Mustafa Kemal Ulusu

Türkiye’de artık futbol konuşulacak!

03 Ağustos 2019 Cumartesi

Bu başlık benim değil, yeni Türkiye Futbol Federasyonu Başkanımız Nihat Özdemir’in sezon öncesi medyaya verdiği “süper” mesaj! Haberi okuyunca o kadar mutlu oldum ve sevindim ki! Zira yıllardır ülkemde futbol sanki hiç konuşulmuyormuş gibi, Sayın TFF başkanımızın yapacağı müthiş icraatlarla, ülkemde artık futbol konuşulacakmış, yaşa başkan yaşa. İcraatlarını merak mı ettiniz? Sayın başkan şöyle açıklıyor:
“17 Ağustos’ta Süper Ligimiz başlayacak, 7 Ağustos’ta da Andorra milli maçımız var. Türkiye’de artık daha çok futbol konuşacağız.”
Başkan çok doğru söylüyor, zaten son 20 yılda gelen TFF başkanları ve çoğu kulüp başkanları futbol hakkında her zaman bu beyanat gibi, sezon ve maç önceleri veya sonralarında yaptıkları bu tip boş konuşmaktan başka ne yapıyorlar ki?
Bunun sebebi ne mi? Futbol konusuna maalesef o kadar uzaklar ki, son yıllarda özellikle akaryakıt, inşaat, siyaset alanındaki duayen spor adamlarımız, Simon Kuper’in kitabı “Futbol asla, sadece futbol değildir”i, “Futbol asla, sadece, yalnız futbol değildir, o başka işlere de yarar” diye tercüme edip anlayarak, TFF’nin ve kulüplerin başına geçiveriyorlar, tabii bunun yanında, şahsi işlerine de büyük imkânlar yaratarak devam ediyorlar!
Ama sonunda, futbol konusuna maalesef hiç vâkıf olamadıklarından, kulüplerini hem maddi açıdan, hem de teknik açıdan dibe vurdurup, taraftarlarını da kalitesiz bir futbol seyrine ve neticesinde de büyük bir hüsrana mahkûm ediyorlar. Sonunda ne mi oluyor? Koca bir hiç... Aynı tas, aynı hamam.
Sadece onların anları ve şanları artıyor, sonunda ya kaçarak ya da kongrelerde sonuna kadar aslanlar gibi çarpışa çarpışa, görevlerini bırakarak tarihe karışıp, “Futbol dünyasından ellerini, ayaklarını ‘hop’ diye çekiverip, nedense ansız ve şanssız bir başka dünyaya göçüveriyorlar!” Yeni gelen başkan ve yönetime de hem bütçe, hem de bir futbol takımı enkazını bırakıveriyorlar.
Diğer bir açıdan, anlı şanlı gazetelerimizin spor sayfalarına baktığımızda da, (Gerçi pek anlı şanlı da kalmadı ya) sadece koca koca yarım sayfalık acayip fotoğraflar ve de işkembeden atma trasfer haberleri görüyoruz, zannedersiniz ki, Hagi, Popescu, Taffarel, Simoviç, F.Ribery, Högh, Uche, Nunweiller, Hooijdonk, R.Carlos, Ferdinand, Amokachi, Ronaldo, Zago, M.Gomez, Archil, Şota, Vugrinec, Yattara vb. eski süper yabancı futbolcular geliyor.
Bilhassa son 10-15 yılda tek tük futbolcu dışında ülkemize gelen kaç futbolcunun adı aklımızda?
Ama verilen milyon Avro’lar hiç aklımızdan çıkıyor mu?
Sonra Fenerbahçe neden Bayern Münih’ten 6, Real Madrid’den 5 gol yedi diye başını ellerinin arasına al ve düşün. Suç bu yönetimin mi? Bence değil. Aldıkları sistemsiz ve kalitesiz bir takımı yenilemek mücadelesindeler. Hatalar esasında eskiye dayanıyor.
2008 yılında Chelsea’ye, Şampiyonlar Ligi çeyrek finalde, ünlü Zico komutasında, Deivid, C.Kazım, Lugano, Edu, Wederson, Aurelio, Kezman gibi yabancılarıyla, (hatta o gün R.Carlos ve Gökhan’ın olmamasına rağmen) aslanlar gibi mücadele ederek Chelsea’yi yenen ama sonra elenen F.Bahçe’de, bu tarihinin en büyük başarısını yaratan takımının hocasının işine karışıp, istifa ettiren başkanları, o takıma Zico gibi çok kaliteli bir hocanın seçeceği 2-3 süper futbolcu takviyesiyle, bir yıl sonra belki de bir yarı veya bir final maçı oynama şansını yakalayamaz mıydı? Bal gibi yakalardı.
Ayrıca bu büyük transfer yanlışlarının yanında, uzun yıllar F.Bahçe altyapısından tek futbolcunun A takımına gelememesinin sebebi, uzun yıllar görevde olan o eski başkanlarından neden hiç sorulmadı? Esasında hiç sorulamadı!
“Ben, altyapıya büyük önem vereceğim” diyen Sayın Ali Koç’a, şahsen hâlâ çok güveniyorum, büyük vizyonu ve zekâsıyla inşallah arzu ettiği F.Bahçe’sini, bu yıl taraftarlarına sunacaktır. Tarih, bazı hezimetlerin sonunda ders alındığında, ardından büyük başarılar getirdiğini bizlere çok göstermiştir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tarihi sınavdayız 3 Nisan 2020
Sınıfta kaldık 27 Mart 2020

Günün Köşe Yazıları