Olaylar Ve Görüşler

Yine bir günlük övgüler

24 Kasım 2018 Cumartesi

Adil olmayı öğreten eğitimciye mülakat değil liyakat uygulanmalıdır. Eğitimcilerimiz çağdaş sendikal haklara sahip olmalıdır. KHK ile görevine son verilenler görevine iade edilmelidir. Ders kitapları bilimsel, laik, çağdaş içerikle hazırlanmalıdır.

 

Suriye sınırındaki Şanlıurfa’da, Suruç ilçesindeki köy okuluna bu yıl atanan 23 yaşındaki sınıf öğretmeni Burcu Efendioğlu, sosyal medyadan yürüttüğü yardım kampanyaları ve yaptığı çalışmalarla 60 yıllık okulu yeniden inşa edip öğrencilerinin “eğitim meleği” oldu. Halep’e bağlı Kobane sınırının sıfır noktasındaki birleştirilmiş sınıflı Kırmit İlkokulu’na bu yıl atanan Burcu öğretmen, tüm zorluklara rağmen mesleğini özveriyle yapmaya gayret ediyor.

İnsanoğlunun tanıştığı en eski mesleklerden biridir öğretmenlik bu meslek insana kişiliğini kazandırır, toplumsallaştırır, bilgiyi, bilimi ve aklını kullanmayı öğretir, karanlığı aydınlatır, fikri, vicdanı, irfanı hür kuşaklar yetiştirir. Böylece ülkelerin, dünyanın korunup kalkınmasına, barış içinde yaşanmaya da katkı sağlanmış olur.
Toplumuna, ülkesine ve çağına uygun eğitim sistemi yaratıp uygulayan ve bundan taviz vermeyen ülkeler mutlu ve kalkınmış ülkelerdir. Hal böyle iken, 2018 Eylül verilerine göre okulöncesi, ilk, orta ve liselerimizde 17.749.876 öğrencimiz, 904.679 öğretmen bulunan ülkemizde ne yazık ki genç Cumhuriyetin ortaya koyduğu KÖY ENSTİTÜLERİ gibi bir mucizeyi gerçekleştirdiği dönem dışında gerek özgün gerekse yaygın eğitimimiz hep geri gitti, siyasi çıkarlara alet edildi, dışarıdan dayatmalara boyun eğildi.

4+4+4 sistem(sizliği)
Düşünelim ki yalnızca AKP iktidarı döneminde yedi milli eğitim bakanı değişti ve hepsi de sistemle oynadı. 8 yıllık temel eğitim, 4+4+4 uygulamasına feda edildi. Çocuk yuvalarımız, kreşlerimiz, anaokullarımız ülke genelinde neredeyse yok denecek düzeyde. Çocuklarımızın okula başlama yaşı uygulaması fiyasko ile sonuçlandı. İlk ve ortaokul ayırımı, bina ve öğretmen sıkıntısını, çocukların uzak okullara gitme zorunda bırakılışını, çok erken-çok geç okullara gidişgelişleri, öğretmen ve idareci transfer sıkıntılarını, yeni okullara atanacak müdür ve yardımcıları problemlerini beraberinde getirdi. Tümüyle “imam hatip” anlayışıyla uygulamaya konulan 4+4+4 sistem(sizliği), mevcut okul binaların katlarına “imam hatip okulu” sıkıştırmasını, çocuklarımız arasında ikilemi, TEOG, LGS vb uygulama ile öğrencilerin büyük kısmının imam hatip okullarına yönlendirilmesini, seçmeli dersler saçmalıklarını beraberinde getirdi. Düz liselerin kaldırılmasıyla; veli ve öğrenci seçeneksiz bırakıldı, Anadolu liselerinin kalitesi düşürüldü.

Yanlış sorular
Sınav sistemleri neredeyse her yıl değiştirilir hale getirildi. Sınavlar tam bir rezalete dönüştü. Yanlış sorular, mahkemece iptal edilenler, cevapları çalınanlar... Yargı kararları ile iptal edildiği halde üstü örtülenler... Hiçbir şey olmamış gibi uygulamaya konulanlar...
Eğitim emekçileriyle dama taşı gibi oynama... Önce tüm idarecilerin yer değişiklikleri... Sonra okul müdürlerini öğretmenliklere atama... Ardından yandaş sendikanın elemanlarını müdürlüklere getirmek için uydurma mülakatlar...
Sonuçta, en etkili ve yetkili ağız “Eğitimde sınıfta kaldık” diyerek gerçekleri itiraf ediverdi ve bir umutla eğitimin içinden! Gelen biri Milli Eğitim Bakanlığına getirildi. Ama 2023 vizyon belgesinde de görüldü ki hamasi sözler sürüyor.
Biz yinede meslekte yarım asrını deviren, bu mesleğin aşığı olan eğitimciler olarak bildiklerimizi söylemeye ve önerilerde bulunmaya devam edelim.
n Bugün ülkemizde başımda öğretmen sözcüğü olan bir okul yoktur. Bu “Öğretmenliği herkes yapabilir, bunu biz bir meslek olarak görmüyoruz” demektir. Öyle ise M.E. temel yasası 43. Maddede belirtildiği gibi “öğretmenlik uzmanlık ister.” Anlayışının yeniden uygulamaya konularak öğretmenliğin saygın bir meslek olarak kabulü gerekir. Öğretmen liseleri, öğretmen akademileri ivedilikle açılmalıdır.
n Öğretmenlerimiz ülkemizin imzaladığı İLO ve UNESCO’nun kabul ettiği “Öğretmenlerin Statüsü Tavsiyesi”ndeki öğretmen hakları seviyesine ulaştırılmalıdır.
n Kadrolu, sözleşmeli, ücretli öğretmen ayrımına son verilmelidir.
n Müfredatların, ders programlarının, yönetici belirlemelerinin içinde öğretmen mutlaka birincil öznel olarak yer almalıdır.
Adil olmayı öğreten eğitimciye mülakat değil liyakat uygulanmalıdır.
Eğitimcilerimiz çağdaş sendikal haklara sahip olmalıdır.
KHK ile görevine son verilenler görevine iade edilmelidir.

Öğretmen ayrımına son verilmeli
Öğretmenler insanca yaşayabilecekleri bir ücrete sahip olmalıdır.
Ülkemiz, ivedilikle eğitiminin tüm paydaşlarının ve akademisyenlerinin içinde olduğu Köy Enstitüleri gibi üretim için eğitim yapan bir eğitim sistemine kavuşturulmalıdır.
Ders kitapları bilimsel, laik, çağdaş içerikle hazırlanmalıdır.
4+4+4 uygulamasına hemen son verilmeli, okulöncesi 2 yıl ilköğretim 8 yıl, 2 yıl lise, 2 yıl, akademik ve meslek lise olmak üzere zorunlu hale getirilmelidir.
Emekli öğretmenlere sahip çıkılmalı onların bilgi ve deneyimlerinden yararlanılmalıdır.
TÖBDER şube başkanı olarak söylüyorum ki TÖBDER’in gasp edilen malları öğretmenlere geri verilmelidir.
20 milyon civarındaki insanı doğrudan, onun en az 2 katı insanı da yakından, ülke kalkınmasını da içeriden ilgilendiren böylesi devasa bir konu “sınıfta kaldık” denilebilecek kadar hafif olmamalıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm öğretmenlerimizi, yeryüzünde eğitim adına emek sarf etmiş ve sarf eden herkesi saygı, minnet ve şükranla anıyorum.  

Turgut ÜNLÜ
Eğitimci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları