Türkiye dijital dönüşümün neresinde?

01 Şubat 2019 Cuma

Aslında dünyanın birçok ülkesinde yıllardır ana gündem maddesi olan ve politikaların bunun üzerine kurulduğu ancak bizim giderek derinleşen ekonomik kriz, dizginlenemeyen gıda fiyatları ve siyasi çekişmeler arasında asla ön plana alamadığımız önemli bir konu var: Dijital dönüşüme toplum olarak ne kadar hazır olup olmadığımız. Oysa dijital dönüşüm; yeni iş alanları, yeni iş yapma biçimleri, değişen hayat tarzları, eğitim yöntemleri, güvenlik sorunları gibi birçok bilinmezi de gündeme taşıyor. Bünyesinde hem tehditleri hem de fırsatları barındırıyor.
Önceki gün Dijital Türkiye Platformu bir toplantı düzenleyerek “Dijitalleşme Yolunda Türkiye” başlıklı raporun çıktılarını paylaştı. Platform TBV, TÜBİSAD ve TESİD işbirliğiyle 2011 yılında kurulmuştu. Türkiye’nin vatandaşı, devleti ve iş dünyasını kapsayan bütüncül bir dijital dönüşüm gerçekleştirmesini sağlayacak politika önerileri geliştiren platform, aynı zamanda Avrupa’nın dijital teknoloji endüstrisinin temsilcisi niteliğindeki Digital Europe’un da üyesi.
Toplantıya Digital Europe Genel Direktörü Cecilia Bonefeld-Dahl da katıldı. Rapor “bağlanabilirlik”, “siber güvenlik” ve “yapay zekâ” konularının son derece kritik olduğunun altını çiziyor. Ve ne yazık ki Türkiye bu 3 alanda da hayli gerilerde. Zaten DTP ve TBV Başkanı Faruk Eczacıbaşı da raporu bu konulara dikkat çekmek amacıyla hazırladıklarını söylüyor. Zira, nesnelerin interneti, yapay zekâ, veriye dayalı ekonomi gibi teknolojik açıdan ezber bozan gelişmeler söz konusu.
Peki durum ne? Özetlersek:
- Türkiye’de 16-74 yas¸ aralıgˆındaki bireylerin yalnızca yüzde 34’ünün temel düzeyde dijital becerileri varken, AB ortalaması yüzde 57. Temel düzeyde dijital becerilere sahip is¸gücü oranı ise Türkiye’de yüzde 46; AB ortalaması yüzde 65.
- Türkiye’de 2020’lerde is¸lerin yüzde 14’ünün, 2030’larda ise yüzde 33’ünün otomasyon riski altında oldugˆu öngörülüyor.
- Türkiye’de çalıs¸mayan, egˆitim ve ögˆrenim görmeyen 20-24 yas¸ aralıgˆındaki genç nüfusun oranı (NEET oranı) yüzde 33. Bu oranın Almanya seviyesi olan yüzde 9’a indirilebilmesi durumunda Türkiye ekonomisine 64.7 milyar dolar ilave ekonomik katkı sagˆlanabilecegˆi hesaplanmış. Bu yüzden genç nüfusa dijital beceriler kazandırılmalı acil olarak. Avrupa’daki “Dijital Beceriler ve İş Koalisyonu” olus¸umu gibi, Türkiye’de de özel sektör, kamu kesimi, sivil toplum kurulus¸ları ve egˆitim kurumlarının bir araya gelerek dijital becerileri bütüncül bir yaklas¸ımla artırmayı hedefledikleri bir platform olus¸turulmalı.
- Sadece dijital beceri kazandırmakla da bir yere varılmıyor.
TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Müjdat Altay’ın vurgusu önemli: Türkiye’yi 2023 ve ötesine taşıyacak en önemli unsur yerli imkânlarımızla dijitalleşme olacak.

Sosyal Girişimcilik Ağı kuruldu
Yenilikçi fikirleri ile toplumsal sorunlara çözümler getiren kişilere sosyal girişimci deniyor. Sosyal girişim ise sosyal bir hedefe yönelik olarak ticari faaliyetlerin bir araç olarak kullanıldığı ve elde edilen gelirin yine bu sosyal hedefe yönlendirildiği bir işletme modeli. Batı dünyasında hayli sık kullanılıyor. Türkiye’de de başarılı örnekler olmasına karşın hem sayıca çok az hem de bilinirliği hayli zayıf. Halbuki toplumsal kalkınma için son derece önemli bir araç.
Bu sene 50. yılını kutlayan Vehbi Koç Vakfı Avrupa Birliği Başkanlığı, işbirliği ile önemli bir projeyi hayata geçirdi ve Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı’nın kurulmasına öncülük etti. Proje Avrupa fonlarından 500 bin Avro hibe aldı. 2 yıl sürecek proje 8 pilot ilde sürdürülecek: Ankara, İstanbul, Bursa, Van, Gaziantep, Kayseri, Muğla ve Samsun. Amaç bu illerdeki sosyal girişim potansiyellerini ortaya çıkarmak, STK’ler, kamu kurumları ve özel sektörle işbirliklerini geliştirmek. Proje Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu, Ashoka Türkiye, Sosyal İnovasyon İnisiyatifi Derneği, Sürdürülebilir Kalkınma için Yenilikçi Çözümler Derneği, TED Üniversitesi, Mozaik Foundation (Bosna Hersek) ve Social Enterprise UK (İngiltere) ortaklığı ile yürütülecek.
Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım “Avrupa Birliği’nde işlerin yüzde 10’u, Avrupa Birliği gayri safi milli hasılasının ise yüzde 8’i sosyal ekonomiden geliyor. ABD’de ise sosyal girişimler, ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 3.5’ini oluşturuyor ki bu rakam, Silikon Vadisi’nin katkısından daha yüksek” diyor.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları