Karar ver: Beştepe’den mi kısacaksın, dar gelirliden mi?
Özlem Yüzak
Son Köşe Yazıları

Karar ver: Beştepe’den mi kısacaksın, dar gelirliden mi?

19.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Soğan ya abi” dedi. “Bildiğimiz kuru soğanın kilosu 39 TL olur mu hiç?” “Olur” dedi beriki. Olmaz ama olur bu ülkede. Kantarın topuzu bir kez kaçtı mı olur... Etin kilosunun 600 TL, peynirin kilosunun 400 TL olduğu ülkede olur.

Marketin önünde iki müşterinin kulak misafiri olduğum konuşmasından bir kesit.

Kamu harcamalarının kısılması kararı alınmış. İyi hoş. Ama önemli olan kimden neyi nasıl kısacağın.

Beştepe’deki Saray’ın yıllık gideri 5.4 milyar TL. Ondan mı? Yoksa yine her zamanki gibi dar gelirliden mi? Üçüncü yılına girdi ekonomik kriz. Son yıllarda artan sosyal yardımlara rağmen bakıyoruz 2023’te tüm kamu kurumları tarafından yapılan sosyal yardım harcama tutarı 305.9 milyar TL olmuş. Sosyal yardımların GSYH içindeki payı ise sadece yüzde 1.2.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verilerine göre 2023’te yaklaşık 5 milyon hane sosyal yardımlara muhtaç olarak hayatını sürdürmüş. 2018’e göre 2023’te devletin sosyal yardımına ihtiyaç duyan hane sayısı yüzde 42.8 oranında, yaklaşık 1.5 milyon artmış.

Bu yazıda biraz rakamları konuşturalım bakalım. Kamu iktisatçısı Bayram Ali Eşiyok’un geçtiğimiz haftalarda Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yayımlanan yazısından alıntılar yapalım: TÜİK’in 2023 yılı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın bulguları, enflasyonun hızla yükseldiği son yıllarda kişisel gelir dağılımının daha da bozulduğunu gösteriyor. Toplumun en zengin yüzde 20’lik gelir grubu GSYH’nin yarısına yakınına (yüzde 49.8) el koyarken, en yoksul yüzde 20’lik grubun payına ise sadece yüzde 5.9 düşmüş.

KAYBEDENLER... KAZANANLAR

Tüm bunları şöyle de özetleyebiliriz:

-Sosyal yardımlar ile yaşamaya çalışan hanehalkı sayısının katlandığı,

-Asgari ücretin bir norm ücrete dönüştüğü,

-Yoksulluğun bir ahtapot gibi bizleri kuşattığı bir ülke haline geldik.

Tüm bunlar olurken ultra zengin sayısındaki artışa şaşırmalı mıyız peki?

Eşiyok’un önemli bir saptaması var:

“Türkiye’de ultra zengin sayısındaki artışın esas kaynağını kamu destekli, yüksek rant sağlayan projeler ve finans kapital oluşturuyor. İmalat sanayisi gibi ancak uzun dönemde olgunlaşan üretken sektörlerin aksine, inşaat ve mali sektörlerde kısa zamanda yüksek kârlara ulaşılabiliyor, böylelikle gelir ve servet bölüşümündeki eşitsizlikler daha da derinleşiyor. Emeğin milli gelirde aldığı pay aşınırken kâr, faiz ve rantın payı artıyor” diyor.

YOKSULLUĞUN YÖNETİLMESİ

Sermaye birikiminin herhangi bir tehditle karşılaşmadan sürdürülmesi için yoksulluğun yönetilmesi yaşamsaldı. 22 yıllık AKP iktidarı yoksulluğu yönetmeyi aynı zamanda iktidarını sürdürmenin bir aracına da dönüştürdü. Sosyal devletin formel, hak temelli sosyal yardım programlarının yerini, merkezi ve yerel idareler, sivil toplum örgütleri, cemaatler ve “hayırsever işadamları” aracılığıyla sürdürülen enformel dağıtım (ulufe) kanalları aldı. Yoksulluk yardımlarında neoliberalizm ile dini söylemin iç içe geçtiği bir yaklaşım benimsendi. Piyasanın (kapitalizmin) yarattığı riskler/ yoksulluk mistifiye edilerek Tanrı’nın yarattığı risklere dönüştü. Yoksulluk kaderdi ve Tanrısaldı, herkes bu sınava katlanmalıydı...

Ta ki 31 Mart yerel seçimlerine kadar... Adı her ne kadar yerel seçim olsa da herkese özellikle de iktidara yoksulluğu yönetmenin sınırlarını çizmesi açısından da önemli sandıktan çıkan bu sonuç.

Sıkı para politikasının etkileri önümüzde aylarda kendini daha da gösterecek: Emek gelirleri daha da baskılanacak, genç işsizliği artacak, yoksulluk derinleşecek.

Eşiyok’un altını çizdiği önemli bir nokta daha var: Yoksullukla ve gelir dağılımındaki eşitsizliklerle mücadele etmek sadaka dağıtan, tüketici bir devletle değil; sosyal, kalkınmacı/ planlamacı bir devletle mümkün.

CHP’li belediyelerin elinde gerçekten çok önemli bir fırsat var: Sosyal belediyeciliği tam anlamı ile yaşama geçirmek. 31 Mart’ın kazanımları zaten böyle olmuştu. Şimdi çok daha güçlü adil, eşitlikçi politikalarla bunu bir adım öteye taşımak zorundalar.. 

Yazarın Son Yazıları

Bir bilim insanının uzun yolculuğu: Ufuk Akçiğit

Koç Üniversitesi’nin onuncu kez verdiği Rahmi M. Koç Bilim Madalyası bu yıl Prof. Dr. Ufuk Akçiğit’e verildi.

Devamını Oku
28.11.2025
COP30... 46 yıl sonra hâlâ bir arpa boyu yol

Brezilya’nın tropik sıcaklığı altında toplanan COP30, dünya siyasetinin iklim krizine nasıl baktığını -daha doğrusu bakmadığını- tek karede özetleyen bir zirve oldu.

Devamını Oku
21.11.2025
Distopik dönemler...

“Az sayıda insanın yaşadığı küçücük bir ada...

Devamını Oku
14.11.2025
Mamdani, İmamoğlu... Küresel solun yeni sınavı

New York’un yeni belediye başkanı Zohran Mamdani, yalnızca Amerika’daki Demokratlar için değil, tüm dünya için bir mesaj verdi: “Değişim hâlâ mümkün.”

Devamını Oku
07.11.2025
103. yıl...

Buruk, öfkeli ama öte yandan coşkulu..

Devamını Oku
31.10.2025
Savaş uçakları yetmez: Türkiye’nin teknoloji egemenliği sınavı

Türkiye ara çözümlere sıkışırken dünya “neoprime” savunma çağına giriyor.

Devamını Oku
24.10.2025
Dünyanın yeni satranç tahtası: Nadir elementler

Nadir elementler konusu Türkiye’de kamuoyunun gündemine CHP tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Trump görüşmesinden hemen önce “Pazarlık konusu yapılacak” diye getirildi.

Devamını Oku
17.10.2025
Gazze... Küresel vicdanların da savaş

“Eğer ateşkes kalıcı bir barışa evrilemezse, bu savaş yalnızca Gazze’yi değil, Batı ittifakının meşruiyetini ve küresel düzeni de sarsmaya devam edecek...”

Devamını Oku
10.10.2025
Çare: Alışmamayı öğrenmek…

Şu son bir yıl içinde yaşadıklarımızı diyelim beş yıl önce yaşasaydık herhalde “Olağanüstü günlerden geçiyoruz” derdik.

Devamını Oku
03.10.2025
Kullanışlı piyon mu olacağız? Stratejik ortak mı? Beylikova...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump’ın New York’ta yaptığı görüşme, sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel dengeler açısından da kritik.

Devamını Oku
26.09.2025
Sıfır noktası...

Bir süredir gözüm Nepal’deki gelişmelerde...

Devamını Oku
19.09.2025
Kaç Türkiye? Kimin gündemi?

Moda Caddesi’nden Kadıköy Rıhtım’a doğru yürüyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasiler neden çöküyor (2)

Erdoğan AKP’si; karşısındaki tek önemli muhalefeti yani CHP’yi işlevsizleştirmek için elindeki tüm yetki ve yargı güçlerini kullanıyor.

Devamını Oku
05.09.2025
Demokrasiler nasıl çökertiliyor (1)

Önce şunu görmeliyiz...

Devamını Oku
29.08.2025
CHP’nin yükü, hepimizin yükü

"CHP’nin üzerindeki yük öyle ağır ki özgür; laik, demokratik bir ülke olma mücadelesini tek başına omuzladı."

Devamını Oku
22.08.2025
24 yıl...

Neredeyse çeyrek asır...

Devamını Oku
15.08.2025
Çürüme... Çözülme... Sahteliğin anatomisi

Sahte diplomalar, sahte ehliyetler, sahte sağlık raporları...

Devamını Oku
08.08.2025
Gazze... Açlık, sessizlik ve ahlaki felç

Seyrediyoruz. Kimi insanlığın geldiği noktadan utanarak, kimi umarsızca sanki bir film seyreder gibi...

Devamını Oku
01.08.2025
Yangın... Kuraklık... Rant: Türkiye’nin iklimle sınavı

Tam bitti derken yeniden başlıyor. Rüzgârın hızına göre şiddetleniyor; ortalığı yakıp kavuruyor.

Devamını Oku
25.07.2025
Şu zeytin ile derdiniz ne?

Şaşırdık mı? Hayır...

Devamını Oku
18.07.2025
TRT’den CHP duruşmaları mı?

CHP’li belediyelere yapılan operasyonların sonu gelmiyor. Belli ki yaz böyle geçecek.

Devamını Oku
11.07.2025
Toplumu germek, muhalefeti susturmak: AKP’nin elindeki yegâne kozu

Çünkü çözüm üretemiyor. Çünkü halkın sorunlarına yanıt veremiyor.

Devamını Oku
04.07.2025
Zeytin... Bir talanın jeopolitiği

“At izinin it izine karıştığı” günlerden geçiyoruz yine.

Devamını Oku
27.06.2025
İran’a saldırı hazırlığı mı? Neden?

Daha sular durulmadan Ortadoğu yeniden karıştırılmaya çalışılıyor...

Devamını Oku
13.06.2025
Bu bayram...

“Bizim bayram görecek halimiz yok arkadaşlar” dedi ve ekledi CHP lideri Özgür Özel...

Devamını Oku
06.06.2025
Nasıl bir eğitim?

Sadece anayasal hakkı olan barışçıl protesto hakkını kullandıkları için hapiste tutulan üniversite öğrencileri olan bir ülke...

Devamını Oku
30.05.2025
Sosyalist Enternasyonal İstanbul’da... Dünya solu ne yapmalı?

O kadar fazla sistematik saldırı altındayız ki... Kimi zaman büyük resmi görebilmek için yaşananları alt alta sıralamak önemli...

Devamını Oku
23.05.2025
‘Çözüm süreci’ ve sonrası

Barışı uzak bir hayal olmaktan çıkarmak hiç kolay değildir, en azından bizim coğrafyada.

Devamını Oku
16.05.2025
Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Karartma... Otokratik rejimde sıradan bir gün

Devamını Oku
09.05.2025
Siz gidene kadar...

Siz gidene kadar...

Devamını Oku
02.05.2025
Deprem ensemizde: 40 milyar dolarlık sessizlik

Deprem ensemizde: 40 milyar A dolarlık sessizlik

Devamını Oku
25.04.2025
Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Yüzde 3.5 kuralı: Değişim kaç kişiyle başlar?

Devamını Oku
18.04.2025
Tarife savaşının şifreleri

Tarife savaşının şifreleri

Devamını Oku
11.04.2025
Uyanış...

Uyanış...

Devamını Oku
04.04.2025
Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Yeni bir siyaset... Ama nasıl?

Devamını Oku
28.03.2025
AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

AKP’nin elinde 2 torba: Biri Gezi, diğeri ‘terör’

Devamını Oku
21.03.2025
Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Tehdit... Atlantik’in öte yakası

Devamını Oku
14.03.2025
Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Kadın sorunu yok, erkek sorunu var

Devamını Oku
07.03.2025
Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Eskisi çöpe... ‘Yeni’ dünya düzeni

Devamını Oku
28.02.2025
‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

‘Yeni Türkiye’de haddini bileceksin’

Devamını Oku
21.02.2025