çalışma ofisleri “organize” ediyorlar!
Tayyip Bey’in Atatürk’e husumeti cümlenin malumuydu.
Ama bunu düşmanlık derecesine vardıracağı ve Atatürk Orman Çiftliği ormanına greyderlerle, dozerlerle saldıracağı, binlerce ağacı katlederek kendisine yatacak – çalışacak(!) yer yaratmaya yöneleceği akla gelmezdi.
(Tıpkı Avrupa’nın en büyük havaalanını yapma bahanesiyle Atatürk Havaalanı’nı ismiyle birlikte yok edip kendi adına yeni havaalanı yaptırmak istediğinin ortaya çıkması gibi!)

Hesapsızlığın hesabı...
Hiçbir adaletsizlik sonsuza kadar süremez.
Yatacak yer” derdine düşüp devleti zarara uğratmak diye bir suça şimdilik ceza yok.
Ciddi bir hukuk devletine kavuştuğumuzda Dışışleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na milyonlarca lira “zimmet” çıkarılabilecektir.
O da biraz da haklı o l a r a k b u z i m m e t i cumhur-başkanına “rücu” edebilecektir.
Abdullah Gül de pek muhtemel ki tüm bunlara “Olur” veren Tayyip Bey’e!..

Cumhuriyet kurul-duğundan beri Dışışleri bakanları hep devletin lojmanlarında oturdular. Davutoğlu derinliği nedeniyle olacak bunun ilk ve tek istisnası oldu..
3 yıl önceki parayla kendisine 39 bin TL’ye (aylık) kiralık bir ev tutuldu.
Çünkü Dışişleri lojmanını çok beğendiği için Abdullah Gül Çankaya Köşkü’nde oturmak istemedi.
Nedeni hâlâ meçhul!

Müze kurulurken...
Ama Hazine’nin her ay uğradığı zarar çok açık!
Şimdi de Çankaya Köşkü’nde oturmama sırası Tayyip Bey’de!.
O da zaten Başbakanlık konutunda oturmuyordu.
Çankaya Köşkü, M. Kemal Atatürk’ün maddi-manevi mirasıdır.
Gül’den sonra Erdoğan oturmayacağına göre belli ki bir “reddi miras” kararı almışlar.
Atatürk’ün ruhen bu karar nedeniyle çok huzur bulacağı muhakkak.
Keşke bu karara Atatürk Orman Çiftliği’ni de dahil etselerdi..
Ama havuz müteahhitleri üzerinden rant düzeni buna engel!
Çankaya Köşkü, müze olacakmış.
“Eski Türkiye” dediklerine göre bu kaçınılmaz.
Ama bir iki parça da “Yeni Türkiye” konulmalı:
Para sayma makineleri, kasalar, ayakkabı kutuları ve Sarraf’lı bakan portreleri..
Müzeye stratejik derinlik kazandıracaktır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

5’in 5’i yoktur eşi 5 Mayıs 2024
Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları