Olaylar Ve Görüşler

Fındıkta yine oyun peşindeler

21 Ağustos 2019 Çarşamba

Açıklanan resmi taban fiyatın altında tüccarlar tarafından fındık alımı yapılması üreticiyi kaygılandırmaya başladı.
Ordu Ticaret Borsası fındık fiyatını 15 lira olarak açıkladı. TMO’nun 17 ve 16.50 lira olarak belirlediği taban fiyata karşın, 15 liradan alım yapılmak istenmesi üreticinin bir yıllık emeğini gasp etmekten başka bir şey değil.
Ordu Ticaret Borsası tarafından açıklanan 15 liralık fiyat serbest piyasada tüccarın elini güçlendirirken, üreticiyi zor durumda bıraktı. Borsa, düşük fiyat ilan etme cesaretini nereden alıyor? Anlamak olası değil.
Öyle ya, devlet “fındık 17 ve 16.50 liradan alınacak ”diye açıklama yapıyor, kalkıyor Borsa 15 liradan duyuruda bulunuyor. Tabii ki, serbest piyasada isteyen istediği rakamdan ürün alır, isteyen üretici de istediğine fındığını satar.
Üzücü olan, tekel firmanın ve bazı açıkgöz tüccarların geçmişte olduğu gibi fındığı ucuza kapatma senaryolarını yeniden hayata geçirmeye çalışması. Bölgede etkin olan uluslar arası firma yine piyasayı kontrol etme, egemen olma peşinde. Neyse ki, TMO ile birlikte FİSKOBİRLİK’in alım yapması fındıkta yeniden oynanmak istenen oyunu engelleyecek.
Bir zamanlar üreticinin gözbebeği olan FİSKOBİRLİK’in piyasanın üzerinde 25 kuruş üzerinde ve peşin fiyatla alın yapması üretici adına olumlu adım. Yaşadığı sorunları aşan, geçen sezon 15 bin ton fındık alan FİSKOBİRLİK, peşin alımlarla daha güçlü bir yapı haline gelmeye başladı. Zaten eski günlerine dönmeye başlayan FİSKOBİRLİK üreticiye güven veriyor. TMO ve FİSKOBİRLİK, açıkgöz tüccar ve tekel firmaya karşı üreticinin koruyucu kalkanı olacak, ürünün yol pahasına elden çıkarılmasının önüne set çekecek.
Fındık hasadını tamamlayıp kurumasını bekleyen çiftçi eğer acele etmeyip bir süre beklerse, kuşkusuz ürününü açıklanan taban fiyatın üzerinde bile satarak daha da kazanır.
TMO’nun hasat öncesi saptadığı taban fiyatla bir hayli umutlanan üretici, serbest piyasada yeniden hayata geçirilmek istenen “ucuz fiyat” karşısında kaygılandığı gibi üzülüyor da. Gerçi, bu oyuna alet olmamak ürününü ucuza kapattırmamak elinde. Belli bir süre bekleyip fındığını satarsa eline hak ettiği para geçecek. Ne var ki, gurbetçiler ve borcu olanlar ne kadar bekleyebilir? Orası muamma.
Üreticinin hatırı sayılır bölümü gurbetçilerden oluşuyor. Bir an önce hasadını yapıp, satmak istemeleri piyasada tüccarın, tekel firmanın elini güçlendiriyor. Hal böyle olunca, taban fiyatın altında bile bir rakama razı oluyorlar.
Bir de “fındık randımanlı değil, yaş” diye gerekçeler öne sürülmesi üreticinin elini tüccara karşı zayıflatıyor. Doğal olarak teklif edilen fiyattan satmak zorunda kalıyorlar.
Bilindik oyunların yinelenmemesi, fındığın hak ettiği değerden satabilmesi, emeğinin karşılığını alabilmesi için üreticinin bilinçli davranması hem kendisine hem de ülke ekonomisine kazandıracaktır.
Dünya üretimin yüzde 70’ini ve en kalitelisini yetiştiren Türkiye’nin fındıkta etkin söz sahibi olabilmesinin yolu uluslararası tekel firmaların her yıl yinelediği, üreticinin aleyhine olan senaryoların engellenmesinden geçiyor.

Şükrü KARA MAN / Gazeteci



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları