Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Azgın Azınlık İktidarının Sonu
Bugün Türkiye’de azgın bir azınlık iktidarı vardır.
Ki o azınlık, bağımsızlık savaşını gerçekleştirmiş olan Gazi Meclis’i devre dışı bırakmıştır.
Ki o azınlık, savaş koşullarında bile Meclis’e hesap vermekle sorumlu Bakanlar Kurulu’nu devre dışı bırakmıştır.
Ki o azınlık, adaletin ve demokratik devletin temeli olan bağımsız yargıyı devre dışı bırakmıştır.
Ki o azınlık, mühürsüz oylarla, yasa ve hukuk dışı yollarla kabul edilmiş bir sözde oylama ile anayasayı devre dışı bırakmıştır.
Ki o azınlık, anayasanın değiştirilemez kuralları arasında yer alan sosyal hukuk devletini ve laik devleti devre dışı bırakmıştır.
Ki o azınlık, kurduğu saray düzeni ile ulus egemenliğini devre dışı bırakmıştır.
Yarın yapılacak İstanbul belediye seçimi, azgın azınlık iktidarının ileri sürdüğü gibi yalnızca bir yerel seçim değildir.
Yarınki seçim, azgınlığa son verecek dönüşümün habercisi olacaktır.
Yeniden parlamenter demokrasiye, yeniden güçler ayrılığı ilkesine, yeniden demokratik, laik, sosyal hukuk devletine, kısacası azgın bireycilikten çoğulculuğa, özgür yurttaşlığa dönüşün muştusu ve utkusu olacaktır.
Casuslarla işbirliği
Irak’ın kuzeyindeki ABD mandasının başındaki işbirlikçi Barzani’yi İstanbul’a getirdiler.
Öte yandan, Suriye istihbaratından tutun Rus istihbaratına, ABD istihbaratından tutun Yunan istihbaratına, İsrail istihbaratından tutun İtalyan istihbaratına neredeyse tüm dünya devletlerinin kendi çıkarları için oyuncak ettikleri Abdullah Öcalan’dan da İstanbul seçimleri için medet umuyorlar.
Saray ve AKP çok zorda, çok…
Geleceğimizi Boğazlatmayalım
Eğitim-İş’in geçen öğretim yılını değerlendiren raporunda açık seçik yazılmış:
Çocuklarımızı emanet ettiğimiz okullar, haremselamlık diye ayrılıyor, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) imzaladığı sözleşmelerle öğrencilere dini kurum ve vakıflarca ders verdiriliyor. Genelde ve kız çocuklarında okullaşma oranı yaklaşık 10 puan düşerken, Diyanet İşleri Başkanlığı, zorunlu okulöncesi eğitim verilmesi gereken 4-6 yaş çocuklara okullarda değerler eğitimi adı altında dini öğretim programı yürütüyor.
Çok haklı olarak Eğitim-İş, bu uygulamayı Danıştay’a taşıdı. Dava dilekçesinde çok çarpıcı saptamalar yer alıyor:
“Anayasada yer alan ‘Eğitim ve öğretim kurumlarında sadece eğitim, öğretim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür’ şeklindeki hüküm eğitim kurumlarında yalnızca eğitim öğretim faaliyetlerinin yürütülebileceği yer almıştır. Bu bakımdan MEB’e bağlı okullar bünyesinde Kuran kursu açılmasına olanak bulunmamaktadır.
Cumhuriyet devriminin en temel yasalarından biri olan Tevhidi Tedrisat Kanunu ile eğitim öğretim hizmetlerinin ancak ve ancak MEB tarafından yürütülmesi ve eğitim programının oluşturulması mümkündür. Bunun dışında hiçbir kişi, kurum ve kuruluş tarafından eğitim programı hazırlanması ve uygulanması olanaksızdır.”
Bağnazlık, hiçbir kural tanımadan toplumu ve geleceğimizi boğazlıyor…
Ne yapacağız?
Direneceğiz...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- Kayyum rektörün paylaşımına tepki
- Kadınları 'çarşaf'a çağırdılar
- Taksim bombacısı için karar çıktı
- Metin Külünk'ten, Şimşek'e 'fotoğraflı' uyarı
- Altın fiyatları güne nasıl başladı?
- Mükemmel koca olan 4 burç
- Mersin’de hasat başladı: 150 bin ton rekolte bekleniyor!
- Özgür Özel 'kırmızı motosiklet' sözünü tuttu
- Nihal Candan için yeni karar
- Perinçek’in danışmanı Adanur tutuklandı